26/08/2019 | Yazar: Aslı Alpar
Fariman ve Mona, dünyanın Farsça yayın yapan ilk queer radyosu Ranginkaman’ı kaosGL.org’u anlattı.
Fariman ve Mona, dünyanın Farsça yayın yapan ilk queer radyosu Ranginkaman’ı kaosGL.org’u anlattı.
Fotoğraf: Fariman ve Mona
Mona ve Fariman ile Denizli’de queer karikatür atölyesinde tanıştık. Bu tatlı çift Türkiye’de uluslararası koruma altında yaşıyor. Mona da Fariman da İran’dan 3 yıl önce Türkiye’ye geldi ve yaşadıkları şehirde dünyanın her yerinden dinlenebilen bir radyo olan Ranginkaman’da (Gökkuşağı) program yapıyor.
Onlar, Ekim 2012’de kurulan Ranginkaman’ı ilk Farsça yayın yapan queer radyo olarak tanıtıyor.
“Küçük bir el radyosu bile yeter”
Ranginkaman Türkiye merkezli bir radyo mu?
Fariman: Türkiye merkezli değil. Kimin kurduğu konusunda da çok konuşmak istemiyoruz. Ancak Ranginkaman’ı dünyanın her yerinden dinlemek mümkün.
İnternet sayesinde mi?
Fariman: Aslında tam olarak sadece internet sayesinde değil. Bazı ülkelerde LGBTİ+ konuluları da dâhil olmak üzere bir internet filtresi var, sadece internet üzerinden yayın yapan bir radyo olsaydık dinleyiciler bize ulaşamazdı. Ancak biz istasyon üzerinden de yayın yapıyoruz. Yani Ranginkaman’a ulaşmak için küçük bir el radyosu bile yeter.
Mona: Zaten radyonun kurucularının en önemsediği konu buymuş, herkes dinleyebilsin diye yola çıkmışlar. Eskiden sadece günlük 30 dakikalık programlar varken hem dinleyicilerin ilgisi hem de program yapanların özverisi ile bugün çok sayıda program ve uzun uzun yayınları var.
Ne zamandır Ranginkeman’da çalıyorsunuz?
Fariman: Ben Ocak 2016’da Türkiye’ye mülteci olarak geldim. Denizli’ye yerleştirildikten sonra burada tanıştığım mülteci queerlerle tanıştım ve içlerinden biri Ranginkaman’da program yapıyordu. Ben de bu radyoda bir program yapabilirim, diye düşündüm. Sonra müziği sevdiğimi ve bununla ilgili bir şeyler yapabileceğimi söyledim. 2 senedir de burada program yapıyorum.
Programın ismi ne?
Fariman: Media Player var ya onun queer versiyonu: Queer Player. Pazartesi günleri ilk yayın, çarşambaları da tekrarı oluyor.
Programının içeriği ne?
Fariman: Haftalık bir queerlist hazırlıyorum. Bir yandan queer şarkılar dinleyip bir yandan da queer şarkıcılar hakkında konuşuyorum. Azıcık queer magazin de yapıyoruz. Kim açıldı, kim “biseksüelim” dedi… Bunları gündemimize alıyoruz.
Bir de bilgilendirici şeyler paylaşıyorum. Mesela açılmak hak ama isteği dışında birsinin cinsel yönelimini başka kişilerle paylaşmak suç. Ya da akışkan cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinin eleştirilmemesi gerekir, diyorum. Terimler hakkında da konuşuyoruz mesela pinkwhashing hakkında…
Eskiden queer filmlere dair de konuşuyorduk ama artık sadece queer filmleri gündemine alan yeni bir program olacak Ranginkaman’da.
“Programımda heteronormatif haberlerin gölgede bıraktığı diğer haberlere odaklanıyorum”
Peki, sen Mona?
Mona: Ben Fariman’la tanıştım tanıştığımda, O program yapıyordu. Ben de dâhil olmak istedim. Fariman’ın programına ortak oldum ve 2 ay boyunca her hafta program yaptık birlikte; “Fariman ve Mona” olarak. Bir yerden sonra ben de kendi programımı yapmak istedim. Ve 19 haftadır kendi programımı yapıyorum.
Programının ismi ne?
Mona: “Daha ne haber?” Programda heteronormatif haberlerin gölgede bıraktığı diğer haberlere odaklanıyoruz. Savaş, ekonomi haberlerini her gün duyuyoruz ama LGBTİ+ haberlerini ya duyamıyoruz ya da heteroseksist bir şekilde duyuyoruz. O sebeple “daha ne haber” demek istedim programın adına.
Dinleyicileriniz size ulaşıyor mu?
Fariman: Evet, çok sayıda iletişim kanalımız var. Bize ulaşıyorlar. Ayrıca radyoda bir programda sadece dinleyici yorumları okunuyor.
Bu danışmanlık hattı gibi mi peki?
Mona: Hayır, tam olarak danışmanlık vermiyoruz. Ancak dolaylı yoldan, yorumların okunduğu programın danışmanlık işlevi olduğunu söyleyebiliriz. Mesela biseksüelliğe dair sorular soruluyor, bizler programlarımızı bu konu üzerine hazırlıyoruz, o konudaki yararlı sayfaları paylaşıyoruz, tanıtıyoruz.
“Radyo en çok ruh halime iyi geldi, özgüvenim arttı”
Radyo hayatınızı değiştirdi mi peki?
Mona: Ben Türkiye’ye 2016 Mayıs’ında geldim. İran’da İngiliz Dili ve Edebiyatı okumuştum. Ancak radyoculuk bambaşka bir alan. Bu sebeple beni çok geliştirdi. Kendi programımı yapmadan önce de elbette haberleri okurdum ancak daha anaakım yani LGBTİ+’lar açısından Amerika’da, Kanada’da ne olmuş onları görürdüm. Ancak radyo programı ile birlikte artık daha derine inebiliyorum; Pakistan’da, Hindistan’da, Kuzey Afrika’da neler oluyor, her hafta neler değişiyor biliyorum. Tabi sadece haberleri okumuyorum kendi yorumumu da katıyorum.
Fariman: Ben de 21 sene İran’da yaşadım. Bir queer olarak kimse beni dinlemedi orada, konuşamadım, sesimi çıkaramadım, konuştuğumda da kimse önemsemedi.
Ama radyo ile birlikte bir dinleyici kitlem var artık ve beni dinliyor. Konuşabiliyorum. Radyo en çok ruh halime iyi geldi, özgüvenim arttı. Dahası birlikte program yaptığım arkadaşlarımın hepsi LGBTi+, dışarıda kalmıyorum, çok güzel bir ortamımız var. Çok mutlu oluyorum. En çok istediğim şey bir queer televizyon kanalımız olsun. Youtube kanalı yetmez, heteroların nasıl varsa bizim de olsun.
Mona: Evet olsun, MTV yerine QTV olsun.
Mona: İlginç bir şeyi de fark ettik, Türkiyeli queerler neden radyoculuk yapmıyor? Çok keyifli bir şey…
Türkiye’de kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Fariman: Çoğunlukla evdeyiz. Bu sebeple fiziksel olarak güvende hissediyoruz ancak kendimizi ifade edebileceğimiz alanlar yok. İstediğim gibi giyinemiyorum. Düşünce ve ifade özgürlüğümüzün olduğunu düşünmüyorum.
Mona: Evet, çok rahat hissetmiyoruz. Kendimizi azınlık hissediyoruz, hem mülteci hem queer. Ama Ranginkaman bize iyi geliyor.
Ranginkaman’ın web sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca: Spotify Aplikasyon Facebook İnstagram
Etiketler: yaşam