27/11/2015 | Yazar: Kaos GL

Kuir Kıbrıs Derneği, Kıbrıs’ın güneyinde kabul edilen Medeni Birliktelik Yasası ile ilgili açıklama yaptı

‘LGBTİ’lerin hakları medeni birlikteliğe sığar mı?’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kuir Kıbrıs Derneği, Kıbrıs'ın güneyinde kabul edilen Medeni Birliktelik Yasası ile ilgili açıklama yaptı.

Aynı cinsiyetten veya iki farklı cinsiyetten çiftlerin sivil birliktelik kapsamında yasal haklara sahip olması olarak tanımlanan “Medeni Birliktelik” kararını değerlendiren Kuir Kıbrıs Derneği, “bölünmüş adanın güneyinde eşcinsel, biseksüel ve heteroseksüel çiftler için önemli bir karar” açıklaması yaptı.

Kıbrıs’ın kuzeyinde mücadelesini yürüten Kuir Kıbrıs Derneği’nin açıklaması şöyle:

“Her gün yaşadığımız ayrımcılıklar için mücadele sürecek”

“Sivil Toplum ve LGBTİ mücadelesi için önemli sayılan bu adımın farkındalığı ile birlikte aynı zamanda aslında günlük hayatta karşılaştığımız sorunlar göz önünde tutulursa verilmesi gereken mücadelenin çok daha büyük ve önemli kısmının halen çözülmemiş olduğunu görebiliriz. Her gün yaşadığımız ayrımcılıklar, zorbalıklar, göz ardı edilme ve hiçe sayılmalar her bireyin temel karakter oluşumunda önemli olumsuz etkiler yaratmaktadır. Yaptığımız espirilerden, kültürel alışkanlıklara, hakaretlerimizden daha bir çok alana yayılmış olan eşcinsel, biseksüel ve trans karşıtlığı daha küçük yaşlardan başlayıp eğitim sistemi de dahil olmak üzere iş hayatına ve aklımıza gelebilecek tüm alanlara yayılmış durumdadır.”

“Sorgulanmadan kucaklanan evlilik kurumu çözüm mü?”

“Trans bireylerin öldürüldüğü, feminen olduğu için erkeklerin ve erkeksi göründüğü için kadınların aşağılanıp alay edildiği, trans bireylerin iş bulmakta sıkıntı yaşadığı, biseksüellerin adının açgözlüye çıktığı ve saymakla bitmeyecek daha birçok konuda sıkıntı yaşadığımız ataerkil ve heteroseksist sistemlerin içinde sistemin bir parçası olmayan herkesin ötekileştirilip, itlilip kakıldığı bir hayatta yaşamaktayız. Kapitalizm ile birlikte yükselen mülkiyet kavramı ve şekilenen standart aile yapısının hayatımızın her alanına nüfuz edip bizleri kontrol etmeye ve yatak odamıza kadar karışmaya hak tanıdığı bir sistemin getirisi olan evlilik ve medeni birliktelikler bugün bu sistemden zarar gören bireyler tarafından da kucaklanıyor ve arz ediliyorsa burada tekrardan sorgulanması gereken bir durum olduğu aşikârdır. Yaşanan bunca sevincin kısa ölçekli çözümleriyle birlikte uzun vadede çok daha büyük sorunlar oluşturduğu ve evlilik enstütüsünün sorgulanmayıp adeta mutlak bir çözüm olarak sunulması Stockholm Sendromu ile mi açıklanır yoksa denize düşen yılana sarılır mantığıyla mı henüz karar vermiş değiliz.”

“Temel hak ve hizmetler birey temelli olmadıkça ayrımcılık bitmez”

“Medeni Birliktelik veya Eşitlik Yasası aslında hali hazırda eşit olanların daha da eşit olmalarını sağlarken sistemin parçası olmayı reddeden veya sistem tarafından kabul görmeyen bireylerin ise halen sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır. Trans bireylerin, interseks bireylerin, kendini cinsiyetsiz tanımlayan bireylerin, çok eşli yaşayan bireylerin veya hiç eş istemeyen bireylerin Medeni Birliktelikle birlikte verilen haklardan yararlanamaması da yasanın kendi içindeki ayrımcılıklarından bir tanesidir. Oysaki vatandaşlık hakkı, sağlık hizmeti, görev atamaları, mülk paylaşımı, vasiyetin geçerliliği gibi yine sistem tarafından dağıtılan haklar sivil birliktelik statüsüne göre değil her bireye verilebilen haklar ve hizmetler olması gerekmektedir.”

“LGBTİ toplumu sistemin kalıplarına sığmaz”

“Buna çözüm olarak sunulması gereken ise sistemin bize dayattığı sahte çözümleri şekil değiştirip LGBTİ toplum için de uygulanmasını sağlamaktansa bireylerin; cinsiyetlerine, cinsel yönelimlerine, renklerine, dillerine, etnik kökenlerine ve daha birçok sistem tarafından oluşturulmuş kalıplarına bakılmaksızın ve tüm bu kalıplar olmadan da bireylerin özgürce yaşayabileceği ve haklarından yararlanabileceği bir dünya tahayyül edebilmektir.”


Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam