27/06/2016 | Yazar: Kaos GL

San Franciscolu trans aktivist Sophie Lewis’in Orlando katliamının yasını tutanlara açık mektubu, Arda Treijner çevirisiyle kaosGL.org’da:

Orlando katliamının yasını tutanlara açık mektup Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

San Franciscolu trans aktivist Sophie Lewis’in Orlando katliamının yasını tutanlara açık mektubu, Arda Treijner çevirisiyle kaosGL.org’da:

Herkes gibi ben de bu korkunç olayın etkisindeyim. Eşcinsellere yönelik bu silahlı saldırı hepimizi canevinden vurdu. Yazımı okuyan heteroseksüel arkadaşlarıma ve heteroseksüel biyolojik aileme kibarca,  kuir aileme  pek kibarca bir kaç hatırlatma yapmak isterim.

Bu olay bir istisnadır. Aslında Amerika'daki kuir ve trans bireyler çoğunlukla "teröristler" tarafından öldürülmüyor. Onları yoksulluk ve evsizlik öldürüyor. İşsizlik ya da çok uzun saatler çalışmak öldürüyor. Onlara insan gibi muamele edecek olan sağlık sistemine erişimlerinin olmayışı öldürüyor. Amerikan hapishane sistemi ve polisler öldürüyor. Sınırlar, ıslahevleri, ağır işleyen iltica bürokrasisi öldürüyor. Özgürce yaşama haklarını yoksayan bir dünyanın sebebiyet verdiği intiharlar öldürüyor. Bedenleri ve hayatlarına dair gerekli bilgiye erişim yoksunluğu öldürüyor. Okullarda, kiliselerde ve aile içinde karşılaştıkları sistematik taciz ve şiddet öldürüyor.  Yakını olan erkekler öldürüyor onları: eski erkek arkadaşları, babaları, kardeşleri, müşterileri ve "arkadaşları" öldürüyor.

Beyaz olmayan trans kadınların kelimenin tam anlamıyla soykırıma uğradığı bir ülkede yaşıyoruz. Orlando saldırısının duyulduğu günden bugüne iki trans kadın daha öldürüldü! Henüz bir nesil öncesinde, kuir bireylerin varlığını inkar eden ve/veya onların ölümlerini isteyen, bir salgınla binlerce kuir bireyi yok eden bir ülkede yaşıyoruz. Bir beyaz olarak sahip olduğum tüm ayrıcalıklarıma rağmen benim bile haftada en ez bir kez yolda yürürken şiddet tehditlerine maruz kaldığım bir ülkede yaşıyoruz. Büyük şehirlerin hemen dışında bulunan ya da küçük şehirlerde olan gey barların park yerlerinin arka tarafta olduğu ve pencerelerini siyaha boyamak zorunda kaldıkları bir ülkede yaşıyoruz.

Gelecek aylarda bu silahlı saldırı: bizim yaşıyor ya da ölüyor oluşumuzu çoğunlukla umursamayan kişiler; bize kendi kederli, boş, heteroseksüel hayatlarına benzer hayatlar sürme "izni veren" ve bu
yüzden bizim tarafımızda olduğunu düşünenler, "LGBT camiasının en ayrıcalıklı" üyeleri dışındakileri hala aktif bir şekilde yok eden/yok sayan kişiler ya da bu saldırıda öldürülen ve büyük kısmı latin olan kuir bireyleri başka bağlamlarda pislik gibi görecek olan kişiler tarafından kullanılacak. KAHROLSUN!

Tüm bu sorunlara yönelik şimdiye dek hiçbir şey yapmayıp kuir bireylerin ölümünü bir anda umursamaya başlayanlar, bir saniyeliğine durup düşünün: Bunca şeyi önemsemezken bu saldırı sizi neden bu denli vurdu?

Acaba sebebi içselleştirdiğiniz islamofobiniz olabilir mi? Homofobiyi ve transfobiyi kendini üyesi varsaydığınız toplumun "dışında" bir şeymiş gibi tasavvur etmek daha kolay olduğundan olabilir mi? Ya da bu "eşcinsel hakları" sizin milliyetçiliğine işlemiş retoriğinize daha uygun olduğundan olabilir mi?* Kuir ve trans bireylere yönelik şiddeti gerçekten ele almak istiyorsanız, 50 kişinin ölümünün belki size ait bile olmayan yasını tutmadan önce bunun aslında ne anlama geldiğini anlamaya çalışın ve olup bitenlere farklı bir açıdan bakın

*burada yazar direkt o kelimeyi kullanmamış olsa da özellikle Amerika, İsrail, İngiltere gibi ülkelerde neoliberal politikaları eleştiren kuir teorisyenler tarafından ortaya atılan “homonationalism” kavramına göndermede bulunuyor. Ç.N.


Etiketler: yaşam, dünyadan
2024