23/01/2025 | Yazar: Ali Safa Korkut
Meta, LGBTİ’+lar için “akıl hastası” ifadesinin kullanılmasına artık izin vereceğini duyurdu. Çeşitliliği hedefleyen programlarını kapatan şirket; Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ekibini de dağıttı. Meta, LGBTİ+ temsiliyetini öncelemeyi ise bıraktığını açıkladı.
Instagram, Facebook, WhatsApp ve Threads’in çatı şirketi Meta, platformlarında “ifade özgürlüğünü kısıtlayan” moderasyon süreçlerini kaldıracağını açıkladı.
Şirketin, 7 Ocak Salı günü bir blog yazısıyla birlikte yayımladığı videoda CEO Mark Zuckerberg, bunu “İfade özgürlüğü konusunda köklerimize geri dönme zamanı geldi” açıklamasıyla duyurdu.
Şirketin açıklamasında ayrıca, “göçmenlik, toplumsal cinsiyet ve cinsiyet kimlikleri” gibi konulardaki kısıtlamaların, beraberinde siyasi tartışmaları getirmesi nedeniyle kaldırılacağı söylendi.
Bu kapsamda yapılan düzenlemeler arasında LGBTİ+lar aleyhine, homofobiye alan açan değişiklikler de yapıldı.
Meta, LGBTİ+’lara “akıl hastası” denmesine izin verdi
7 Ocak’ta “Hateful Conduct” (Nefret İçeren Davranışlar) politikasını güncelleyen Meta, yeni politika kapsamında, LGBTİ+'ları "akıl hastası" olarak nitelendiren gönderilere artık izin vereceğini duyurdu.
Şirket, bu kapsamda Nefret İçeren Davranışlar arasına şu maddeyi ekledi:
“Transgenderizm ve eşcinsellikle ilgili siyasi ve dini söylemler ve ‘tuhaf’ gibi kelimelerin ciddi olmayan yaygın kullanımı göz önüne alındığında, cinsiyet veya cinsel yönelime dayalı akıl hastalığı veya anormallik iddialarına izin veriyoruz.”
Bununla birlikte, Nefret İçeren Davranışlar sayfasının politika gerekçesi bölümüne, insanların bazen cinsiyet veya toplumsal cinsiyetle sınırlanan alanlara erişimi tartışırken cinsiyet veya toplumsal cinsiyeti dışlayıcı bir dil kullanabildiğinin belirtildiği cümleler eklendi. Aynı zamanda dışlama veya aşağılayıcı dilin trans hakları, göçmenlik veya eşcinsellik gibi siyasi ya da dini konular bağlamında kullandıklarına ilişkin ifadeler de yapılan düzenlemeyle bu bölüme iliştirildi.
Aynı bölümde, Meta politikalarının bu tür ifadelere yer verecek şekilde tasarlandığı belirtilirken ilgili bölümde daha önce yer alan “Ancak insanların niyetlerini açıkça belirtmelerini istiyoruz. Niyetin belirsiz olduğu durumlarda içeriği kaldırabiliriz” ifadesiyse kaldırıldı.
Çeşitliliği artırmayı planlayan bölüm kapatıldı; Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık ekibi dağıtıldı
Meta’nın LGBTİ+’lar aleyhine yaptığı düzenlemeler bunlarla da sınırlı değil.
Meta, çalışanlarına yaptığı bildirimle şirket içinde çeşitliliği artırmayı amaçlayan çok sayıda programı da en kısa sürede sonlandıracağını belirtti.
10 Ocak Cuma günü şirketin iç iletişim aracı Workplace üzerinden yapılan bildirimde, “Çeşitli Kadro Yaklaşımı”nın kaldırılacağı duyuruldu. Bu program, işe alım yöneticilerinin, açık bir pozisyon için görüşme yaparken yeterince temsil edilmeyen geçmişlere sahip adayları dikkate almalarını öngörüyordu.
Meta'nın İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Janelle Gale tarafından yapılan bildirimde, şirketin aynı zamanda Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (Diversity, Equity and Inclusion - DEI) ekibinin dağıtılacağı açıklandı. Gale, ayrıca çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık eğitim programlarına da son vereceklerini belirtti.
“ABD’deki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık çabalarına ilişkin yasal ve politik ortam değişiyor”
Mesajında “ABD’deki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık çabalarına ilişkin yasal ve politik ortam değişiyor” ifadelerini kullanan Gale, şunları söyledi:
"ABD Yüksek Mahkemesi yakın zamanda mahkemelerin DEI'ye nasıl yaklaşacağı konusunda bir değişim sinyali veren kararlar aldı. 'DEI' terimi de kısmen bazıları tarafından bazı grupların diğerlerine göre ayrıcalıklı muamele gördüğü bir uygulama olarak anlaşılması nedeniyle suçlayıcı hale geldi."
