12/02/2025 | Yazar: Kaos GL
Queer Akademi Ağı’nın bu ayki buluşması Gizem Aksu’nun katılımıyla çevrimiçi olarak yapılacak. Buluşma, “ABYSSEA-thru: ALIEN and ALIVE Almanya'daki göçmen kimliğine okyanusa referansla posthuman bir bakış” başlığıyla gerçekleşecek.
Queer Akademi Ağı’nın düzenlediği kuramsal sohbetlerin sekizincisi 27 Şubat Perşembe günü Gizem Aksu’nun katılımıyla gerçekleştirilecek. Moderatörlüğünü Eylül İşcen’in yürüteceği etkinlik, çevrimiçi olarak gerçekleşecek.
ABYSSEA-thru: ALIEN and ALIVE Almanya'daki göçmen kimliğine okyanusa referansla posthuman bir bakış
Almanya’daki göçmen kimliği üzerine derinlemesine bir düşünme denemesi olan bu çalışma, aynı zamanda Türkiye’den Almanya’ya göçün tarihini onurlandırmayı ve bu tarihin emeğe dayalı tanımını, yaşam ve varoluşun çok katmanlı halleriyle genişletmeyi hedefliyor. Derin denizlerin keşfinin, evrendeki yaşam tanımlarını nasıl dönüştürdüğüne dair bir analoji kurarak, göçmen kimliğini yalnızca sosyal ve ekonomik çerçevede değil, varoluşsal ve ekolojik bağlamda da ele almak istiyor. Bu bağlamda, göçmen kimliği bir sınır aşımı değil, sürekli evrimleşen, dönüşen ve hayatta kalmak için yeni biçimler bulan bir varoluş pratiği olarak okunabilir mi?
Etkinlik 27 Şubat Perşembe günü saat 20.00'da gerçekleşecek. Toplantı linki 25 Şubat tarihinde iletilecek. Etkinliği izlemek için bu linkten kayıt yaptırmayı unutmayın lütfen.
Etkinliğin detayları şöyle;
Monterey Körfezi Araştırma Enstitüsü’ne (MBARI) göre, bu gezegendeki en büyük ve en az bilinen yaşam alanı olan derin deniz, son yıllarda merak, çatışma ve güzelliğin kesiştiği bir bölge hâline geldi. Okyanusun derinlikleri, yalnızca aşırı koşullar sunan uç bir habitat değil, aynı zamanda varoluşu ve yaşam biçimlerini yeniden düşünmeye zorlayan bir ekosistemdir. Mezopelajik (Alacakaranlık Bölgesi, 200-1000 m), Batipelajik (Gece Yarısı Bölgesi, 1000-4000 m), Abyssopelajik (Uçurum Bölgesi, 4000-6000 m) ve Hadal (Challenger Derinliği, 10.000+ m) bölgelerinin her biri, insan algısının ötesinde bir yaşam barındırır. Bu bölgelerde varlığını sürdüren derin deniz yaratıkları, bedensel dönüşümleriyle aşırı yaşam koşullarına direnç gösterirken, ütopik ve distopik sınırları aynı anda barındıran bir varoluş biçimi sunar.
Türkiye’den Almanya’ya göç eden Gizem Aksu, bu yaratıkların ekstrem yaşam koşullarına karşı geliştirdiği bedensel adaptasyonları, göçmen deneyimi bağlamında ele alıyor. Göçmen bedenlerin aidiyet, yer değiştirme ve yeniden kalibrasyon süreçleri, derin deniz canlılarının aşırı basınç, karanlık ve soğukta geliştirdiği direnç ve dönüşümle yakınlıklıklarına bakıyor. Bu bağlamda, posthümanist düşüncenin sunduğu perspektiflerle göç deneyimine derinlemesine bir dalış gerçekleştiriyor.
ABYSSEA-thru başlıklı araştırma ve yaratım süreci, göçmen bedenlerin sosyo-politik ve kültürel adalet bağlamında nasıl yeniden şekillendiğini incelerken, insan çeşitliliğinden ekolojik adaleti de kapsayan insan sonrası bir çeşitliliğe doğru bakış açımızı genişletmeyi amaçlıyor ve şu soruları soruyor;
- Göçmenlik deneyimi, derin denizin alacakaranlık, gece yarısı, uçurum ve meydan okuyan derinlikleriyle nasıl örtüşebilir?
- Göçmen bedenlerin aidiyet, yer değiştirme ve yeniden kalibrasyon süreçleri, derin deniz canlılarının aşırı yaşam koşullarındaki varoluş biçimlerinden nasıl ilham alabilir?
- Normatif, neoliberal, sömürgeci ve ekolojik baskıların distopik yıkımı karşısında, var olmanın, önemsemenin ve dayanışmalar yaratmanın keşfedilmemiş yollarını nasıl hayal edebiliriz?
Etiketler: yaşam, etkinlik duyuru
