24/11/2021 | Yazar: Murat Köylü
Kaos GL, BM Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Bağımsız Uzmanının Covid-19 Raporu’nu Türkçeye çevirdi: Şiddet riski arttı!
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi’nin LGBTİ+ haklarına dönük oluşturduğu uluslararası hukuk, kamu politikası ve literatür çerçevesi giderek genişliyor. Bunun güncel örneklerinden biri BM Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Bağımsız Uzmanının “Koronavirüs Salgını Sırasında Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliğine Dayalı Ayrımcılık ve Şiddet” adlı 28 Haziran 2020 tarihinde yayımlanan raporu.
Kaos GL, hükümetlere pandemi esnasında LGBTİ+ kişilere dönük kamu politikaları öneren ve Covid’den toplum geneline oranla daha sert etkilenen LGBTİ+’lerin insan hakları sorunlarına ışık tutan raporu Türkçeye çevirdi.
Ekonomik baskı, işsizlik endişeleri ve barınma istikrarsızlığı
Bağımsız Uzman Victor Madrigal-Borloz, çalışmasında pandeminin mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştirdiği gerçeğinin altını çiziyor ve bu ayrışmaya dair örnekler veriyor. Madrigal-Borloz’a göre:
“Pandemi bağlamında, evde kalma yönergeleri, tecrit, artan stres ve saygısız aile üyelerine maruz kalma, özellikle yaşlılar ve gençler üzerinde etkili olmak üzere şiddet riskini artırmaktadır.”
“Evde olmak – muhtemelen bilgisayar ekipmanını ve küçük alanları paylaşmak - ‘ifşa edilme’ riskini artırır.”
“Pandemiden önce bile gençlerin depresyon, anksiyete, madde kullanımı ve intihara yönelik önemli ölçüde artmış risk altında olduğunun altı çizilmişti; güncel durumda ise genç LGBTİ’ler ile ilgili beş temel endişe alanının altı çizilmiştir: Olumlu sosyal etkileşimlerde azalma, olumsuz sosyal etkileşimlerde artış, ekonomik baskı, işsizlik endişeleri ve barınma istikrarsızlığı.”
Yaşlı LGBTİ’ler ve resmi sosyal bakım ihtiyacı
Bağımsız Uzman, raporunda uluslararası alanda yapılan çeşitli araştırmaların bulgularına da referans veriyor:
“Araştırmalar, belirli bağlamlarda lezbiyenlerin, geylerin ve biseksüellerin yüzde 40’a kadarının yalnız yaşadığını öne sürse de daha yaşlı LGBT ve cinsiyet çeşitliliğine sahip kişilerin yalnız yaşama olasılıkları ve sosyal izolasyon deneyimleri artmıştır ve fiziksel sağlıkları kötüleşmiştir.”
“Ayrımcılık ve taciz korkusu veya yüksek maliyetler nedeniyle, yaşlılar için yemek merkezleri gibi sağlık ve yaşlılık hizmetleri sağlayıcılarına ulaşma olasılıklarının yaşıtlarından daha düşük olduğu bildirilmektedir.”
“Ailenin reddi ve belirli aile biçimlerinin tanınmasındaki sınırlamalar ve yardımlı üreme tekniklerine sınırlı erişim, genellikle daha yaşlı LGBTİ’lerin ve cinsiyet çeşitliliği olan kişilerin bakım desteği için seçtikleri aileden destek alma olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına gelir. Bu faktörler bir araya geldiğinde, yaşlı LGBTİ’ler ve cinsiyet çeşitliliğine sahip kişiler barınma güvenliği konusunda güvencesiz durumlarda kalabilir ve resmi sosyal bakım ihtiyacı olasılığını artırabilir.”
Bağımsız Uzman’dan devletlere üç temel öneri
Madrigal-Borloz, pandemi benzeri afet durumlarında benzeri Türkiye’yi de örnek vererek LGBTİ+’ların şeytanlaştırıldığına ve afetlerin sorumlusu gibi gösterildiklerine dikkat çekiyor. Bağımsız Uzman, bu ve benzeri zaten sistematik olan ve pandemi ile etkileri daha da yıkıcılaşan hak ihlallerine karşı hükümetleri uluslararası hukuka dayalı yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyor:
*Ayrımcılık yapmayın
*LGBTİ+ örgütlerini politika yapma süreçlerine katın
*Dezavantajlı kesimleri pandeminin etkilerine karşı güçlendirme amacı taşıyan kamu politikaları kapsamında LGBTİ+’ları kapsayın
Raporun Türkçe çevirisine erişebilmek için lütfen tıklayınız.
* Bu yayın, Avrupa Birliği'nin mali desteği ile hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla KAOS GL’ye aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.
Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, çalışma hayatı, barınma, sosyal hizmet, dünyadan, yaşlılık