18/04/2017 | Yazar: Aslı Alpar
Farklı ülkelerden yaramaz çocukların, evden kaçanların, geceleri de sokakları da isteyenlerin duvarları homofobiye karşı ses çıkarıyor.

Farklı ülkelerden yaramaz çocukların, evden kaçanların, geceleri de sokakları da isteyenlerin duvarları homofobiye karşı ses çıkarıyor.
Eser: C2515
Tek tipleştirmek sistemin ve iktidarın vazgeçilmezidir. Kapitalizm size rengârenk giysiler satar ancak hepsi bir formda ve benzer kesimlerdedir. Kadın ya da erkek cinsiyetlerinden biri dayatılır ve kabul ettiğiniz o “biricik” cinsiyetin herkesçe bilinen rolünü giyinirsiniz. Kamusal alandaki görünürlüğünüz ait olduğunuz sınıfa, cinsiyete, etnisiteye göre belirlenir. Toplumdaki görünürlüğünüz, size biçilen rollerle hesaplanır. Uslu bir çocuk olmazsanız sokakları, caddeleri görmeniz engellenebilir.
O zaman ne yaparız? Sokaktaki, caddelerdeki varlığımızı sürdürmek için mücadele ederiz. Kamusal alandan bize ayrılan paya karşı çıkarız. Kentin duvarları, bankları ve parkları kendimizi var edeceğimiz birer araca dönüşebilir. Despotik rejimler, gerici dönemlerde kendimizi var etmenin, kamusal alanda görünürlüğümüzü arttırmanın bir yolu da duvarlara iz bırakmak olabilir. “Ben buradaydım” demek, “bu sokak benim de sokağım” demek için duvarlar en güvenli tuvallere dönüşebilir.
Bunu hatırlatmak için, LGBTİ sokak sanatından görüntüler derledik. Duvarların dile gelip homofobiye karşı ses çıkardığı sokakların görüntülerini. Farklı ülkelerden uslu olmayan çocukların, evden kaçanların, geceleri de sokakları da isteyenlerin duvarları burada.
Biz de o sokakta buluşalım, malum yerde, aynı saatte. Aşk için, özgürlük ve mücadelemiz için, o sokakta, o duvarın önünde…
İngiltere'de bir duvar
Eser: Banksy
Bürüksel'de bir duvar
Eser: Fotini Tikkou, Bürüksel'de bir duvar
İrlanda'da bir duvar
Lübnan'da bir duvar
Melbourne'den
Mısır'dan bir duvar
Selanik'te bir duvar
Tel Aviv'de bir duvar
Etiketler: yaşam, gezi/mekan