Ramazan gelince eşcinseller ne yapacak?

Vahdet gazetesi, son bir haftadır Müslümanları eşcinsellere karşı kışkırtmaya çalışıyor. Sanki bu iki grup birbirinden kesin çizgilerle ayrılabilirmiş, varlıkları hiç dillendirilmeyen Müslüman eşcinseller yaygın nefret kültürüyle kendi içlerinde yeterince zorluk çekmiyormuş gibi...

 

 

“İslam ve eşcinsellik” konusu hâlâ yalnızca din adamlarının (evet, onlar ekseriyetle heteroseksüel ve natrans erkeklerden oluşuyor) sorgu sual kabul etmez görüşleri doğrultusunda “karara bağlanıyor”. “Müslüman bir eşcinsel ne yaşar, nelere ihtiyaç duyar?” sorusu ise “eşcinsellik günah mı, değil mi?” sığlığında unutulup gidiyor.

 

 

Eşcinsellerin inançla olan ilişkisi de eşcinsellerin kendileri gibi, toplumun geri kalanı gibi çeşitlilik gösteriyor. Dinin kendisini günahkâr addettiğini düşünüp dini reddedenler de var, “Allah yarattıklarını sever” deyip “Allah eşcinsel kullarını da sever” diyenler de. “Tamam, ben eşcinselim ama İslam’a göre yaşam tarzım uygun mu acaba?” sorusuyla cebelleşenlerin sayısı da azımsanacak gibi değil.

 

 

İslam üzerinde tek söz hakkını kendinde görenlerin dayatması altında bir eşcinselin çıkıp da “ben Müslümanım, günahkâr felan da değilim, kimse beni yargılayamaz, herkes kendi hayatına baksın” demesi kolay olmayabiliyor. Ancak bunun mücadelesini verenler var.

 

Lambdaistanbul’un İnanç ve LGBTİ Komisyonu, bu ay Müslüman LGBTİ’lere yönelik bir atölye çalışması yapacak. Berlin’de ise Nisan ayı sonunda eşcinseller Şehitlik Camii’ni ziyaret ederek farklı ayrımcılık türlerinin nasıl iç içe geçtiğini konuştu.

 

Ne yazık ki çatık kaşlarıyla “sen yanacaksın, o kâfir, siz imansızsınız, onlar sapkın” diyen yaygın İslam anlayışı medyada da kendine yer buluyor. Boston’un en iyi korolarından biri seçilen Boston Eşcinsel Erkek Korosu örneğin, İstanbul Onur Yürüyüşü’nden bir gün önce, 27 Haziran’da Zorlu Center’da konser verecek diye hem koro, hem Zorlu Holding, hem de Kaos GL Derneği hedef gösteriliyor.

 

 

“Ramazan’ın 10. gününde” sahne alacak “rezil koro”nun şarkı sözlerini Türkçeye çeviren biri olarak koronun İstanbul’da seslendireceği “Huzur” adlı parçadan şu satırları paylaşmak istiyorum:

 

“İnancım olduğunda huzur bulmuştum,

Oruç tutup dua ettikten sonra huzur bulmuştum.”

 

Dilerim çatık kaşlı İslam anlayışlarını arkalarına alarak eşcinsellere nefret kusanlar da bir gün huzur bulurlar. “Sevgi dini” demiyor muyuz, kükremeyi bıraksak da birbirimizi dinleyip anlamaya çalışsak artık? Dilerseniz şuradan başlayabilirsiniz:

 

“Müslüman ve eşcinsel olmam Allah’la benim aramda”