18/02/2020 | Yazar: Ali Erol
Şubat’ın ikinci haftasının homofobik nefret “köşe”leri Millî Gazete, Demokrat Kocaeli, Altınova, Konya YeniGün ve İstiklal yazarlarından…
Homofobik nefret söylemiyle bendini aşıp “köşe”lerine sığmayan gazete yazılarını okumaya devam ediyoruz.
Şubat ayının ikinci haftasından cinsiyetçi ve homofobik nefret “köşe”lerini Millî Gazete, Demokrat Kocaeli, Altınova Gazetesi, Konya Yeni Gün ve İstanbul İstiklal yazarlarından seçtik…
Millî Gazete, Mustafa Kasadar: “Lezbiyenlik ve lûtilik gibi sapık ilişkiler”
Millî Gazete’den Mustafa Kasadar, “İslam, evliliği teşvik edip zinayı haram kılmıştır” başlıklı yazısına “İslam fıtrat dindir,” diye başlıyor ve “insanın doğuştan getirdiği duygularına hitap eden bir dindir.” diye ekliyor. “Köşe” yazarı, içinde, “cinsel arzular”, “sapıklık”, “evlilik”, “meşru yol”, “zina yani nikâhsız ilişki” gibi ifadeler geçen cümlelerle yazısına devam ediyor.
Millî Gazete “köşe” yazarı, “İslam, evlilik dışı her tür cinsel ilişkiyi zina sayar” buyurduktan sonra ekliyor: “Nikâhsız birlikteliklerin adına ister “sevgili” ister “dost hayatı” veya isterse bir başka isimle isimlendirilmesi bu çirkin işi zina olmaktan çıkarmaz.”
“Köşe” yazarı Kasadar, evlilik eşitliğini tanımadığından “nikâh” beğenmediği gibi anayasal örgütlenme hürriyetinin öyle herkese tanınmasına da karşı: “Nikâh, ancak kendisiyle evlenilmesi haram olmayan bir erkek ve bir kadın arasında kıyılabilir. Dolayısıyla rezil Avrupa’nın dayattığı lezbiyenlik ve lûtilik gibi sapık ilişkiler külliyen haram kılınmış ve lanetlenmiştir. Ama ne yazık ki %99’u Müslüman olan bu ülkede Avrupa Birliği denen Hıristiyan kulübüne girme aşkına bu tür sapık akımlara dernek kurma izni bile verilmektedir.”
Demokrat Kocaeli, Murat Yılmaz: “Sapkın eşcinsel grupların sırtını dayadığı sözleşme”
Demokrat Kocaeli gazetesinden Murat Yılmaz, “Müslüman aile çöküyor mu?” başlıklı yazısına, “Biz aile yapımızla övünen bir millettik.” diye başlıyor ve “Avrupa toplumları bu konuda bize hep imrendi.” iddiasıyla devam ediyor.
“Köşe” yazarı Yılmaz, övünmeyi ve “aile yapımız”a çektiği güzellemeyi uzatmayıp, sonra “Evlenmeler azaldı, boşanmalar arttı.”ya bağlıyor ve yazısının başlığına geçiyor.
İçinde, “Batıdan ithal yasalar”, “Avrupa’dan fonlanan yıkım projeleri”, “nikâhsız hayatı dayatan feminist anlayış” gibi ifadeler geçen cümleler kuruyor ve “toplumun çökertilmesi” komplosunu ifşa ediyor!
Demokrat Kocaeli “köşe” yazarı, alışıldık “KADEM” eleştirisi ile yetinmiyor, el yükseltiyor: “Feminizmin kurumsal şubesi haline gelen, sadece kadını koruyup kadın bakanlığı gibi davranan Aile Bakanlığı bu gidişata dur deme konusunda yetersiz kalmıştır. Kadın haklarını savunacağız diye yola çıkan bacılar, feminizm değirmenine su taşımaya devam ediyor.”
“İstanbul Sözleşmesi” hedefe alınırken homofobik nefretin arada kimleri harcayacağını tahmin etmek garanti: ““Toplumsal cinsiyet eşitliği” adı altında kadını erkekleştiren, erkeği kadınlaştıran bir sözleşme… Sapkın eşcinsel grupların sırtını dayadığı sözleşme…”
Altınova Gazetesi, Cemil Paslı: “Eşcinsel evlilik gibi fıtrata aykırı anormal davranışlar”
Altınova Gazetesi’nden Cemil Paslı, “Şimdi Aile Kurumu İçin Seferberlik Zamanı” başlıklı yazısında, son zamanlarda “en çok” aileyi yazdığını söylüyor.
“Köşe” yazarı “feryadı figan” bir şekilde, 2015 senesine gidiyor ve İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin İstanbul’da gerçekleştirdiği cinsiyetçi ve homofobik inkârcı “Aile Konferansı”nın sonuç bildirgesini desteğe çağırıyor:
“Aile kurumunu ortadan kaldırmayı amaçlayan birlikte yaşama, eşcinsel evlilik vb. fıtrata aykırı çabaların kararlılıkla reddedilmesini, insanlık ailesinin geleceğini tehdit eden bu gibi anormal davranışların olağan bir durum olarak kabul edilmemesini talep ediyoruz.”
Konya Yeni Gün, Mehmet Ali Elmacı: “Konya’da LGBT’li grubun da dahil olduğu konser düzenlenmedi mi?”
Konya Yeni Gün’den Mehmet Ali Elmacı, “Bu sözleşmelerle aileye yazık ediyorsunuz!” başlıklı yazısına, “Uzun zamandır gündemde olan ve birilerinin Türkiye’de aile yapısını bozmaya yönelik çalışmalar bizim de canımızı sıkıyor.” serzenişiyle başlıyor.
Konya Yeni Gün’den “köşe” yazarı, “En son Konya’daki yaşanan olay.” diyor, “Kadir Şeker”in adını anıyor ve oradan hoop “İstanbul Sözleşmesi’ni nasıl imzaladık?”a bağlıyor:
“İstanbul Sözleşmesi, cinsiyet eşitliği adı altında ailemizi bitiriyor. Daha geçtiğimiz yıl içerisinde de Konya’da da LGBT’li grubun da dahil olduğu konser düzenlenmedi mi? Hangimizin gündemine girdi? Neden görmedi bunu Konyalı yöneticiler?”
İstiklal, Dr. Seyfi Şahin: “Zina ve homoseksüellik artacak, Türkiye Batılılara benzeyecek”
İstanbul’un yerel basınından İstiklal gazetesinden, eski milletvekillerinden ve tıp doktoru Dr. Seyfi Şahin, Avrupa hakkında sallamaya devam ediyor. “Darısı Başımıza” başlıklı “köşe” yazısında, “İngiltere, AB yi çırptı kaçtı. Kurtuldu. Darısı Türkiye’nin başına…” diyor ve devam ediyor:
“Türkiye, AB nin peşinde mantıksız şekilde koşuyor. AB ye uyum sağlamak için Dini, milli, ahlaki ve ailevi yapısını değiştirmeye çalışıyor. Kadınlar kışkırtılıyor. Erkeklerin gururu kırılıyor. Kadın cinayetleri artıyor. Hızla da artamaya devam edecek. Bilhassa İstanbul sözleşmesi, Ailede Feminizmi artıracak, Ailede demokrasi denecek, Çocuklar yuvadan kopacak. Zina ve homoseksüellik artacak, maalesef Türkiye, Batılılara benzeyecek. Artık emmareleri görülüyor.”
Not: Bu haberde, alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.
Etiketler: medya, nefret suçları
