08/10/2021 | Yazar: Yıldız Tar
ODTÜ Onur Yürüyüşü davası Av. Öykü Didem Aydın’ın savcılık mütalaasına ilişkin savunmasıyla başladı: “Ankara İdare Mahkemesi’nin kararı savcının gözünden mi kaçtı?”
ODTÜ’den 18 öğrenci ve bir akademisyenin 10 Mayıs 2019’da ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları gerekçesiyle yargılandığı davanın yedinci duruşması bugün (8 Ekim) Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya yoğun katılım
Duruşmayı hak örgütlerinden, elçiliklerden ve basından çok sayıda kişi izledi. Kaos GL, 17 Mayıs, SPoD, GALADER, Kırmızı Şemsiye, Boğaziçi LGBTİ+, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, MLSA, Civil Rights Defenders, Hollanda, İsviçre, Norveç, ABD, Fransa, Danimarka, Belçika elçiliklerinden ve AB Türkiye Delegasyonu’ndan temsilciler duruşmadaydı.
Hak örgütleri ve elçiliklerin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, İzmir Milletvekili Murat Çepni ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da duruşmayı takip etti.
“Ay beraat ver diyerek geldik”
Duruşma, kimlik tespitleri ile başladı. LGBTİ+ aktivistlerinin Avukatı Öykü Didem Aydın salonda bulunan sivil polis varsa kimlik tespitinde bulunulmasını ve salonda bulunan polis memurlarının çıkarılmasını talep etti. Hakimlik talebi kabul etti. Hakimin talebi üzerine üniformalı polisler salondan çıktı, Av. Aydın sivil polislerin de tespit edilerek çıkarılmasını istedi. Hakimin, "Sivil var mı bilmiyorum" demesi üzerine Av. Aydın salona dönerek "Sivil polis var mı?" diye sordu.
Polislerin salondan çıkmasından sonra Av. Aydın savunmasına başladı. “Biz buraya ay beraat ver diye geldik. İki yıldır devam eden bu davanın sonuçlanmasını bekliyoruz. Temel hak ve özgürlükler içerisinde yer alan Onur Yürüyüşü’ne dava açılması bir hak ihlali iken, bir başka hak ihlali daha yaşanmasın ve beraatle sonuçlansın istiyoruz” dedi.
“Ankara İdare Mahkemesi’nin kararı savcının gözünden mi kaçtı?”
Av. Aydın ardından mütalaaya ilişkin konuşmaya başladı. Savcılık mütalaasında beş öğrencinin beraati; 12 öğrenci ve bir öğretim görevlisinin ise “kanuna aykırı olan gösteri yürüyüşüne katıldıkları ve kolluk görevlilerince birçok uyarı ve zor kullanmaya rağmen dağılmadıkları” suçlamasıyla cezalandırılmaları talep ediliyor.
Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin yasak kararının hukuka aykırı olduğuna karar verdiğini hatırlatan Av. Aydın, “Biz bu kararı dosyaya sunduk. Biz bu kararı dosyaya sunmuşken Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin kararı savcılık mütalaasında gözden mi kaçtı” diye sordu.
“Polis, kampüste terör estirdi”
Mütalaanın kanuna aykırı olduğunu, Rektörün Vali’nin ünvanını gasp edip e-posta yasağı koyduğunu vurgulayan Av. Aydın şöyle devam etti:
“Kamu düzenini bozan kampüsü işgal eden polisler olmuştur. Kamu düzeninin müvekkillerimiz tarafından uzaktan ve yakından zedelenmesi bile söz konusu değilken bu mütalaa neden? Kolluk gücünün oraya gitmesi açık ve yakın tehdit olduğunu değil; kolluk kuvvetinin LGBTİQ+ haklarına ilişkin kötü niyetini gösteriyor. Kolluk görevlisi şenlik havasında geçecek onur yürüyüşüne saldırmış, deyim yerindeyse kampüste terör estirmiştir.”
Duruşma devam ediyor…
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, eğitim