14/04/2021 | Yazar: Kaos GL

Mülteci LGBTİ+’lara sorduk: Günün nasıl geçti? Onlar yanıtladı, Arapça ve Farsça’dan çevirdik ve sizlerle paylaşıyoruz. İlk hikayeyle karşınızdayız: Kırmızı Çember

Mülteci LGBTİ+’lar günlerini anlatıyor: Kırmızı Çember Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Mülteci Hakları Programı LGBTİ+ mültecilerin ikamet ettikleri şehirlerde temel haklara, resmi organlara ve sosyal ağlara erişimlerinin kolaylaştırılmasını hedefliypr. Bu doğrultuda program bünyesinde çalışan avukat ve sosyal hizmet uzmanları aracılığıyla hukuki ve sosyal danışmanlık sağlıyor. Bütün bunların yanı sıra çeşitli konularda eğitimler ve sosyal etkinlikler düzenliyor.

Program, 2020 yılı boyunca Farsça ve Arapça konuşan LGBTİ+ mültecilerle bir araya geldi. Bu etkinliklerin bir bölümü çevrimiçi drama atölyeleriydi. Kaos GL Mülteci Hakları Programı, mülteci LGBTİ+’larla 23, 25 ve 27 Kasım tarihlerinde tiyatro ve performans sanatçısı Gökçe Yiğitel yürütücülüğünde dramanın bir alt kolu olan ‘Hikaye Anlatımı’ atölyeleri düzenledi. Atölyelere yedi şehirden mülteci LGBTİ+’lar katıldı ve hikayelerini anlattı.

Bugünden itibaren “Her günümüz değerli ve anlatmaya değer” diyerek o hikayeleri KaosGL.org okurlarıyla paylaşıyoruz. İlk hikayeyle karşınızdayız…

***

Selam,

Kelimelerimi size evimden yazıyorum...

Her sabah bu kırmızı çemberden (eşcinselliği reddeden toplum) çıkmayı umarak uyanıyorum.

Mutfağa gidiyorum, bir fincan kahve içiyorum ve geçmiş akşamımı yeniden şekillendirebilecek ve uzun zamandan beri benimle olan kalabalık düşüncelerimi ve korkularımı düzeltebilecek dinlendirici müzik açıyorum.

Sabah saat 8.00'de herkes işe gidiyor... Bana gelince, işsiz olduğum için evin balkonunda oturup yoldan geçenlere bakıyorum... Elimde bir fincan kahve ile telefonumu açıyorum ve sürekli ona bakıyorum. Hayallerimin gerçekleşmesini ve birinin beni arayıp bu rahatsız edici kâbusun biteceğini söylemesi umuduyla bakıyorum. “Daha iyi bir hayata sahip olacaksın ve seni seven bir ortamda ve seni kabul eden bir toplumda yaşayacaksın. Bir sevgilin olacak, yeni arkadaşların da olacak. Yasal olarak korunacaksın, güvende olacaksın.”  Kastettiğim şey üçüncü bir ülkeye yerleştirilmek... O aramayı beklerken kahvem soğur...

Beklemek. Bir şeyi bekleyerek yaşamak, gerçekten yaşarken ölmek gibidir.

Eşcinsel olduğum fikrini reddeden bir toplumda yaşayan yalnız bir LGBT mülteciyim. Bu benim günlük dileğim ve umudum. Şu anda o telefon görüşmesine çok ihtiyacım var. BMMYK’da kayıtlı olan biri olarak her gün beklediğim haber bu... Her akşam yarın aranacağımı söylüyorum. Yarın geliyor... Ama tarih dışında hiçbir şey değişmiyor.

Yaptığım aktiviteler de var. Mesela odamı topluyorum, mutfağı düzenliyorum, kahvaltı hazırlıyorum…

Spor yapmaya vaktim yok. Sanırım sporu ev işlerini yaparken ve evde hareket ettiğim zamanlarda yapıyorum…

Ellerim ve gözlerim BMMYK yerleştirme yetkililerinden gelecek haberi beklerken telefonuma bakmaktan yorulmuştu.

Saat 3'te defterimi ve kalemimi çıkardım. Bir şeyler yazmaya çalıştım ama yazamadım çünkü eski yazdığım sayfaları okuduğumda, hayatımda defterime ekleyecek yeni bir şey bulamadım... Düşünceler kafamda birikmiş, karışmış… çok…

Böylece, güzel bir şey olduğunda not defterime yazacağım bahanesiyle defteri kapattım...

Beni bekle

Ben her gün

Her sabah elektrikli kahve makinesini ve fincanımı kullanıyorum

Sağ elim fincanımı kucaklıyor...

Evin penceresinin yanındaki koltuklardan birine oturuyorum ve temiz havayı alıyorum.

Temizlik aletim var, (temizlik bezi)

Sprey şişesi su fışkırtıyor, camları temizlerken sol ve sağ ellerimi birlikte kullanıyorum.


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam