16/05/2015 | Yazar: Yıldız Tar

10. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma Alberta Üniversitesi’nden Susanne Luhmann’ın konuşmasıyla başladı.

Normalleştirmeye direnen queer pedagoji Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
10. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma Alberta Üniversitesi’nden Susanne Luhmann’ın Kanada ve ABD’deki LGBTİ öğrenciler için güvenli alan politikalarını eleştirdiği “Queer Pedagojiyi Yerinden Oynatmak: Homofobi Karşıtı Eğitimde Yeni ikilemler” başlıklı konuşmasıyla başladı.
 
Kaos GL Derneği’nin bu yıl 10.sunu düzenlediği Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma’nın ana programı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Aziz Köklü Salonu’nda başladı.
 
Buluşma’nın ilk oturumunda Kaos GL’den Remzi Altunpolat’ın moderasyonuyla Kanada Alberta Üniversitesi’nden Susanne Luhmann “Queer Pedagojiyi Yerinden Oynatmak: Homofobi Karşıtı Eğitimde Yeni ikilemler” başlıklı bir konuşma yaptı.
 
“Eğitim her zaman Kaos GL’nin önceliklerinden oldu”
 
Oturumu açan Altunpolat, Kaos GL’nin kuruluşundan bu yana eğitim meselesiyle yakından ilgilendiğini hatırlatarak, “Eğitimde yaşanan ayrımcılıktan daha öte ve radikal bir eleştirel pedagoji ve ilerleyen süreçte de queer pedagoji her zaman Kaos GL’nin önceliklerinden birisi oldu” dedi.
 
Susanne Luhmann ise, güvenli alan söylemlerinin pedagojisi üzerine bir sunum yaptı. Queer pedagojiyi olumlayıcı olmaktan çok yapıbozumcu olarak tanımladığını belirten Luhmann, “Queer pedagoji güvenli değil psişik olarak tehlikeli bir şeye işaret ediyor” şeklinde konuştu.
 
“Güvenli alan söylemleri beyazlar için var!”
 
Luhmann güvenli alan söylemlerini şöyle eleştirdi: “Kanada’da ve ABD’de güvenli alan söylemleri birçok çelişkinin üstünü örtüyor. Güvenli alan kampanyalarının üzerine kurulduğu zeminleri hedef almamız ve queer pedagoji kavramını yerinden oynatmamız gerekiyor. Güvenli alan denen alanlar beyazların güvenliği anlamını taşıyor ve bir illüzyondan başka bir şeye işaret etmiyor. Hetero-patriyarkal rejimi sarsmak yerine daha da güçlendiriyor.”
 
ABD’deki beyaz politikaları eleştirerek konuşmasına devam eden Luhmann, “Güvenliğin, riskin ve tehlikenin ne olduğu; üzerinde anlaşılmış tanımlar değildir. Örneğin Sochi Olimpiyatları’nda LGBTİ aktivistlerinin yaşadıkları şiddet olarak tanımlanırken; zengin ve beyaz olmayan transların evsiz olması şiddet olarak tanımlanmaz. Aynı şekilde binlerce mültecinin ölmesi de şiddet olarak görülmüyor. ABD’de siyahlara dönük polis şiddeti de aynı şekilde şiddet ve risk olarak tanımlanmıyor” dedi.
 
“Güvenli alan söylemleri sadece üniversite reklamlarına yarıyor”
 
“Güvenli alan söylemi riskin bireyselleştirilmesiyle alakalıdır” diyerek güvenli alan kampanyalarının üniversite kampüslerinden yaygınlaşmasının kolay olduğunu ifade eden Luhmann sözlerine şöyle devam etti:
 
“Güvenli alan söylemleri daha çok orta sınıf beyaz öğrencilerin korunması, üniversite yönetimlerinin ise böylece sözde homofobi karşıtı olarak reklamının yapılmasından başka bir işe yaramamıştır.”
 
“Güvenli alan bazı LGBTİ’leri meşrulaştırıyor”
 
Konuşmasını normalleşme politikalarını radikal bir şekilde eleştirmeye ayıran Luhmann, “Normalleştirmeye karşı direnç gösteren bir queer pedagojinin her şeyi yerinden oynatması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
Güvenli alan söylemlerinin bazı LGBTİ’leri meşrulaştırırken bazılarını ise meşrulaştırmadığını yineleyen Luhmann, “Güvenlik kavramı sömürge devlet düzeninden çok ayrı düşünülemez” dedi.
 
Homofobi Karşıtı Buluşma sporda homofobik, etnik ve cinsiyetçi ayrımcılığın tartışılacağı oturumla devam edecek.
 
 
* 10. Homofobi Karşıtı Buluşma Almanya Büyükelçiliği, Hollanda Büyükelçiliği, Kanada Büyükelçiliği, Norveç Büyükelçiliği ve SİDA tarafından desteklenmektedir. 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam