20/01/2016 | Yazar: Kaos GL
Umut, gizli gizli yatağımıza giren laçoların dizilerle salonlarımıza konuk olmasını yazdı.
Platonik aşklar yazı dizimiz Umut Güner ile başlıyor. Bruce Willis, Behlül, Kuzey, İrfan, Poyraz Karayel… Kimler yok ki listede? Umut, gizli gizli yatağımıza giren laçoların dizilerle salonlarımıza konuk olmasını yazdı.
Platon: Ünlü filozof, düşünür, akil insan, antik Yunan’ın bir tanesi
Platon’un baş belası, gönül yarası Devlet eserinde her şey idealdir. Devlet, sadece ve sadece yurttaşların çıkarları için vardır. Filozoflar yönetimin başındadır. Ortada ne dert kalır ne tasa. Tabi eğer Platon gibi şanı şöhreti yerinde bir filozofsanız. Filozof değilseniz de yapacak bir şey yok. Herkes eşittir ama filozoflar daha eşit. Değil mi ama?
Platonik: Platon’a ait. Platon gibi. Platonvari. Gerçekleşmesi mümkün olmayan, ama gerçekleşse ne kadar da tatlı olur dediğimiz şeyler.
Aşk: Gönül yarası. Hicran. Kalp sızısı. Mide bulantısı. Yüksek tansiyon. Ellerde titreme. Anksiyete. Ruh daralması. Bir koşma bir uyuma. Mani. Depresyon.
Topla bütün bunları: Platonik aşk. Yani gerçekleşmesi mümkün olmayan aşk. İdeal olan. Göz göze değdiğinde biteninden. Kavuşursak biteriz biz, gibi güzide şarkılara ilham kaynağı olan. Tasavvufta "müşahhas"tan "mücerret"e ulaşma.
Platonik aşk, özü itibariyle idealar evreninden fırlamış bir ‘mükemmellik’ abidesi. Yaygın kullanımı ise karşılıksız aşk.
Özünü bir kenara koyalım, biz yaygın kullanıma bakalım dedik ve o imkansız aşklarımızı hatırlamaya karar verdik. Hani herkesin vardır bir tanesi, vurur yüze ifadesi; işte onlar acaba şimdi ne yapıyor, diye sorduk. Umut Güner yanıtladı.
Sizin de varsa öyle bir tanesi web@kaosgl.org a bekleriz.
Poyraz’ı gönül rahatlığıyla Ayşegül ile paylaşmak istiyorum
Umut Güner: Ben eşcinselliğimle barışmadan önce bile aşık olduğum erkek oyuncular olurdu. Eşcinselliğimi onların oyunculuğunda temize çekerdim. İlk aşık olduğum karakter sanırım Mavi Ay dizisinde Bruce Willis, sonra hangi dizide hatırlamıyorum ama tolga Savacı’yı keşfettim.
Sonrasında uzunca bir boşluktan sonra İkinci Bahar dizisinde Türkan Şoray’ın oğlunu oynayan Ozan Güven’e aşık oldum… Ona aşkım Bir İstanbul Masalı’nda da devam etti.
Sonrasında hayatımıza Kıvanç Tatlıtuğ girdi. Hiç sevmeyenler bile “Behlül”ü sevdi. Behlül’ü sevdik derken Kuzey ve Güney’de “Kuzey” oldu çıktı karşımıza. Hep yatmak istediğimiz, ama bir türlü yürümeye cesaret edemediğimiz, ha bu beni sikecek diye ikna olsak da eve götürmeye korktuğumuz en laço hallerinde idi Kuzey. Kuzey gibi laçolar birçoğumuzun salonunda oturmadı ise de yatağımızdan geçmiştir. Kuzey ile salonda oturduk.
Kayıp Şehir girdi hayatımıza… Arkadaş Z. Özger “Zeki Müren’i seviniz” dedi ama en azından benim kuşağım ne Zeki Müren’i ne de Bülent Ersoy’u sevdiğini şimdilerde söylediğimiz kadar yüksek sesle pek söyleyemedik. Sevmek için değil de sevmemek için bahaneler bulurduk. Kayıp Şehir ile hayatımıza Ayta Sözeri girdi. Hem Ayta’yı sevdik hem de Ayta’nın canlandırdığı Duygu’yu sevdik. Duygu’yu sevdik derken taşradan gelen İrfan girdi hayatımıza. Kayıp Şehir devam ederken Duygu’nun İrfan’a aşık olma ihtimali oldu. Ama dizi bitti. Ben de aşık olduğumla kaldım. İrfan da olmamışlığıyla…
Sonrasında Poyraz Karayel girdi hayatımıza. Kendi adıma diziden hiçbir şey beklemiyordum. Poyraz olsun yeter. Hatta İlker Kaleli’nin Poyraz Karayel’i canlandırmasına bile gerek yok yani İlker Karayel olsun yeter. Ben Poyraz Karayel’i öyle sevdim işte. Her platonik aşk gibi Poyraz’ın bundan haberi yok. Belki İlker Kaleli kazara okur diyeceğim ama kaosgl.org’u okumadan güne başlamıyordur her halde.
Ama velakin bu yazıyı yazma nedenim ne kaosgl.org’un yeni başladığı platonik aşklar serisi ne de Poyraz’a olan aşkım…
Poyraz Karayel’in 40. bölümünde sanırım RTÜK’ten tek eşlilik uyarısı aldı. Poyraz sadece Ayşegül’ü, Sadrettin sadece İpek’i, İpek sadece Sadrettin’i, Sefer sadece avukat hanımı, Zülfükar sadece oyuncuyu sevebiliyor. Ama biz Poyraz’ı sevgililerimizle birlikte sevmeye alışmıştık. Tamam alıştık dizi dünyasında herkes her daim heteroseksüel olacak ama tek eşlilik de bu kadar gözüne gözüne sokulmaz ki insanın! En azından ben diziler üzerinden kurduğum hayal dünyasında özgür olmak istiyorum. Poyraz’ı gönül rahatlığıyla Ayşegül ile paylaşmak istiyorum. Sevgilim de Poyraz’a olan aşkıma saygı göstermeye devam etsin istiyorum. RTÜK de en azından buna burnunu sokmasın istiyorum!
Etiketler: yaşam
1720430400.jpg)