15/07/2013 | Yazar: Kaos GL

Mersin LGBT 7 Renk: Öfkeliyiz, bunu aklınızdan çıkarmayın. Bu gidişatı değiştirme kararlılığımız gün geçtikçe artıyor. Nefret cinayetlerini ve trans cinayetlerini mutlaka durduracağız.

Mersin 7 Renk, Kuşadası’ndaki Trans Cinayetini Kınadı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Mersin LGBT (Lezbiyen, gey, biseksüel, trans) Topluluğu 7 Renk, bir trans kadın olan Dora’nın, Salı günü Kuşadası’nda, nefret cinayeti sonucu öldürülmesini yaptığı basın açıklamasıyla kınadı ve transfobik nefret cinayetlerini protesto etti. 7 Renk adına konuşan Tuna Şahin, "Transfobik ahlakınız batsın! Baskı ve şiddet ahlaksa biz ahlaksızız!" dedi. 

Açıklama; İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Adana, Diyarbakır ve Berlin ile eşzamanlı olarak saat 18:00’da İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Binası’nda yapıldı. 7 Renk adına konuşan Tuna Şahin, sadece geçtiğimiz yıl 18 transın nefret cinayetine kurban gittiğini ve 2002’den bu yana bilinen rakamlara göre 70 trans kadının öldürüldüğünü söyledi. Şahin, "30 Mart sabahı İzmir’in Karabağlar ilçesinde Tuğçe arkadaşımız öldürüldü. Yine 5 Nisan günü başından vurularak ve 50 bıçak darbesiyle öldürülen ve sevgilisi tarafından makatına kırık bir şişe sokulmuş halde bulunan Nükhet’i unutmuş değiliz, unutmayacağız" diye konuşarak sözlerine şöyle devam etti: Acımız büyük. Çünkü 9 Temmuz Salı gecesi yine Kuşadası’nda bir arkadaşımızı daha transfobiden kaybettik. Katilinin şiddetine karşı çıkarken önce kollarından yaralanan, sonra katili tarafından bıçaklanarak öldürülen, tüm eşyaları gasp edilen arkadaşımız Dora’nın ölüm haberini aldık. Dora gibi yüzlercesi bu coğrafyada devletin sistematik şiddetine karşı can veriyor. Çünkü bizler, erkek şiddetinin, küfürün, ayrımcılığın, ötekileştirmenin bir yaşam şekli biçildiği insanlarız. Açık ki bu ilk değil ve son da olmayacak. Sokaklarda, meydanlarda, alanlarda yıllardır söylüyoruz: Trans cinayetleri sistematik ve politiktir. Devlet, katillere verdiği her türden taviz ve teşvikle, trans katliamına kapı aralamaya devam etmektedir. Adeta öfke ve umutsuzluğa boğulmuş topluma ’Bunlar stres topudur, tüm hıncınızı translardan çıkarabilirsiniz’ denmektedir. İktidar sahipleri, egemenler, efendiler, sesimizi duymayanlar! Bizi üçüncü sayfalardan, yandaş medyanın taraflı haberlerinden tanıyanlar. Ardı ardına yaşanan bu cinayetlerin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Öfkeliyiz, bunu aklınızdan çıkarmayın. Bu gidişatı değiştirme kararlılığımız gün geçtikçe artıyor. Nefret cinayetlerini ve trans cinayetlerini mutlaka durduracağız."

"Gezi olaylarında kaybettiğimiz canların da takipçisiyiz"
Transların mağduru olduğu hukuksuzluğu ve katliamı sadece kendilerinin yaşamadığının bilincinde olduklarını kaydeden Tuna Şahin, Gezi Parkı direnişi başladığından bu yana kaybedilen 5 canın, onlarca tutuklunun, kaybın ve gözaltının da takipçisi olduklarını ifade etti. Şahin şöyle devam etti: "Artan kadın cinayetleri, savaşa kurban giden gençler, tecavüz dahil her türden erkek eziyetini yaşayan ve yaşamaya devam eden kadınlar ve çocuklar aynı kıyımın farklı yüzleridir. Transseksüeller ise olağanlaştırılmaya çalışılan bu kıyımın en kolay hedefidir. Bu cinayetlerin tümü milliyetçilik, namus, aile, ahlak ve din adına yapılmaktadır. Size hatırlatmayı görev edindik! Hayatlarımız ve canlarımız bu kadar ucuz değildir. Bugün burada toplumsal muhalefet, sosyalistler, feministler, çevreciler, siyasal partiler, heteroseksüeller, annelerimiz, kardeşlerimiz, komşularımız ve dostlarımızla karşınızdayız. Gözümüzü dört açtık ve yüzde yüz iradeliyiz. Yaşanan her saldırının ardından daha da güçlenerek, palazlanarak geleceğiz. Sistematik devlet ve polis şiddetinize direnmeye devam edeceğiz."

"Nefret suçları mevzuatı oluşturulmalı"
AKP hükümetinin kendilerine yönelik şiddeti körüklediğinin farkında olduklarını söyleyen Şahin, "Meclis kürsüsünden bizleri hasta, sapkın ve yozlaşmanın sonucu üremiş yaratıklar olarak hedef gösterdiğinizi biliyor ve lanetliyoruz. Ey kendini egemen kılanlar, duyun! Eşcinsel, biseksüel, trans ve intersekslere yönelen nefret suçları ile mücadelede, ’cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği’ ibarelerini de bünyesinde barındıran bir nefret suçları mevzuatı oluşturulmalıdır. Trans seks işçilerini güvenliksiz çalışma alanlarına iten ve bizzat şiddetin mağduru olmalarına vesile olan ’fuhuş’ ile ilgili mevzuat değiştirilmelidir. Herkesin istediği işi yapabildiği bir hayat garanti edilmeli ve LGBT bireylerin istihdamıyla ilgili iyileştirici uygulamalar yapılmalıdır. Kolluk kuvvetleri ve yargı birimlerinin trans bireylere yönelik önyargılı ve ayrımcı tutumuyla mücadele edilmeli; katillerine ’haksız tahrik’ veya ’iyi hal’ gerekçeleriyle  verilen ceza indirimleri derhal son bulmalıdır. Cinayetlerin nefret boyutuna mutlaka vurgu yapılmalıdır." dedi. 


"Transfobik ahlakınız batsın!"
Hala devam etmekte olan, eşcinsel oldukları için aileleri tarafından öldürülen Ahmet Yıldız ve Roşin Çiçek davalarının da takipçisi olduklarını belirten Tuna Şahin sözlerinin sonunda şu ifadelere yer verdi: "Eşcinsel ve trans cinayetleri politiktir. Translara yönelen şiddet; eşcinsellere, kadınlara, engellilere, HIV pozitif bireylere, Kürtlere, Ermenilere, Alevilere, Romanlara, işçilere, sığınmacılara, doğaya, hayvanlara yönelen şiddetin bir başka yüzüdür. Transfobik ahlakınız batsın! Baskı ve şiddet ahlaksa biz ahlaksızız!"

Şahin’in ardından konuşan İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ise dernek olarak, bütün insanların haklarını savunduklarını ve temel insan haklarının başında yaşam hakkının geldiğini vurgulayarak, trans bireylere yönelik nefret cinayetlerini kınadı. 
 

Etiketler: yaşam
İstihdam