02/06/2014 | Yazar: Kaos GL

‘Yoldaş Ben İbneyim’, her şeyden önce bugüne kadar LGBT hareketine bir şekilde değmemiş olanlar için kılavuz değerinde.

"Şey" Diyen Yoldaşlara Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“Yoldaş Ben İbneyim”, her şeyden önce bugüne kadar LGBT hareketine bir şekilde değmemiş olanlar için kılavuz değerinde. Gezi’nin beş benzemez bileşenlerinden biri olan LGBT hareketini tanımak isteyenler için Tar’ın kitabı neredeyse bir LGBT’ye Giriş 101 kıymetinde.
 
Canberk Beygova zete.com’a Kaos GL editörlerinden Yıldız Tar’ın “Yoldaş Ben İbneyim” kitabı ve solun LGBTİ ile ilişkisini yazdı:
 
Dünyada muhafazakârları korkutacak çok şey oluyor, bunlardan biri başlı başına LGBT hareketi olabilir. Tam gözler geylere alışmışken, hop bilmedikleri yeni bir şey çıkıveriyor. Öyle ki Eurovision’a trip atarak Conchita’yı “milli ekranlar”dan uzak tutmayı, fark etmeden attığı şık bir çalımla başaran TRT sayesinde Türkiye’de fazla ses getiremese de Eurovision’un galibi ‘sakallı lady’, Sırbistan’da kilise tarafından Bosna’daki sel felaketinin müsebbibi olarak görülebiliyor. Tabii ki hala heteroseksüel olmayanların gönül rahatlığıyla öldürülebildiği bir ülkede yaşadığımız için, maalesef Sırbistan’daki kiliseyle dalga geçebilecek durumda değiliz henüz.
 
 
Peki, AK LGBT diye ortaya çıkıveren gerçek mi troll mü belirsiz grup dışında, solun geniş şemsiyesi altında yer alan bir hareket olan LGBT, solca nasıl karşılanıyor? İşte bu sorunun cevabını hem bir LGBT aktivisti hem de muhabir olan Yıldız Tar soruyor, ‘solun LGBT ile imtihanı’nı, derdini ismiyle anlatan kitabında gösteriyor: “Yoldaş Ben İbneyim” (Yazının burasında word ‘ibneyim’ kelimesinin altını yeşilleyiverdi, sebep malum: Argo veya kaba sözcük)
 
“Yoldaş Ben İbneyim”, her şeyden önce bugüne kadar LGBT hareketine bir şekilde değmemiş olanlar için kılavuz değerinde. LGBT mi, LGBTT mi, LGBTİ mi her baktığımda ismini değişmiş bulduğum bu dinamik hareket ve onun ürettiği dil, her ne kadar bir şekilde desteklemeye çalışsam da, bana hep yabancı kaldı, hatta çoğu makaleye fotokopiye Bourdieu’nün metinlerini Fransızca koyan hocaya verdiğim tepkiyi verdim: “Hocam, Türkçesi varsa onu da verir misiniz?” Tar’ın kitabının katkılarından biri, bu literatüre uzak olanları da yüzleşmeye, tartışmaya davet eden, derli toplu bir LGBT kavramlar sözlüğü. Kitabın son 7 sayfasında yer alan bu sözlükten başlayınca okumaya, metnin başı acemiler için daha akıcı hale geliveriyor. Hele bir de LGBTİ’nin açılımındaki İ’yi daha birkaç ay önce öğrenmiş biri için ne kadar işe yarayabileceğini siz düşünün.
 
