21/01/2008 | Yazar: Kaos GL

Lambdaistanbul LGBTT Derneği’nin kapatılmasına yönelik açılan davanın üçüncü duruşması 31 Ocak’ta yapılacak.

Lambdaistanbul LGBTT Derneği’nin kapatılmasına yönelik açılan davanın üçüncü duruşması 31 Ocak’ta yapılacak. Derneğin avukatı Fırat Söyle örgütlenme hakkının engellenemeyeceğini söylüyor.

Örgütlenme hakkı kişinin içinde yaşadığı topluma ve toplumsal yaşama katılımını sağlayan en önemli kanallardan birisidir. Demokrasinin en önemli özelliklerinden birisi çoğulculuk ve örgütlenme hakkıdır. Gönüllü bir toplumsal kuruluş olan dernekler serbestçe varlık kazanma ve örgütlenme ilkeleri ile faaliyette bulunurlar. Örgütlenme özgürlüğü en azından, kişilerin diğerleriyle birlikte bir araya gelebilmesi hakkıdır. Bu özgürlük, insan hakları ile temel hakların en önemlilerinden birisidir ve düşünceyi açıklama özgürlüğünün bir başka ortaya çıkış biçimi olarak, demokratik, çağdaş bir toplumun vazgeçilmez öğelerindendir. Bu özgürlük yoluyla, kişilerin siyasi, dini, kültürel, ekonomik ya da sosyal amaçlarla bir araya gelmeleri sağlanır. Bireylerin tek başlarına topluma duyuramayacakları fikirleri bu yolla diğer kişilere iletilir, dağınık ve farklı olan görüşler belirginleşir ve açıklık kazanırlar. (a)

Birleşmiş Milletler (BM) Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, T.C. Anayasası ve ilgili yasalarda örgütlenme hakkı ile ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. Türkiye’nin taraf olduğu metinlerden

a) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesine göre;

1 - Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, demek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir.

2 - Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 11/2. fıkranın 1. cümlesi gereğince örgütlenme özgürlüğüne müdahale edilebilmesi için, müdahalenin kanunla öngörülmesi, sayılan meşru amaçlardan birine dayanılarak yapılması ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uyulması gereklidir. Bu kriterlerden birisine uyulmaması örgütlenme özgürlüğünün ihlali sonucunu doğuracaktır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, örgütlenme özgürlüğü yanında sözleşmenin 14 maddesinde de Ayırımcılık yasağı içermektedir. Madde metni şöyledir: Bu sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan sağlanır, denilmektedir.

b) Ayrıca Türkiye'nin taraf olarak imzaladığı 21 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren "Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin 22. maddesi hükümleri de örgütlenme hakkını düzenlemektedir. Buna göre;

1) Herkes başkalarıyla bir araya gelerek örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak, kendi menfaatlerini korumak için sendika kurma ve sendikaya katılma hakkını da içerir;

2) Bu hakkın kullanılmasına ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlakın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, hukuken öngörülmüş ve demokratik bir toplumda gerekli olan sınırlamaların dışında başka hiç bir sınırlama konamaz.

Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, 2006 yılında dernekleşmek üzere İstanbul İl Dernekler Müdürlüğüne bildirimde bulundu. Türk hukuk sisteminde tüzel kişilik bildirim ile kazanılır ve dernek kurulmuş addedilir denilse de, tüzüğün İl Dernekler Müdürlüğü’nün sansür süzgecinden geçmesi gerekli olmuştur. İstanbul Valiliği, Lambdaistanbul LGBTT Derneği’nin tüzüğünü incelemiş ve sonrasında derneğin tüzüğü ile ilgili öznel bir yaklaşımla noksanlıkların var olduğunu iddia etmiştir. İl Dernekler Müdürlüğünün, dernek tüzüğünde noksan olduğunu iddia ettiği hususlar;

- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 56. maddesinin 2. fıkrasına göre HUKUKA VE AHLAKA aykırı dernek kurulamayacağı;

