30/06/2020 | Yazar: Yıldız Tar
Online LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün ardından LGBTİ+’lar kamu görevlileri ve gazeteciler tarafından hedef gösterildi, sosyal medyada nefret kampanyaları yapıldı.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, online etkinlikler ve 28 Haziran’da online onur yürüyüşü ile sonlandı. Bir hafta boyunca LGBTİ+’lar sanalda bir araya geldi; atölye, panel, söyleşi ve partilerde onur haftası coşkusunu yaşadı. Coşku, 28 Haziran’da www.neredesinlubunya.com adresinde online onur yürüyüşü ile tavan yaptı.
Bir yandan da Onur Haftası’nda kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef gösteren açıklamaları, medyada ve sosyal medyada nefret söylemi ve ayrımcılık da hız kazandı. Son yıllarda Valilik ve Kaymakamlıkların yasak kararlarının yanı sıra, üst düzey kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef gösteren açıklama ve uygulamaları sistematikleşti. Koronavirüs pandemisinin ilk günlerinde Milli Eğitim Müdürlerinin talimatıyla okul müdürleri karantina günlerinde online eğitimi sürdürmek için kurulan WhatsApp gruplarında LGBTİ+’ları hedef gösteren mesajlar paylaşılması, Netflix’te olmayan bir eşcinsel karakter üzerinden sosyal medyada nefret kampanyaları ve RTÜK Başkanı’nın ayrımcı açıklaması ve Diyanet’in nefret hutbesi ve ardından çok sayıda bakanın nefrete sahip çıkması ile başlayan süreç Onur Haftası’na da sıçradı.
Onur Haftası’nın son gününde yeniden yükselişe geçen LGBTİ+ karşıtı açıklama ve kampanyaları derledik.
Sosyal medyada nefret
28 Haziran online onur yürüyüşü gününde #onurhaftası etiketi uzunca süre Türkiye’de TT listesindeydi. Bu hastag altında aralarında milletvekillerinin de olduğu çok sayıda kişi Onur Haftası ve Yürüyüşü’nü kutlarken; bir yandan da nefret söylemi içeren paylaşımlar da yapıldı.
#onurhaftası TT listesindeyken #YallahHollandaya ve #LGBTFaaliyetleriDurdurulsun etiketleri piyasaya sürüldü. Koronavirüs pandemisinin ilk günlerinde de TT listesine giren #YallahHollandaya ve LGBTİ+ etkinliklerinin yasaklanması, LGBTİ+ derneklerinin kapatılması çağrısı yapan kampanyaların son ayağı olan #LGBTFaaliyetleriDurdurulsun etiketleri uzunca süre TT listesinde kaldı. Bu etiketlerle birlikte LGBTİ+ haklarını destekleyen firmalara boykot çağrıları da yaygınlaştı.
Nefret kampanyasına katılan hesaplar arasında Twitter tarafından onaylı ve etki gücü yüksek hesaplar da vardı. Onlardan bazıları şöyle:
Milli Türk Talebe Birliği’nin resmi Twitter hesabı, Ekonomist-yazar Şevket Apuhan, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı İhsan Selim Baydaş, Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı , Oyuncu Recep Terzi, Türkiye Haber Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Uzun, Takvim Gazetesi resmi hesabı, Haber 365 resmi hesabı, Gazeteci Yaşar Yavuz, Sanatçı Umut Mürare, Furkan Vakfı Kurucusu Alparslan Kuytul
#LGBTFaaliyetleriDurdurulsun hastagi TT listesinden düşerken bu sefer de #LGBTFaaliyetleriYasaklansın hastagi piyasaya sürüldü. Bu hastag’le LGBTİ+’ları hedef gösteren onaylı hesaplardan bazıları şöyle:
Tarım A.Ş. YK Başkanı Mahmut Barut, Türkiye Haber Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Uzun, AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Milat yazarı Nurettin Şimşek, Gazeteci Fatih Tezcan
KADEM’den gece baskısı nefret
Daha önce de “Cinsel yönelim gayri ahlaki, biyolojik cinsiyet tartışılamaz”, “Eşcinsellik insanlık değerlerine aykırı” gibi ifadelerle LGBTİ+’ları hedef gösteren Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) online onur yürüyüşünün gecesinde, sosyal medya hesabından Kurtuluş Savaşı, Filistin ve 15 Temmuz eylemlerinden görüntüler paylaşarak, “İnsan "onur"unun ve insan haklarının yanında, eşcinsellik ve benzeri hareketlerin toplumsal norm olarak dayatılmasının karşısındayız!” dedi.
