26/03/2021 | Yazar: Kaos GL
Ankara Barosu Engelli Hakları Merkezi ve Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi: “İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya aykırı olarak bir gecede çıkılmaya çalışılması nefreti ve şiddeti daha da körüklemekte, desteklemekte ve nefret suçu failleri cezasızlık politikaları ile şiddet uygulamayı kendilerine hak görmektedir.”
Ankara Barosu Engelli Hakları Merkezi ve Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi, sosyal medyada “Fırat Delikanlı” ismini kullanan bir Fırat Kaya isimli erkeğin, “sapık gay” diyerek bir kişiye saldırdığı görüntüleri Instagram’da yayınlaması üzerine şüphelinin, işlediği suçun hesabını vermesi ve adaletin yerine gelmesi için konunun takipçisi olacağını duyurdu:
“Fırat Kaya isimli şahıs, eşcinsel olduğu gerekçesiyle işitme engelli bir mağdura uyguladığı ağır fiziksel şiddetin görüntülerini hiç korkmadan nefret söylemi kaynaklı diğer şiddet olaylarından güç alarak sosyal medya hesabından yayınlamıştır. Bu olay ne ilk ne de sondur.”
“LGBTİQ+ bireyler her gün hedef gösterilmekte ve tehdit altında hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle bireyleri sapkın ilan edip yok saymaya, sindirmeye; Anayasamızca, ulusal ve uluslararası hukukça tanınmış yaşam, özgürlük ve eşitlik haklarından yoksun bırakmaya çalışan söylemler, nefret suçları işlemek isteyenlere fırsat yaratmakta ve cesaret vermektedir. Tüm bunların üzerine bir de ‘cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle kimseye şiddet uygulanamayacağı’ düzenlemesini içeren, şiddete ve nefret söylemine karşı dezavantajlı grupları koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya aykırı olarak bir gecede çıkılmaya çalışılması bu nefreti ve şiddeti daha da körüklemekte, desteklemekte ve nefret suçu failleri cezasızlık politikaları ile şiddet uygulamayı kendilerine hak görmektedir.”
“Şiddet mağduru aynı zamanda işitme engelli bir bireydir. Hukuken dezavantajlı gruplar arasındadır. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’unun 4. maddesi gereğince engellilerin insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı esastır ve her tür istismarın önlenmesi gerekmektedir. Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye maruz bırakılamaz. Herkes eşit muamele görme, yaşamını bağımsız idame ettirme ve toplumun bir parçası olma hakkına sahiptir. Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin 4,10,15 ve 17. maddeleri uyarınca da devlet, engelli bireylerin haklarının ve temel özgürlüklerinin eksiksiz olarak yaşama geçirilmesinden sorumlu olduğu gibi aşağılayıcı muamele ve işkenceye karşı diğer bireylerle eşit koşullar altında korunmasını sağlamakla yükümlüdür.”
“Her şeyden önce unutulmamalıdır ki, yaşam hakkı evrensel hukuk düzeninde korunması gereken en kutsal haktır. Yaşam hakkını savunmaya her koşulda devam edeceğimizi, şüphelinin, işlediği suçun hesabını vermesi ve adaletin yerine gelmesi için konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”
Etiketler: insan hakları