- Anayasa’nın 41. maddesindeki Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile…

Somut olayda dernek tüzüğünün ikinci maddesinde öngörülen dernek amacı, genel bir ifadeyle, toplumda lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transseksüel gibi cinsel yönelimleri olan insanların dahil oldukları özgürlükçü bir ortamın oluşturulması ve bu ortamda özgürce kendilerini ifade etmek suretiyle haklarındaki yanlış bilgi ve kanaatleri düzeltip toplumla bütünleşme zemininin sağlanması; cinsel kimliklerini saklamak zorunda bırakılmamak amacıyla bu toplumun olağan bireyleri olduklarının gösterilmesi ve cinsel ayrımcılığa karşı durulması; toplumun dışına itilmiş olmaları olgusunun ön plana çıkarılması ve bunun tartışılacağı faaliyetlerin düzenlenmesi ve bu alandaki çalışmaların desteklenmesidir. Bu açıdan derneğin amacı hiçbir şekilde hetero-seksüellik dışındaki cinsel yönelimleri ‘teşvik etmek’ veya ‘yaymak’ değildir. Sadece kendisini bu cinsel kimliklerden birine ait hisseden insanlara bir örgüt çatısı sunulması amaçlanmaktadır.(b)

Yukarıdaki amaca varmak açısından başvurulması düşünülen araçlardan (toplantı/gösteri/ bildiri/yayın) hiçbiri yasaya veya ahlaka aykırı değildir. Dolayısıyla ahlaka aykırılığı tartışılabilecek olan tek nokta heteroseksüellikten farklı cinsel kimliklerin varlığına işaret etmenin başlı başına ahlaka aykırı bir faaliyet sayılıp sayılamayacağıdır. Aynı cinsten kişiye karşı (gey/lezbiyen) veya iki cinse karşı da (biseksüel) cinsel eğilim hissetmek veya kendini doğrudan diğer cinse mensup hissetmek (transseksüellik) her biri tıp bilimi tarafından kabul edilmiş olan cinsel yönelimlerdir. Bunlar insanlık tarihi kadar eski olduğu gibi, her toplumda da karşılaşılan yönelimlerdir. Hatta bilindiği gibi Medeni Kanunda 1988 yılında yapılan bir değişiklik ile Türk yasa koyucusu, Avrupa’da bir çok yasa koyucusundan önce transseksüellerin hukuki durumunu düzenlemiş ve ameliyat ile karşı cinse geçen kişilerin nüfus kayıtlarının değiştirilmesi için dava açabileceklerini kabul etmiştir. 2002 tarihli Türk Medeni Yasasının 40. maddesinde paralel bir düzenlemeyi muhafaza etmiştir.(b) Kimi Avrupa Birliği ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletlerinin kimi eyaletlerinde eşcinsel evlilikler ve bu evliliklere bağlı olarak evlat edinme, miras, nafaka ile ilgili yasal düzenlemeler bulunmaktadır.

4721 sayılı yasanın ilgili hükmünün aradığı hukuka ve ahlaka aykırılığı ifade eden bir hükmün dernek tüzüğünde var olması gereklidir. Oysa dernek tüzüğünde bu iddiaya cevap olabilecek bir hüküm söz konusu değildir. Gerek Anayasada gerek uluslararası sözleşmelerde ve yasalarımızda AHLAKA AYKIRILIĞI açıkça tanımlayabilecek bir unsur yoktur. Varoluş üzerinden bir tanımlama ahlaka, hukuka aykırı olamaz. Ahlak, toplumun genel geçer değerleri değil, akıl ve bilim süzgecinden geçmiş tartışmasız bir şekilde kabul görmüş, üzerinde uzlaşılmış değerlerdir. Eşcinseller arası dayanışmayı sağlamak üzere çalışmalar yapan Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, Medeni Kanunu’ndaki ‘HUKUKA VE AHLAKA AYKIRI DERNEK KURULAMAZ’ ve Anayasa’nın 41.maddesindeki ibareler gerekçe gösterilerek engellenmeye çalışılıyor. İl Dernekler Müdürlüğü, tamamen kendi önyargıları ile hareket etmiş Ulusal ve Uluslararası mevzuatı görmezlikten gelmiştir. Bu engellemelerin yasal dayanağı yoktur, kanunun açıkça sınırlandırmadığı her alanda örgütlenme özgürlüğü esastır. Bu örgütlenme özgürlüğü gerek Anayasa gerekse uluslararası bağlayıcı mevzuat ile koruma altına alınmıştır. Bununla birlikte Türkiye’nin çeşitli illerinde resmi olarak kurulmuş ve faaliyetini resmi olarak sürdüren eşcinsel dernekleri mevcuttur.

