23/06/2016 | Yazar: Yıldız Tar

Uğur, Maçka Parkı’nda eşcinsel olduğu gerekçesiyle ‘Ramazan’da ne işin var lan burada’ diyen iki kişinin saldırısına uğradı. Güvenlik görevlileri umursamadı, polis geldiğindeyse saldırganlar çoktan kaçmıştı…

Maçka Parkı’nda homofobik nefret saldırısı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Uğur, Maçka Parkı’nda eşcinsel olduğu gerekçesiyle “Ramazan’da ne işin var lan burada” diyen iki kişinin saldırısına uğradı. Güvenlik görevlileri umursamadı, polis geldiğindeyse saldırganlar çoktan kaçmıştı…

Trans Onur Yürüyüşü’ne polis ve sivil görünümlü transfobik çetelerin saldırısından üç gün sonra Maçka Parkı’nda eşcinsel bir genç saldırıya uğradı.

Dün (22 Haziran) akşam saatlerinde iki kişinin saldırısına uğrayan Uğur’a çevredekiler yardım etmedi. Güvenlik ve polis ayrımcılık yaparak ilgisiz davrandı.

“Biz biliyoruz senin burada ne bok yediğini”

Yaşadıklarını KaosGL.org’a anlatan Uğur, “Eşcinselsen kimse senin sözünü dikkate almıyor” dedi. Uğur’un anlatımıyla saldırı şöyle gerçekleşti:

“Maçka Parkı’nda dün akşam saatlerinde bir arkadaşla buluşmuştum. Birden arkamızdan birileri yaklaştı ve bizi tuttu. Bizi zorla kavrayan adam, “Napıyorsunuz lan burada” dedi. Arkadaşım kaçtı ama ben kaldım. ‘Napıyoruz’ dedim ben de. Ardından bana, “Kırık mısın lan sen? Ramazan Ramazan napıyorsun burada?’ dedi. Ben de ‘Çok sorunun varsa ara polisi gelsin’ dedim kendimi korumak için. Ardından ‘Biz biliyoruz senin burada ne bok yediğini’ diyerek telefonumu istediler. Vermeyince dövmeye başladılar. Yere yatırdılar ve özellikle kafama vurmaya başladılar.”

“Bir kişi bile yardım etmedi”

Uğur, saldırıya uğrarken çevredeki insanların kendisine yardım etmediğini belirterek şöyle devam etti:

“Etrafta insanlar vardı ama bir kişi bile geri dönüp bakmadı. Ben sürekli bağırıyor ve yardım istiyordum. Kimse yardım etmedi. Hatta bir kişi ‘Kes lan ne yardımı’ bile dedi bana.

“Bilmiyorum ne kadar zaman dayak yedikten sonra güvenlik geldi. Beni dövenlerin birisi güvenliğin geldiğini görünce diğer arkadaşına ‘Daha fazla vurma, bırak’ dedi. Diğeri hiç dinlemedi ve güvenlik gelince onlara, ‘Arkadaşımın yarağını yalamaya çalıştı, asıldı ibne, biz de sinirlendik’ diye yalan söyledi.”

Güvenlik görevlileri ilgilenmedi

Güvenlik görevlilerinin kendisiyle ilgilenmediğini de söyleyen Uğur, “Bu durumun ardından ‘Evet ben eşcinselim ama böyle bir tavrım olmadı, böyle bir teklifte dahi bulunmadım’ dedim. Ama beni umursamadılar. Ben de en sonunda dernek üyesi olduğumu, polis çağırmalarını söyledim. Ancak o zaman biraz ilgili davrandılar” şeklinde konuştu.

Polis geldiğinde saldırganlar çoktan kaçmıştı

Uğur’un anlatımına göre güvenlik görevlileri polisi çağırdı ancak polis gelene kadar saldırganlar olay yerinden uzaklaştı. Polis de meseleyi önemsemedi ve Uğur bütün bunların ardından ‘herhangi bir şey çıkmayacağı için’ şikayetçi olmaktan vazgeçti.

“Eşcinselsen kimse senin sözünü dikkate almıyor”

Bu tarz saldırıların sıklaştığını belirten Uğur, “Politika her şeyi etkiliyor. Devletin ve hükümetin hedef göstermesi bizleri iyice savunmasız duruma sürüklüyor. Saldırganlar ceza almayacaklarını biliyor. Hepsi ezberlemiş gibi aynı cümlelerle kendini savunuyor. Amaçları haksız tahrik indiriminden faydalanmak. Zaten eşcinsel olduğun için kimse senin sözünü dikkate almıyor. Trans Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısı da saldırganlara cesaret veriyor” dedi.

Maçka Parkı’nda forum yapılacak

Öte yandan devam eden LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında 25 Haziran’da Maçka Parkı’nda piknik yapılacak. İşaret dili, flört kuşağı ve Ermeni halk dansı atölyelerinin olacağı piknik 15.00’de başlayacak.

Piknik başlangıcında son dönemde artan saldırılar ilişkin forum da yapılacak. “Maçka Parkı LGBTİ+ Bireyler için Ne Kadar Güvenli?” forumu 15.00’de başlayacak. Foruma ilişkin çağrı metni şöyle:

“Maçka Parkı şehrin göbeğinde nefes alabildiğimiz nadir alanlardan biri? Peki, müdavimi olduğumuz Maçka Parkı, LGBTİ+ bireyler için ne kadar güvenli? LGBTİ+ bireyler olmamız olası faşist, homo/bi/transfobik saldırıda bizi haklarımızı savunmak noktasında zayıf mı kılıyor? Parkın güvenliğini sağlayanlar işlevsel mi? Yoksa olayların yeniden üretilmesinde yaklaşımlarının payı var mı? Daha güvenli bir park nasıl mümkün?”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret