15/11/2016 | Yazar: Yıldız Tar

Şikayet; polis saldırısının ‘hukuka uygun, ölçülü ve meşru savunma’ olduğu, şikayete ilişkin somut deliller olmadığı gerekçesiyle işlemden kaldırıldı.

LGBTİ örgütlerinin 2015 Onur Yürüyüşü’ne ilişkin İçişleri Bakanı, İstanbul Vali ve Emniyet Müdürü hakkındaki şikayeti; polis saldırısının “hukuka uygun, ölçülü ve meşru savunma” olduğu, şikayete ilişkin somut deliller olmadığı gerekçesiyle işlemden kaldırıldı.

 Ağustos 2016'da yakılarak öldürülen trans kadın Hande Kader (sağda) 2015 LGBTİ Onur Yürüyüşü'nde

                                                         Foto: Şener Yılmaz Aslan

LGBTİ örgütlerinin 28 Haziran 2015 İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısına ilişkin İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve kanunlara aykırı emri uygulayan İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkında suç duyurusuna ilişkin bir buçuk yılın ardından “kovuşturmaya yer olmadığı” ve “işlemden kaldırma” kararı verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu Kaos GL, Lambdaistanbul, SPoD LGBTİ ve Kırmızı Şemsiye’nin soruşturma evrakını inceledi ve şikayet edilen üst düzey kamu görevlileri tarafından ne zaman, ne şekilde emir/talimat verildiğinin gösterilmediğini söyledi.

Polis, “meşru savunma hakkını” kullanmış!

Polislerin soruşturulmasına ilişkin talebin de reddedildiğini hatırlatan Başsavcılık, kolluk memurlarının “ölçülülük sınırları dahilinde meşru savunma hakkını kullandığını” savundu. Kararda, “somut delillerin olmadığı”, “İstanbul’un birçok ilçesinde meydana gelen adli ve idari soruşturmayı gerektiren olaylar yüzünden, İstanbul Valisi ve İstanbul İl Emniyet Müdürü’nün doğrudan sorumlu tutulamayacağı” ifadeleri yer aldı.

Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısının “hukuka uygunluk” durumunu gösteren kovuşturmazlık kararı, “maddi delillerin olmaması” gerekçe gösterilerek LGBTİ örgütlerin kamu görevlileri hakkındaki şikayetleri işlemden kaldırıldı.

LGBTİ örgütleri suç duyurusunda bulunmuştu

LGBTİ örgütleri Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısına ilişkin dönemin İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve kanunlara aykırı emri uygulayan İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Kaos GL, Lambdaistanbul, SPoD LGBTİ ve Kırmızı Şemsiye; sorumluların kasten yaralama, işkence, eziyet, kötü muamele, cebir, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması, görevi kötüye kullanma, kanuna aykırı emir vermek ve yerine getirmek, ifade özgürlüğünün kullanımını engelleme, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının kullanımını engelleme ve hürriyeti tehdit suçlarından yargılanmasını istemişti.

İstanbul Valiliği, yürüyüşe saldıran polislerin soruşturulmasına izin vermemişti.

Onur Yürüyüşü’nde ne olmuştu?

Polis İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne biber gazı, tazyikli su ve plastik mermiyle saldırdı. Eylemciler gözaltına alındı, gazeteciler tartaklandı. KaosGL.org editörü Yıldız Tar ve Bianet Kadın ve LGBTİ haberleri editörü Çiçek Tahaoğlu da gözaltına alınan ve darp edilen gazeteciler arasındaydı.

HDP ve CHP’li vekiller polise el ele direndi. Tüm gün devam eden polis saldırısına rağmen gökkuşağı bayrağı Beyoğlu’nun tüm sokaklarında dalgalandı. İstanbul Valiliği, polis saldırana kadar herhangi bir sorunun yaşanmadığı Onur Yürüyüşü’ne “provokasyon” ihtimalinden ötürü polisin “müdahale ettiğini” söyledi.

İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü’nün ardından Valilik açıklamasında “yaralı olmadığını” iddia ederken, çok sayıda kişinin polis şiddetine maruz kalarak yaralandığı açığa çıktı. O isimlerden biri de Sinan Önder Duman’dı. Duman, polisin hedef gözeterek attığı plastik mermiyle sağ gözünden yaralandı.

Valilik Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısında yaralı olmadığını iddia ederken, LGBTİ aktivistleri Tophane’de de sivil giyimli kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Bir kişinin burnu, başka birinin ise kalça kemiği kırıldı.

İlgili haberler:

Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısı ve LGBTİ direnişi!

Onur Yürüyüşü’nde saat saat ne oldu?

Şener Yılmaz Aslan’ın objektifinden Onur Yürüyüşü

Vali yaralı yok dedi, Sinan tek gözünü kaybedebilir!

“Türkiye Hükümeti LGBTİ’leri hem yaraladı hem aşağıladı”

“LGBT’ler de mi darbe yapacaktı?”


Etiketler: insan hakları
İstihdam