10/08/2020 | Yazar: Özde Çakmak
BM Kalkınma Programı LGBT+ toplumunun karşılaştığı damgalama ve ayrımcılık söz konusu olduğunda dünya genelindeki tüm ülkeleri sessizliği bozmaya çağırdı.
Hanoi Pride 2019, Vietnam
Athira Nortajuddin’in 18 Mayıs 2020 tarihli “The Asean Post”ta yayınlanan yazısını Özde Çakmak KaosGL.org için çevirdi.
LGBT+ topluluğu yıllar boyunca doğal ya da insan kaynaklı felaketler için günah keçisi yapılmıştır. 2005 yılında Birleşik Devletler’i (ABD) vuran en kötü felaketlerden biri yaklaşık 1,836 kişiyi öldüren Katrina Kasırgası’ydı. Demokratik Birlik Partisi’nden (Democratic Unionist Party – BUP) yerel politikacı Maurice Mills New Orleans eyaletinin Tanrı gey toplulukları cezalandırmaya karar verdiği için ağır hasar gördüğünü iddia ettiği için büyük tepki aldı. Bu olayla LGBT+ toplulukları ilk kez bir afet yüzünden suçlanmıyordu (son da olmayacak).
Dünya çapında ülkeleri etkileyen yeni koronavirüs pandemisiyle birlikte bazı dini figürler pandemi yüzünden LGBT+ kişileri suçluyorlar.
ABD Hristiyan Kilisesi’nden papaz Steven Andrews basın açıklamasında, “Tanrı aşkı tövbe etmenin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor çünkü İncil homoseksüellerin ruhlarını kaybettiklerini ve Tanrı’nın LGBT toplumlarını yok ettiğini öğretir,” diye konuştu.
17 Mayıs çeşitliliği kutlamak ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİQ+) kişilerin insan hakları farkındalığını artırmak için Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün (IDAHOBIT) günüdür. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 1990’da eşcinselliği zihinsel bozukluk sınıflandırmasından çıkarma kararını verdiği gün olduğu için 17 Mayıs seçilmiştir.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, “LGBTİQ+ günlük yaşamda hala ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Eşcinsel ilişkileri hala suç sayan 69 ülke ile birlikte, milyonlarca lezbiyen, gey erkek ve biseksüel oldukları gibi göründükleri ve sevdikleri kişileri gösterdikleri için korku içinde yaşıyorlar,” diye belirtti. Transların en az 26 ülkede cezalara maruz kaldıkları ve eşi benzeri görülmemiş düzeyde şiddet yaşadıkları da bildirildi.
LGBT+ topluluklara yönelik bu ayrımcılık, damgalama ve nefret eşcinsel cinsel faaliyetin yasadışı olduğu ve ölümle cezalandırılabildiği birkaç ASEAN (Gündeydoğu Asya Uluslar Birliği) devlet üyesinde yaygın olarak görülüyor.
ASEAN’da Homofobi
Basın raporlarına göre, Endonezya’da yasa koyucular LGBT+ kişileri cinsel yönelimlerini ya da kimliklerini “iyileştirecek” devlet destekli rehabilitasyon merkezlerine gitmeye zorlayacak kanunları kabul ettirmeye çalışıyor. “Aile Dayanıklılığı Kanun Tasarısı” olarak bilinen taslakta yasalar rehabilitasyonu hemen kabul etmedikleri takdirde aile üyelerini LGBT+ kişileri bildirmeye zorlayacak.
İnsan hakları grubu OutRight Action International’ın yetkili müdürü Jessica Stern yasaların takımada devletinde LGBT+ topluluğu tarafından yaşanan “tırmanan zulüm ve nefreti” çoğaltacağını söyledi.
Ceza kanunlarında geçmediği için Endonezya’da eşcinsellik teknik olarak yasadışı olmasa da, Müslüman çoğunluklu ülkede eşcinsel ilişkilere sıcak bakılmıyor.
Aceh’de – Endonezya’da yarı özerk muhafazakar bir eyalet – eşcinseller için bir ceza şekli olarak halka açık kırbaç cezası gerçekleştiriliyor.