İhvan’ın İstanbul’daki kanalından “Eşcinselleri öldürün” çağrısı
İstanbul’dan yayın yapan Müslüman Kardeşler’e bağlı Watan TV’de “Eşcinselleri öldürün” çağrısı yapıldı. Kanalda konuşan Hala Samir, “eşcinsellerin nasıl öldürüleceğine dair” yöntemler de sundu, “diri diri yakılmalılar” ve “Lezbiyenlik de İslam hukukuna göre yasak” dedi.
Kızılay Başkanı’ndan nefret
Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, online olarak kutlanan 28. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası için, “İnsanlık onurunu çiğnetmeyeceğiz. Fıtratı ve çocuklarımızın ruh sağlığını koruyacağız. Sağlıklı yaradılışı bozan ve iletişim gücü ile anormali normal gibi gösterip pedofilik hayalleri çağdaşlık diye gencecik zihinlere zerk eden her kim olursa olsun mücadele edeceğiz. Yok öyle!” dedi.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın LGBTİ+ karşıtı sözlerine Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’ndan tepki geldi: “Bu ifadeler hem yanlıştır hem de hepimizi rencide etmektedir. Homofobiyi ve her türlü nefret söylemini kınıyoruz ve dünya çapındaki LGBT+ topluluklarının yanındayız.”
Federasyon ayrıca Çalışma Ahlakı Tüzüğü’nde de homofobi, nefret söylemi ve önyargının yasaklandığı ve bir sonraki atılacak adımın değerlendirildiğini de belirtti.
Kınık bunun ardından bu sefer de nefretini şöyle sürdürdü:
“Çocuklara yönelik cinsel taciz ve şiddete karşıyım. Bu yüzden pedofiliye sert bir şekilde karşı çıkıyorum. Yaklaşımımın Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi’nin değer ve ilkeleriyle uyumlu olduğuna inanıyorum.”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı da nefrete sahip çıktı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Kınık’ın nefretine sahip çıktı. Altun, LGBTİ+’ları hedef alan açıklamasında, “LGBT propagandası ifade özgürlüğüne büyük bir tehdit. @ifrc hayatını dünyanın her yanında çocukları korumaya adamış @drkerem'i hedef alan saldırıya ortak oldu. Susturulmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan canlı yayında açıklama
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün (29 Haziran) tüm TV kanallarından canlı yaptığı açıklamasında baro sistemini değiştirmek üzerine konuştuktan sonra LGBTİ+’lar ya da Onur Yürüyüşü ifadesini kullanmadan şöyle dedi:
“Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşana kadar mücadeleyi bırakmayacağız. Birileri yine sinsice milli ve manevi değerlerimize saldırıyor. İnsanlık tarihi boyunca hep lanetlenmiş sapkınlıkları normalleştirerek, genç dimağları zehirlemenin peşindeler. İnancımıza ve kültürümüze aykırı bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklarıdır. Halkın lanetlediği hiçbir yanlışın bu ülkede kök salma ihtimali yoktur. Türkiye milli ve manevi yapısını hedef alan saldırılara karşı da mücadele edecek güce de sahiptir. Buradan tüm milletimi Rabbimizin yasakladığı, milletimizi her türlü sapkınlığa karşı dikkatli olmaya ve tavır almaya davet ediyorum. Rabbimden milletimizi ve ülkemizi bu tür sapkınların yol açacağı beşeri felaketlerden korumasını niyaz ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet’in nefret hutbesinin ardından da “Diyanet’e saldırı, devlete saldırıdır” demişti.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları
