01/04/2020 | Yazar: Aslı Alpar
Karantina queerlere nasıl geliyor, Burçak anlatıyor: Birlik olmanın itkisi daima mesafelerin üstesinden gelendir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi olarak tanımladığı korona virüsü nedeniyle #EvdeKal çağrısına uymaya çalıştığımız şu günlerde karantina LGBTİ+’lar için nasıl geçiyor?
LGBTİ+’lara sorduk karantina nasıl geçiyor, evde neler yapılıyor, nelerden mahrum kalınıyor? Karantina queerlere nasıl geliyor?
Yazı dizimizin ilk anlatıcısı Burçak, “Queer eve sığar mı” diye soruyor.
“Bir sakınma biçimi olarak ev”
“Ev ne garip. Sürekli bu cümleyi tekrarlayıp duruyorum günlerdir. Belki alışık olmadığımdan belki de hoşnut olmadığımdan eve sadece garip diyebiliyorum. Garip olan her zaman tatsız olmak zorunda mı? Pek sanmıyorum. Belki de mekânlarla aramda bağ kurmayı pek beceremediğimden sürekli aynı yerde olmak beni zorluyor. Malum evle olan temasımız son günlerde oldukça arttı. Evi en kadim mekân ve yeryüzüne tutunma şekli olarak düşünürsek, “modern evin” queer bir temele kurulu olmadığını görürüz. Her türlü yer kaplamaya bir atama yapılan günümüz dünyasında ‘modern evler’ queer bir anlama kolay kolay denk gelmiyor. Elbette queer evlerin mümkün olmadığını söylemeye çalışmıyorum. Mümkünden ziyade, hâlihazırda mevcut olduğuna da inanıyorum. Lakin ‘bir insanın evi neresidir’ sorusunun cevabı benim için duvarları olmayan bir yere karşılık geliyor bundan artık eminim.
“Bir sakınma biçimi olarak evde kaldığımız bu günlerde, dünya üzerinde tutunmaya çalışırken tutunma mekânlarımızı belki de çoğunlukla kendimiz yaratmadığımızdan ya da belli bir yapı çerçevesinde yaratabildiğimizden evler en eski anlamından biraz uzaklaşıyor.
“Günlerdir dilimizde hayali bir karantina var. Hayali diyorum çünkü tehlikede olan herkesi aynı şekilde kapsamıyor. İşine gitmek zorunda olan işçiler bu karantinaya dâhil değiller ya da sevgili Ajda bu karantinanın öznesi olamıyor. Durum böyle olunca karantinanın rengi de “beyaz” oluyor. Biraz karantinayı irdelemekte fayda var. Bir tehlikeden korunmak için toplumsal bir faaliyetmiş gibi görünse de ardından ev içi şiddeti, aksak bürokrasi yüzünden uzayan okulları, uzaktan eğitim diyerek televizyonu ve bilgisayarı olmayan çocuklar için süresiz durmuş bir eğitim dönemini işaret ediyor. Hal böyleyken karantina koruyuculuğunun yanında çığ gibi tehlikesiyle geliyor. İçinde bulunduğumuz durumun, iktidarın devletten öte gündelik hayata ne kadar sirayet ettiğini iliklerimize kadar hissettiğimiz bir süreç olduğunu da söylemek mümkün. Bunun karşılığı olarak yıllardır ‘birilerinin oyunu’ söylemiyle ‘sakin’ tutulan toplumun, bugün oldukça sert bir sınav verirken aynı tavırda oluşunu, söylemi üretenler bile değiştiremiyor. Bu nedenle hayali karantinanın içi de dışı da oldukça tehlikeler barındırıyor.
“Elbette bu gerçeklikleri reddetmemenin karamsar olmayı gerektirdiğine inanmıyorum, bir çözüm olduğunu biliyorum. Daha önce dara düştüğümüzde çözümü nerde bulduysak bugün de çözüm orada, dayanışmada.
“Aslında bugünlerde birçoğumuz gibi benim de kafam oldukça karışık. Cümlelerimi toparlamakta güçlük çekiyorum. Endişeliyim, sevdiklerim sürekli aklımda ve onlara bir şey olacak diye korkmaktan başka bir şey yapamıyor gibiyim. Neyse ki beni bu korku ikliminden şu an ne kadar uzak olsak da varlıklarını ve dayanışmalarını her an yüreğimde hissettiğim, tanıdığım ve tanımadığım dostlarım çekip alıyor. Dostlarım ve ben modernizmin mesafelendirmelerini pek sevmeyiz. Bizim içimizdeki birlik olmanın itkisi daima mesafelerin üstesinden gelendir. Şimdi ise birçoğumuz farklı evlerde bugünlerin geçmesini bekliyoruz. Elbet bugünlerin geçeceğini biliyor ve hoşça kal köprüsünün dikmenine dikilip, mendil sallayacağımız güzel günleri düşlüyoruz.”
*Queerantina kelimesi queer ve karantina kelimelerinden illüstratör Adrienne Muse’un ürettiği bir kelime.
Etiketler: yaşam