Eşcinselliği suç sayan ASEAN üye devletleri arasında Singapur, Malezya ve Brunei yer alıyor. Singapur geçtiğimiz günlerde eşcinsel seks yasağını bozma itirazını reddederken, komşusu Malezya yıllar içinde eşcinsellere ve translara yönelik çok sayıda saldırı vakası bildirdi. Ne yazık ki, geçen yıl “Ölüler Kendi Adlarına Konuşamaz: Malezya’da LGBT Kişilere Yönelik Şiddet” başlığıyla yayımlanan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) yayınına dayanarak, bazıları da öldürüldü.
OutRight Action International Brunei’ın, “Güneydoğu Asya’da LGBT kişiler için haklar bakımından en kaygı verici halde olan ülke” olarak kabul edildiğini dile getirdi. Hatta ülke eşcinsel hareketlerde bulunurken yakalananlar için “taşlayarak öldürme” dâhil idam cezası bile uyguladı. Bununla birlikte, uluslararası tepkilerin ardından Brunei’da hâlihazırda idam cezası için erteleme yürürlükte.
“Derinleşen Eşitsizlikler”
Mevcut sağlık krizinin LGBT+ topluluğu üzerinde orantısız bir etkisi var. İnsanlığın yarısı bir tür karantina altındayken, BM Kalkınma Raporu’na göre LGBT+ kişiler yüksek domestik ve aile şiddeti ve “arttırılmış sosyal izolasyon ve anksiyete” ile karşılaşıyorlar.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Michelle Bachelet, “LGBTİ kişiler sağlık hizmetleri almaya çalışırken – belki de en üzücüsü, karantina sırasında kendi aileleriyle birlikteyken dahi – genellikle fazladan damgalama, ayrımcılık ve şiddete maruz kalıyorlar,” dedi.
LGBT Foundation’ın – LGBT kişilere öneri, destek ve bilgi hizmetleri veren bir yardım derneği – raporuna bakılırsa Kovid-19’un topluluk üzerindeki çıkarımlarından biri sağlık hizmetine erişimdir. LGBT kişilerin sağlık hizmetlerine erişim konusunda tereddütlü oldukları ve homofobi, bifobi ve transfobi ile karşılaşma korkuları yüzünden tedaviyi erteledikleri, hatta tedavi olmaktan kaçındıkları söyleniyor.
Bu durum şu anda Güney Kore’de gözlemlenebilir. Hükümet Mayıs ayının başında kısıtlamaları gevşetmeye başladıktan yalnızca birkaç gün sonra ülke onlarca yeni Kovid-19 vakası ile karşı karşıya kalıyor. Görünüşe bakılırsa yeni vakalar Itaewon’daki gece kulüpleriyle – yerel basına göre çoğunlukla gey kulüpler – bağlantılı. Yetkililer yaklaşık 5,700 kişinin virüse maruz kalmış olabileceğini tahmin ediyorlar.
HRW bunun Güney Kore’de, “LGBT kişileri hedef alan online saldırı ve tehdit fırtınası”nı tetiklediğini söyledi. LGBT+ kişilere yönelik düşmanlık öne çıkma ve test olma konusunda tereddüde yol açabilir.
LGBT Foundation’ın tarafından belirtildiği gibi, koronavirüsün LGBT+ topluluğu üzerindeki diğer etkileri arasında özel desteğe erişememe, artan finansal sorunlar ve Kovid-19 enfeksiyon riskini artırabilecek HIV gibi sağlık sorunları yer alır.
Bu yılın IDAHOBIT teması “Sessizliği Bozmak” her zamankinden daha uygun. BM Kalkınma Programı LGBT+ topluluğunun karşılaştığı damgalama ve ayrımcılık söz konusu olduğunda dünya genelindeki tüm ülkeleri sessizliği bozmaya çağırdı.
BM Kalkınma Programı, “İnsanlar ve insanların hakları Kovid-19 tepkisi ve iyileşmesinde ön plana ve merkeze yerleştirilmelidir,” diye belirtti.
Etiketler: yaşam, dünyadan