08/08/2023 | Yazar: Gözde Demirbilek

Kuantum; queer aklınızı başınızdan alacak, onu büyütecek veya küçültecek veya belki de her ikisini de aynı anda yapacak.

Queerler kuantum biliminden ne öğrenebilir? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hampshire’den non-binary/trans yazar, müzisyen, performans ve drag sanatçısı Ri Baroche’nin QueerAF’ta yayınlanan “What queers can learn from quantum science” yazısının Türkçeleştirmesidir. Ri’nin işleri sürtünmeye ve kıvılcımlara sebep olan kısımlarımıza odaklanıyor, “Drag ‘n’ Drop” isimli, kuantum fiziği hakkında bir drag müzik ve komedi şovu var.

Her zaman her şeyi aynı anda yapabilmeyi diledim.

Yaratıcı, her şeyi yapabilen ve iyileşmekte olan bir işkolik olarak söyleyebilirim ki hiçbir zaman yeterli zaman yok gibi görünüyor.

Sonra kuantum düşünmeyi* keşfettim ve hem dünya hem de ben, sonsuz olasılıklarla dolu hâle geldik – özellikle de queerliğim söz konusu olduğunda –.

“Kuantum” kelimesi zamanın ruhunun derinliklerinde hissedilebilir ancak çok az anlaşılır. Kuantum, ölçülebilir en küçük parçacıklara ve dolayısıyla evrenin temel doğasına atıfta bulunur. Hâlâ tartışmalara, hüsrana ve heyecana yol açsa da kuantum bilimi, Dünya ve ötesindeki yaşam hakkında daha geniş bir anlayış vaat ediyor. Bu da beni, queerliğine getiriyor.

Yeni keşfettiğim kuantum bakış açımı kanalize ederek, bir drag sahne şovu geliştirdim, ismi “Drag ‘n’ Drop!”. Şov, FeTeMM odaklı LGBTQİA+ kuruluşu Pride in STEM tarafından destekleniyor. Cinsiyetin hayatlarımızı nasıl tanımladığını ve daha queer ve kuantum bir dünyanın nasıl olabileceğini keşfetmek için kuantum fikir ve deneylerini kullanıyor.

Kuantumun heyecanı ve engeli şudur: Her şeyin nasıl işlediğine dair anlayışımıza meydan okur.

Belki de en ünlü örnek, “Schroedinger’in Kedisi” isimli düşünce deneyidir. Kuantum fiziğinin belirli anlayışları altında bu düşünce deneyi, onu öldürebilecek bir şeyin olduğu bir kutudaki bir kedinin aynı anda hem ölü hem de diri olabileceği paradoksunu ele alıyor. Buradaki fikir esasen, bir parçacığın süperpozisyon durumunda olabileceğidir. Kuantumun yabancısı olanların anlayacağı şekilde bu durum şöyle anlatılabilir: Bir parçacık aynı anda birden fazla durumda olabilir. Yani; “üst” veya “alt” değil, üst ve alt. Shroedinger’in Kedisi düşünce deneyinde de kedi “ölü” veya “diri” değil, ölü ve diri. Bunların hepsi elbette teorik, ancak bize queerlik hakkında ilgi çekici bir şey söylüyor.

Bilinçli olsun ya da olmasın, LGBTQİA+ topluluğu uzun süredir toplum içinde ayrı bir kuantum durumu olarak görülebilecek bir yerde varlık gösteriyor.

Basitçe söylemek gerekirse; queer görünür bir cinsellik, cinsiyet ve kimlik tıpkı kuantum bilimi gibi dünyanın “varsayılan” işleyişine meydan okur. Aslında queer kelimesi bir süperpozisyondur, aynı anda birçok şeyi ifade eder ve bu, anlaşılmasını zorlaştırabilir. Bana göre “kuantum” ve “queer” kelimeleri çok benzer. Her ikisini de tanımlamak zordur, birden fazla olasılığı kapsar ve çoğu insanın kafasını karıştırır.

İkili düşünme her yerde, özellikle bilimde. Kuantum düşünme de queer teori gibi ikili cinsiyet ve kimlik anlayışlarına doğrudan meydan okur. Ancak, kuantum düşünmenin yalnızca evreni daha derinden anlamayı vaat etmediğini varsayıyorum, evrenin içindeki yerimize dair de daha derin bir anlayış sunar.

İkiliklere meydan okunan, dünyanın ve toplumun akışkanlıklarının farkında olduğumuz bir yer.

Bu yüzden belki de bir sonraki yürüyüşünüzde sloganınız şu olmalı: “Buradayız. Queeriz. Kuantumuz!”

*Türkçeleştirme notu: Burada “kuantum düşünme” derken birden fazla karşıt düşünceye aynı anda sahip olma ve uygun düşünceyi en uygun zamanda eyleme geçirme yeteneğinden söz ediliyor. 


Etiketler: kültür sanat, dünyadan
İstihdam