12/11/2019 | Yazar: Yıldız Tar

Polis, bugün başlayan ODTÜ Onur Yürüyüşü davası öncesi basın açıklamasını engelledi, öğrencileri ve destek için gelen CHP’li Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nu tehdit etti.

Polis, ODTÜ Onur Yürüyüşü davası basın açıklamasını engelledi! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) 18 öğrenci ve bir akademisyenin, 10 Mayıs’ta kampüste düzenlenen LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katılmaları gerekçe gösterilerek açılan davanın ilk duruşması Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.


ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması, duruşmadan önce adliye önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis, basın açıklamasına izin vermedi. Öğrencileri, “Size üç dakika veriyorum, dağılmazsanız alırız” diyerek tehdit eden polise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tepki gösterdi. Polis, Tanrıkulu’na bağırarak, “Ne istersem yaparım” dedi.


polis-odtu-onur-yuruyusu-davasi-basin-aciklamasini-engelledi-1


Polisin engellemesi üzerine LGBTİ+ hak savunucuları adliye binasına geçti. Duruşma yarım saat gecikme ile başladı. Salon yeterli gelmediği için hak savunucuları salona sığmadı.


Duruşmayı CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Sera Kadıgil’in yanı sıra; Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu; Danimarka, İsveç ve Kanada büyükelçilikleri; Kaos GL Derneği ve Uluslararası Af Örgütü de takip ediyor.


Duruşma devam ediyor.

Ne olmuştu?

10 Mayıs 2019’da, ODTÜ Rektörlüğünün çağrısı üzerine kampüse gelen polis, 9. ODTÜ LGBTİ+ Onur Yürüyüşüne biber gazı, plastik mermi ve fiziksel güç kullanarak saldırdı. 21 öğrenci ve bir öğretim görevlisi gözaltında alındı ve gece geç saatlerde serbest bırakıldı.


Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 19 kişinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefetten cezalandırılmasını talep ediyor. Savcılık iddianamede, polis şiddetiyle gözaltına alınan 19 kişinin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten yargılanmasını talep etti. 


Etiketler: insan hakları
nefret