LGBTİ+ temsiliyeti artık Meta’nın önceliği değil: “Daha önce kadın temsiliyeti hedefimizi de sonlandırdık”
Bununla birlikte Gale, Meta'nın çeşitliliği önceleyen işletmelerle işbirliği yapmaya özen göstermekten de vazgeçeceğini belirtti.
LGBTİ+ temsiliyetine önem verme çabalarını da sonlandıracaklarını belirten Gale, "Bu, kararların ırk veya cinsiyete dayalı olarak alındığı izlenimini yaratabilir” dedi. Böyle bir amaçlarının olmadığını söyleyen Gale, “Bu izlenimi tamamen ortadan kaldırmak istiyoruz" dedi ve şirketin daha önce de kadınlar ve etnik azınlıklar için temsil hedeflerini sonlandırdığını belirtti.
Non-binary ve trans temaları Messenger’dan kaldırıldı
404 Media’nın haberine göreyse Meta, yazılı ve görüntülü görüşme uygulaması Messenger’dan non-binary ve trans temalarını da kaldırdı.
Uygulamanın "temalar" özelliği, kullanıcıların sohbet pencerelerinin renk şemasını ve tasarımını değiştirmelerine olanak tanırken "trans" ve "ikili olmayan" temalar, trans ve non-binary bayrakların her birinin renklerini içeriyordu.
Meta, bu iki temayI Onur Ayı’nı kutlamak amacıyla kullanıma sunmuştu. Trans teması Haziran 2021’de tanıtılırken non-binary teması ise Haziran 2022’de uygulamaya eklenmişti.
“Meta, ‘transgenderizm’ ifadesiyle kasıtlı olarak LGBTİ+ karşıtı bir dil kullanıyor”
Dünyanın en büyük LGBTİ+ medya örgütü GLAAD de Meta’nın bu değişikliklerine tepki gösterdi.
GLAAD Başkanı ve CEO'su Sarah Kate Ellis, 7 Ocak’ta yaptığı açıklamada “Meta nefret söylemi ve diğer politikaları kaldırarak insanların LGBTİ+ları, kadınları, göçmenleri ve diğer marjinal grupları şiddet, kin ve insanlıktan çıkaran anlatılarla hedef almasına yeşil ışık yakıyor” dedi.
10 Ocak’ta GLAAD Sosyal Medya Güvenliği Programı sözcüsü tarafından yapılan açıklamadaysa Ellis’in sözlerine ek olarak “Bu değişikliklerle Meta ve Mark Zuckerberg aynı zamanda LGBTİ+ karşıtı nefret söylemlerinde de bulunuyor” dendi.
Meta’nın Nefret İçeren Davranışlar politikasında kullandığı “transgenderizm” ifadesini kasteden sözcü, “Meta, bunu kendi nefret söylemi politikasında kasıtlı şekilde LGBTİ+ karşıtı dil kullanarak ve aşırı LGBTİ+ karşıtı hakaretlere izin veren yeni politikalar uygulayarak yapıyor” dedi.
Bu ifade, trans olmanın bir ideoloji olduğunu ima etmek amacıyla ABD’de sağcılar tarafından hakaret amacıyla kullanılıyor.
LGBTİ+'lar için eşitliği teşvik eden ABD merkezli hak örgütü İnsan Hakları Kampanyası (HRC) de “Bu politika değişiklikleri Meta genelinde LGBTİ+ kapsayıcılığını ve güvenliğini tehdit ediyor” açıklamasını yaptı.
Tıpkı GLAAD gibi Meta’nın “transgenderizm” ifadesini kullanmasını eleştiren HRC, “Bu kelime sadece sosyal ve bilimsel olarak geçersiz olmakla kalmayıp aynı zamanda Meta'nın Topluluk Standartlarında kullanılmasının, LGBTİ+ karşıtı siyasi söylemlerle rahatsız edici bir uyumu işaret ettiğini gösteriyor” dedi.
İmza kampanyası başlatıldı
Meta’nın politika değişikliklerine karşı All Out isimli internet sitesinde de bir imza kampanyası başlatıldı.
Etiketler: insan hakları, medya, çalışma hayatı, dünyadan, özel haber, beda
1720430400.jpg)