27/11/2020 | Yazar: Defne Güzel
“Erişim sayımızda büyük değişiklik olmadığını fakat temas noktalarımızın değiştiğini gördük”
6. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası Komisyonu, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Mersin sokaklarındaki billboardları donattı.
COVID-19 pandemisinin LGBTİ+ derneklerini nasıl etkilediğini derneklerden dinlemek, pandemideki çalışmalarını, bu çalışmalarda ne gibi engellerle karşılaştıklarını, engelleri aşma yollarını öğrenmek için başladığımız “Pandemide LGBTİ+ Dernekleri” dosyasında giriş yazısının ardından ilk konuğumuz Muamma LGBTİ+ Derneği.
Mersin’deki Muamma LGBTİ+ Derneği fiziksel temas azalsa da online etkinlikler yoluyla sosyal temasın nasıl arttığını anlatıyor.
Covid-19 pandemisi yavaş yavaş Türkiye’de de varlığını gösterirken bu durumu nasıl karşıladınız? Covid-19 pandemisi toplantı gündemlerinize nasıl yansıdı?
Öncelikle bir şaşkınlık oldu. Çünkü bugüne kadar küresel anlamda bir salgınla karşılaşmamıştık ve başka bir çalışma yöntemi bilmiyorduk ofiste bir arada olmak dışında. Uzun bir süre toplantılarımızın gündemi; pandeminin ne kadar süreceği, bu süreçte nasıl örgütleneceğimiz, salgının uzaması halinde nasıl bir aksiyon alacağımız gibi konular oldu.
Covid-19 Pandemisine yönelik dernek olarak ne gibi tedbirler aldınız? Ofislerinizi ne kadar süre ile kapattınız? Evden çalışma sürecine nasıl hazırlandınız?
Olayın ciddiyetini kısa sürede anladıktan sonra, öncelikle derneğimizi ziyaretçiler ve gönüllü toplantıları için kapattık. Sonrasında bir süre mesafeli ve korunaklı toplantı yaptıktan sonra derneğimizi Mart ortasından 1 Temmuz’a kadar toplam 3.5 ay tamamen kapattık.
Öncelikle dernek toplantılarımız için Zoom, Jitsi programlarını kullanmaya başladık. Birbirimizle sürekli telekonferans yapıyorduk. Bu şeklide çalışmalarımızı koordine ediyorduk.
Evden çalışma süreci nasıl geçti? Halen evden çalışma sistemini yürütüyor musunuz? Bu süreç sizin için nasıl geçti ya da nasıl geçiyor?
Yorucu ve yıpratıcı olmasının yanında aynı zamanda çok da verimliydi. Bir süredir dernekte çalışılıyorduk fakat vakaların tekrar artması nedeniyle tekrar evden çalışma sürecine girdik bu günlerde. Ancak derneğe gidilmesi mutlaka gerekiyorsa da korunma tedbirleri alınarak gidiliyor.
Evden çalışarak dijital alanda yetkinliğimiz oldukça gelişti. Normalde bir günde bir toplantı ya da seminere katılırken, dijital ortamda 3 veya 4 toplantıya kadar çıkabiliyor bu durum. Bu bizleri bazen yorsa da verimlilik açısından çok değerli.
Pandemi sürecinde gerçekleştirdiğiniz online etkinlikler oldu mu? Online etkinliklere nasıl hazırlandınız? Bu süreçte yaşadığınız teknik aksaklıkları nasıl giderdiniz ve online etkinlik sürecinde ne gibi çalışma metotları uyguladınız?
