01/02/2013 | Yazar: Kaos GL
Diyarbakır’daki eşcinsel nefret cinayeti davasının 4 Şubat Pazartesi günü görülmesi beklenen 4. duruşmasının 2 Nisan’da yapılacağı bugün ortaya çıktı.
Diyarbakır’daki eşcinsel nefret cinayeti davasının 4 Şubat Pazartesi günü görülmesi beklenen 4. duruşmasının 2 Nisan’da yapılacağı bugün ortaya çıktı. 18 Ocak 2013’te gerçekleşen 3. duruşmanın son ara kararında bir sonraki duruşmanın 4 Şubat 2013 saat 13:30’da yapılacağı belirtilmişti.
Pardon!
Bugün dava dosyasından fotokopi almaya giden Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezinden avukatlara mahkeme kalemi duruşmanın 2 Nisan 2013 tarihinde yapılamayacağını, duruşma zaptında maddi bir hata yapıldığını bildirdi.
Davayı İzlemek İçin Tüm Hazırlıklar Yapılmıştı
Bunun üzerine avukatlar mahkeme başkanı ile görüşüp, davaya pek çok demokratik kitle örgütü temsilcisinin, şehir dışından avukatların ve basının duruşmanın 4 Şubat 2013 tarihinde olması üzerinden hazırlıklar yaptıklarını ifade etmeleri üzerine mahkeme başkanı duruşma zaptında belirtilen günde duruşmanın yapılacağını ifade etti.
Kararsız Mahkeme
Ancak bu görüşmeden kısa bir süre sonra ilgili mahkeme kalemi Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezini telefonla arayarak duruşmanın 2 Nisan 2013 saat 13:30’da olacağını söyledi. Mahkeme kalemi, mahkeme heyetinin kararının bu yönde olduğunu ve 04 Şubat 2013 günü davanın görülmeyeceğine dair açıklamada bulundu.
“Bu kadar basit mi?”
Dava avukatı Fırat Söyle soruyor: “Duruşma üzerinden bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen duruşma tarihi ile ilgili sorun fark edilmeyecek kadar basit mi?”
Benzer bir hatanın Ahmet Yıldız davasında da yaşandığını belirten Söyle, “sehven” yapılan bir hata ile hakkında yakalama kararı olan sanığın arama kararının geri alındığını hatırlattı.
“Bizler gerek R. Ç. gerekse Ahmet Yıldız davalarını takip eden avukatlar ve demokratik kitle örgütleri olarak bu ve benzeri davalarda hak yerini bulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. ‘Sehven yapılan hataların’ çok daha önemli durumlarda karşımıza çıkacağı, yapılan hatalar silsilesinden anlaşılmaktadır. Kaygılıyız demek ne kadar yeterlidir bilmiyorum ama tarih hatalarını affedecek bir tarihte değiliz.”
Etiketler: yaşam