Kitabın açılış metni, geçtiğimiz eylülde vefat eden Ali “Aligül” Arıkan’ın. Amargi’ye 2001’de lezbiyen, 2008’de trans erkek olarak giren Arıkan yazısında, LGBT örgütlerindeki tecrübeleriyle, bu örgütlerde dahi ne kadar muhafazakârlık olduğunu, hareketin içindekilerin bile çoğu şeye nasıl şaşırabildiğini gösteriyor. Belki de yalnızca Arıkan’ı anmak için vesile olsun diye konan bu yazı, kitabın asıl konusu olan sol hareketin ve daha da zoru okuyucunun kendisinin LGBT’ye bakışıyla yüzleşmesi için cesaret verici oluyor böylece. Bunu geçtiğimiz yıl Gezi eylemlerinde en “harbi” biçimde, kendilerini sakınmaksızın en öne atan LGBT bireylerle pratikte az çok yaşamıştık, öyle ki taraftar grupları bile LGBT’leri incitmeyen küfürler için gidip fikir almışlardı. Çoğunluk için bir ilk karşılaşma olan bu deneyimden dolayı olacak, geçen seneki Onur Yürüyüşü de katılımda rekor kırmıştı. Ama yine de çok yeni bir şey bu, altının doldurulması için biraz daha vakte ihtiyacı olduğu görülüyor. LGBT hareketiyle görece biraz daha fazla geçmişi olan solun verdiği imtihandan da çıkabiliriz bu konuya.
 
Kendi ifadesiyle sosyalist bir LGBT aktivisti olarak gerçekleştirdiği söyleşilerinde Yıldız Tar ESP, EMEP, Halk Evleri, İHD, ÖDP, EHP, SYKP, YSGP gibi parti ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerle görüşerek, sol ve devrimci kurumlarla LGBT hareketinin arasındaki ilişkinin kodlarını çözüyor. LGBT ile ilgili sözünü baştan söylediği için Kürt hareketini dışarıda bırakarak oluşturulan çalışma, soldaki diğer aktörlerin yeni sözlerini yakalamayı hedefliyor. Bu da enteresan bir bileşime yol açıyor: Bazısının adını ilk defa duyduğunuz bir partinin, zaten yeni tanıştığınız LGBT hareketiyle ilgili çalışmalarını öğreniyorsunuz. Konunun enteresanlığı, solun ve LGBT hareketinin kendi diline hâkim olamayanları dahi kitaba bağlayacak kadar fazla. Homofobik birinin ne kadar devrimci olduğu tartışmasına kaç yerde denk gelebilirsiniz ki en fazla?
 
Adı bugünlerde HDP eşbaşkanlığı için geçen Figen Yüksekdağ’ın “Homofobiyle mücadele, sistemle mücadeledir” sözünden, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek’in kulağa fazla muhafazakar gelen “LGBT sorunu toplum bakımından daha spesifik, algı ve yaklaşım bakımından netameli bir konu” tespitine kadar geniş bir yelpazede yer alan görüşler, yeri geliyor 1917’deki Ekim Devrimi’nde LGBT bireylerin rolüne, Lenin’in patriyarka eleştirisine, Sovyetler’deki ve Küba’daki sosyalizm deneyimlerine dayanıyor. Bu okumaların özgünlüğü yanında LGBT konusuna mesafeli bazı yorumların, sistemi kökünden dönüştürmeyi hedefleyen devrimci harekete mensup kişilerde de olduğunu keşfetmek ilginç olabiliyor.
 
Yıldız Tar’a bu kitabı hazırlama ilhamını veren Gezi olayları. Yazar Gezi’yi LGBT ile sol örgütlerin ilk defa yakından temas etmesi olarak görüyor. Bu günlerde Gezi’nin birinci yıldönümündeyiz. Gezi’nin beş benzemez bileşenlerinden biri olan LGBT hareketini tanımak isteyenler için Tar’ın kitabı neredeyse bir LGBT’ye Giriş 101 kıymetinde.
 
NOT: Geçen yıl “Sen yoksan 1 eksiğiz!” sloganıyla düzenlenen Onur Yürüyüşü, bu sene “Sen yoksan çok eksiğiz” diyor. Türkiye’de yaşadığımız için doğal olarak herhangi bir devlet kurumundan, bir ilçe belediyesinden bile destek alamayan Onur Yürüyüşü masraflarını karşılamak için yardım kampanyası başlatmış durumda. Bazen bir paket sigarayı eksik içip böyle işlere girmek gerek belki de:
 
 
Yoldaş Ben İbneyim, Solun LGBT ile İmtihanı, Yıldız Tar, Ceylan Yayınları, Ekim 2013 

Etiketler: yaşam
İstihdam