Öncelikle Zoom programını satın aldık etkinliklerimizde kullanmak üzere. Dernek psikoloğumuz, avukatımız ve aktivist arkadaşlarımızla online toplantılar düzenleyerek katılımcı kişilerin nelere ihtiyacı olabileceğini tespit etmeye çalıştık. Ne gibi etkinlikler yapabileceğimizi, hangi hizmetleri sunabileceğimizi konuşup, sorumluluk alarak, takvim oluşturduk. Derneğimiz bünyesinde; psikososyal danışmanlık, hukuki danışmanlık, cinsiyet uyum süreci danışmanlığı, askerlik süreci akran danışmanlığı, mülteci LGBTİ+ lar için çeviri ve eşlik (hastane ve il göç idaresi işleri için) destekleri mevcuttur. Temmuz Ayı çalışmalarımız 6. Mersin Onur Haftası çerçevesinde şekillenmiştir. Raporlama dönemi içerisinde 6.Mersin Onur Haftası etkinliklerinde 180, birebir danışmanlık olarak 75, Mülteci LGBTI+ aktivistler buluşmasında 23 kişiye, Butik örgütler buluşmasında 20 kişi ve 13 örgüte ulaşılmıştır. Yani toplamda 300 kişiye erişilmiştir. Bu tablo bize erişim sayımızda büyük değişiklik olmadığını fakat temas noktalarımızın değiştiğini göstermektedir. Birebir danışmanlık kapasitemizi güçlendirme çalışmalarına başlamış bulunmaktayız. Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim Aylarında birebir online danışmanlık hizmetlerimize odaklanmaya başladık. Bu süreç içerisinde online buluşmaların dijital güvenliğini sağlayabilmek için bir dijital güvenlik rehberi hazırladık. Rehberimiz 5 dillidir. Rehberimizi şu an dijital olarak yaygınlaştırıyoruz. Her etkinlik öncesi katılımcılarla paylaştığımız bir rehber oldu. Dijital güvenlik meselesini önemseme sebebimiz katılımcıların katılımlarını etkileyen önemli bir konu olmasıdır. Teknik bir aksaklık ise yaşamadık.
Online etkinliklerin artı ve eksileri nelerdi?
Online etkinliklerin artıları bir gün içerisinde çok sayıda etkinliğe katılabiliyorsunuz bu da donanımınızı arttırıyor. Ayrıca çok değerli uzmanlara ulaşmak onların size zaman ayırması, ulaşması zor olan kişilere daha kolay erişebilme ve bilgilerinden faydalanabilme ortamı sağlandı. Çünkü o kişiler de bir seminer için fiziksel şartlar sağlamaya oldukça çok zaman harcıyorlardı. Bu durum onlar için de ortadan kalktı. Mesela hiç seyahat etmeden aynı gün içinde çokça oturuma katılabiliyorlardı. Öte yandan özellikle psikolojik danışmanlık hizmetimizde online danışmanlık verilmesi danışanlar açısından zor alışılan bir durum oldu. Biz yaşamamış olsak da katıldığımız başka seminerlerde bazen teknik arızalarla karşılaştık.
Pandemi sürecinde diğer LGBTİ+ örgütleri ile iletişime geçtiniz mi? Bu süreçte birbirinizden öğrenmek mümkün oldu mu?
Biz Muamma LGBTİ+ Derneği olarak her zaman diğer örgütlerle temas halinde olmaya çalışıyoruz. Tabi ki daha çok insanla temas edildi, daha çok bilgiye ulaşıldı ve çok ve sık etkinlikler düzenlenip katılımlar sağlandı. Dolayısıyla evet öğrenme konusunda katkı sağladı bu süreç bize. Dijital mali ve proje konularında çokça bilgi alışverişinde bulunduk, ortak çalışmalar yaptık.
Pandemi sürecinin derneğiniz üzerinde yarattığı kaygı durumundan bahsedebilir misiniz? Etkinlik yasakları, toplantı yasakları, genel kurulların ve beyannamelerin ertelenmesi sizi nasıl etkiledi?
Derneğimiz öncelikle LGBTİ+ bireylerin hak savunuculuğunu yaptığı, dayanıştığı bir dernek. Pandemi sürecinde bu faaliyetlerinde bir daralma olur mu sorusu bizi kaygılandırdı. Çünkü eve kapanmış ‘’aile’’siyle yaşayan pek çok LGBTİ+ bireyi vardı ve şiddet görme riski artmıştı ve bu durumda ne kadar yanlarında olabilirdik. Adliyeler kapalıydı. Ne kadar engel yaşayabilirdik hukuk alanında? Bunlar hep belirsizdi ve bir kaygı oluşturabiliyordu. Ayrıca etkinlikler, toplantılar insanları bir araya getiren biraz da sosyalleşilen bir alandı. Bunlar da yasaklanırsa kopma yaşar mıyız kaygısı taşıdık.
Teknik olarak bakarsak ise beyanname verilmesi ertelendi ama bu pandemi süresince beyannameyi veremeyenler için düzenlenmiş bir karardı, maliye birimleri online çalıştığı için böyle bir sorunumuz olmadı. Beyannamelerimizi gününde verdik. Genel kurul yapamadık ama yeterince yedek üyemiz olduğu için bir sıkıntı yaşamadık.