Genel olarak homofobinin yaygın olduğu toplumlarda, bireyler açısından da içselleştirilmiş homofobi, kaygılar yaratmaya adaydır. Bireylerin eşcinsel olduklarını fark etme ve kabullenme sürecinde, bu kaygılarıyla baş edebilmeleri için profesyonel yardım kadar, belki daha da çok kendileriyle benzer sorunları yaşayan kişilerle tanışmaya, dayanışmaya gereksinimleri olur. Eşcinsel sivil toplum kuruluşları ile dernekler genel olarak toplumdaki homofobinin azaltılmasına katkıda bulunduğu gibi, özel olarak da eşcinsel bireylerin dayanışma gereksinimine yanıt oluşturmaktadır.(c)

31 Ocak 2008’de Lambdaistanbul LGBTT Derneği’nin kapatılması davasının üçüncü duruşması olacaktır. Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bu kapatılma davasına tüm duyarlı insanları dayanışmaya davet ediyorum. İdarenin her gün biraz daha hayatımıza müdahalede bulunmakta ve buna DUR DEMENİN zamanı gelmiştir. Son sözü yargı söyleyecektir.


Alıntılar:

(a) Yrd. Doç. Dr. Tijen DÜNDAR SEZER, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Dernek Kurma Özgürlüğü, Yayımlanmamış Doktora Tezi

(b) Prof. Dr. Turgut Tahranlı, Doç. Dr. Yeşim M. Atamer ‘Lambdaistanbul LGBTT Derneği’nin Kapatılması Talebi Hakkında Hukuki Görüş’ adlı yazılarından,

(c) Dr. Nesrin Yetkin, Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği Başkanının Lambdaistanbul Derneği’nin kapatılma davasında mahkemeye sunulan yazısından.


*Konuyla ilgili haberler:

[[HRW: ‘Valilik eşcinsellere ayrımcılık yapıyor’]]

[[Dayanışma için 18 Ekim’de İstanbul’dayız!]]

[[Lambdaistanbul kapatılamaz!]]

[[Lambdaistanbul’a MorEL desteği]]

[[Kaos GL okurları da tepkili]]

[[UAÖ: ‘İnsan haklarına aykırı’]]

[[Cinsel yönelim ayrımcılığı ve STK'lar]]

[[Ahlaksızlığa yerimiz var mı?]]

[['Ahlak' davası ertelendi]]

[[Soruyoruz: Örgütlenmek ahlaksızlık mı?]]

[[Eşcinsellerin dernek kurması ahlaka aykırı mıdır?]]

[[Lambdaistanbul için kapatma davası açılıyor]]

[[Lambdaistanbul kapatılmıyor]]

[[2006’nın en şugar olayı – Türkiye]]

[[‘Kaos GL ‘ahlaka aykırı’ değildir!’]]

[[Pembe Hayat'ı kapatmaya ret]]

[[Savcı: Gökkuşağı Derneği Kapatılmaz]]

[[Valilik’ten Gökkuşağı Derneği’nin kapatılması talebi]]

[[Dava Açılmasına Yer Olmadığı Kararı]]
Etiketler: yaşam
İstihdam