02/11/2018 | Yazar: Aslı Alpar

12. Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi, “Görsel Kültürde Bedenin Değişen Sınırları ve Cinsellik” oturumunda sanat, cinsellik ve iktidar bağlamında tartışıldı.

Sanat cinsellik ve iktidardan bağımsız olabilir mi? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

12. Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi, “Görsel Kültürde Bedenin Değişen Sınırları ve Cinsellik” oturumunda sanat, cinsellik ve iktidar bağlamında tartışıldı.

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği'nin (CETAD) bu yıl 12.’sini düzenlediği Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi dün (1 Kasım) başladı.

Kongre’nin ilk gününde gerçekleşen “Görsel Kültürde Bedenin Değişen Sınırları ve Cinsellik” oturumunda görsel kültür cinsellik, cinsiyet ve iktidar meseleleri ile birlikte ele alındı.

Oturumun moderatörü Selçuk Erez “Yaşamsal fonksiyonlar için kullandığımız bazı organları benzer şekilde sanat üretmek için de kullanıyoruz. Üreme organları da bunlardan biri acaba estetik için bu organlarımızdannasıl faydalanıyoruz, onları nasıl sanata dahil ediyoruz” diyerek sözü Ender Cesur’a bıraktı.

Ender Cesur: “Klasik dönem resimlerinde çıplak kadın figürü erkeklerin izleyeceği bir nesne”

“Klasikten Moderne Batı Sanatında Beden Temsilleri ve Cinsellik” başlıklı konuşmasında Uzman psikiyatr Ender Cesur sanat tarihi içinde değişen cinsellik ve beden algısına değindi.

Daha çok resim sanatı üzerinden örnekler veren Cesur klasik ve modern sanatı tanımlayarak başladı konuşmasına. Cesur, “Klasik dönem resimlerinde çıplak kadın figürü erkeklerin izleyeceği bir nesne olarak sunuluyor” diyerek kübizm ve dadaizmde değişen formlar üzerinden örnekler verdi.

Resimde erkek çıplaklığının kahramanlık ve akıl ile ilişkilendiğini belirten Cesur, Boticelli’nin Venüs’ün Doğuşu, Ingres’in “odalıkları”, Courbet’in “Dünyanın Kökeni” tablosundan örnekler verdi.

“Beden olumlama hareketi her zaman ‘güzel olmak zorunda değiliz’ mesajını veriyor”

Oturumun bir diğer konuşmacısı cinsel terapist Çağrı Çalcı Yılmaz beden olumlama hareketi üzerine konuştu. “Gerektiği Gibi Değil Olduğu Gibi: Beden Olumlama Hareketine Giriş” başlıklı konuşmasında Foucault’nun “biyopolitika”sı ile konuşmasına başladı.

Moda, güzellik ve kozmetik endüstrisinin ürettiği ve tıp, sinema, reklam eliyle dayatılan ideal bedenden bahseden Çalcı, “Aslında tüm endüstri bize şunu söylüyor pijaalarınızla evde otururken güzel ve seksi görünmek zorundasınız. Ve aslında gösterilen tüm bedenler aynıdır, inşa edilen kadın tek bir tanedir. Bunu iktidar ilişikleri ve neoliberal dünya düzeni ile birlikte okumalıyız.”

Kadın bedenin bir savaş alanı olduğunu, bedenlerini kabul etmediklerini ve ‘ideal beden’e ulaşmak için beyhude bir çaba içinde olduklarını belirten Çalcı, beden olumlama hareketi ile konuşmasına devam etti.

Çalcı konuşmasını “Beden ve beden parçaları ile barışmayı vaat eden beden olumlama hareketi her zaman ‘güzel olmak zorunda değiliz’ mesajını veriyor” diyerek sonlandırdı.

“Cinsellikle ilgili bize söylenen bir yalan var”

Oturumun son konuşmacısı ressam ve performans sanatçısı Özlem Ünlü oldu. “Başkalarının Seksine Bakmak” başlıklı konuşmasına Ünlü çalışmalarından örneklerle başladı.

Özlem Ünlü, Rusya menşeili “Chatroulette” sitesinde tanıştığı ve kamerayı açar açmaz mastürbasyon yapan kişileri çizdiğini ve cinsellikle sanatını ilk olarak böyle ilişkilendirdiğini şöyle anlattı: “Kamerayı açar açmaz yüzümü dahi görmeden mastürbasyona başlayan kişileri, tam da mastürbasyon yaptıkları sırada çizmeye başladım. Onlar beni nesneleştirirken ben onları aynalayıp kendileri ile tanıştırdım.”

Ünlü “Cinsellikle ilgili bize söylenen bir yalan var ve neden yalan söyleniyor? Çalışmalarımda bunun izlerini aradım” dedi ve cinselliğin yanlış öğretildiğini, tek bir cinselliğin olmadığını, toplumun baskısına rağmen arzularımızı dinleyerek travmalarımızdan uzaklaşabileceğimizi söyleyerek konuşmasına son verdi.

İlgili haberler:

Ruh sağlığı çalışanları ikili cinsiyet rejimiyle nasıl ilişkilenmeli?

“Geçiş sürecinde ailenin desteği hayat kurtarıyor”

“Terapistler LGBTİ’lerin ihtiyaçlarını anlamak için çalışmalı”

Cinsellik mevzuata sığar mı?


Etiketler: insan hakları, sağlık
2024