Pandemi sürecinin derneğiniz üzerinde yarattığı motivasyon kaynaklarından bahsedebilir misiniz? Olumsuz koşulların nasıl üstesinden geldiniz, bu süreçte neler öğrendiniz, dernek olarak nasıl örgütlendiniz?
Önce bir şaşkınlık yaşamamıza rağmen, kısa sürede toparlandık. Bir araya gelmemiz gerektiğinde ya da bunu hissettiğimizde, açık alanlarda ve korunma tedbirleri alarak görüştük. Bazen derneğimizde örgütlenmek istediğini bize mail ile bildirmiş arkadaşlarımızla da parklarda görüştük ve pandeminin bizi olumsuz etkilemesine izin vermemeye çalıştık. Mersin’in hava sıcaklığı da buna imkan verdi :)
Ayrıca internet üzerinden sohbet ve kitap okuma etkinlikleri düzenleyerek, pandeminin olumsuz etkilerini azaltmaya çalıştık.
Bu süreçte öncelikle birbirimize ihtiyacımız olduğunu ve hepimizin biricik hayatları olduğunu öğrendik, hissettik. Süreç teknik, savunuculuk, dayanışma, içerik üretme ve donanım konularında inanılmaz öğreticiydi. Toplantılar seminerler, görüşmeler hepsi müthişti.
Pandemi sürecinde Covid-19’a dair bilgilendirici içerik, yayın, toplantı düzenlediniz mi? Covid-19’a dair bilgileri dernek üyesi, gönüllüleri ve çalışanları ile paylaştınız mı?
Covid 19’a dair bilgilendirici toplantılar düzenledik, whatsapp gruplarımızda sürekli güncel bilgileri paylaştık.
Pandemi sürecinde bir yandan LGBTİ+’lar çokça hedef gösterildi. Milli Eğitim Bakanlığı, Netflix üzerinde RTÜK, Diyanet derken neredeyse bütün bir kamu LGBTİ+ karşıtlığında birleşti. Bu durum sizi nasıl etkiledi?
Üzerimizdeki baskının ne kadar ağır ve yıpratıcı olduğunu, verdiğimiz mücadelenin ne kadar zor ve değerli olduğunu gördük.
Hedef gösteren bu açıklamalardan sonra bir gece apar topar yasağa rağmen derneğimizin tabelasını, ismini ve ofisteki bütün resmî, gönüllü bilgilerini alarak başka güvenli bir yere taşıdık. Tedirgin olmakla birlikte yapacak bir şey yok. Bunlar yaşadığımız ülkede her an olabilecek şeyler. Bu yaşanılanlar bizi birbirimize kenetledi.
Pandeminin ilk dalgasından sonra nasıl bir yol izlediniz? Normalleşme sürecine hangi çalışma metotları ile dahil oldunuz ve şu an derneğiniz Covid-19 Pandemisine yönelik nasıl bir strateji izlemekte?
Normalleşme duyurusu olan 1 Haziran 2020 tarihinden bir ay sonra 1 Temmuz 2020 tarihinde biz tekrar derneğe gitmeye başladık. Fiziksel mesafeyle, klima açmadan maskeli çalışmaya çalıştık. Pandemi sürecinde bir yardım projemiz kabul edildi ve ihtiyaç sahibi LGBTİ+’lara, mültecilere yardım ve hijyen paketi dağıttık korunma önlemleri alarak. Derneğimizin birkaç aktivisti LGBTİ+’ların Covid-19’dan nasıl etkilendiğiyle ilgili bir kısa belgesel çekti durumu belgelemek adına.
Şu günlerde vaka sayısının hızla artması ve yeni yasakların gelmesi sebebiyle tekrar evden çalışma haline geçilse de fiziksel olarak dernekte çalışması gereken arkadaşlarımız, zaman zaman gitmekteler korunma önlemlerini alarak.
Fakat bir yandan da ilk rapor döneminden antrenmanlı olarak her an hızlıca online etkinlikler dizisi hazırlayabilecek durumdayız. Sokağa çıkma yasaklarının başlaması ile (öngörülen 2. Dalga pandemi yasakları) faaliyetlerimiz tabanın ihtiyaçlarına göre evrilebilecek durumdadır.
Etiketler: insan hakları, yaşam, sağlık