17/10/2023 | Yazar: Kaos GL

Militarizmden Arındırılmış Bir Dünya Ütopyası Sempozyumu’nda konuşan Kaos GL Dergisi Editörü Umut Güven, milliyetçi ve militarist dalganın toplumu ablukaya almasına karşı barışı savunmaya çağırdı.

“Savaşın normalleşmesi, toplumsal barışın önündeki en önemli engel” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği’nin (ADAM-DER) üçüncüsünü düzenlediği Militarizmden Arındırılmış Bir Dünya Ütopyası Sempozyumu, “Militarizm, Patriyarka ve Toplumsal Cinsiyet” temasıyla 14-15 Ekim tarihlerinde İstanbul’da yapıldı.

Kaos GL’den Umut Güven, “Cinsiyet Eşitlikçi ve Kapsayıcı Queer Bir Barış Süreci / Çatışma Çözümü” oturumunda Kaos GL’nin çalışmalarından ve barış sürecinde LGBTİ+ hareketinin öneminden bahsetti. Mert Koçak’ın moderatörlüğünü üstlendiği oturumun devamında Roza Kadın Derneği’nden Berfin Polat Atuğ ve Demos’tan Sevcan Tiftik konuştu.

“Her zaman barışı savunacağız”

“Cinsiyet Eşitlikçi ve Kapsayıcı Queer Bir Barış Süreci / Çatışma Çözümü” oturumu Mert Koçak’ın açılış konuşması ile başladı. Koçak, “Adalet ve eşitliğin bir parçası olarak Queer-Feminist barış inşası için daha kapsayıcı ve adil bir geleceği nasıl sağlarız? Queer barış inşasında LGBTİ+ hareketinin önemi nedir?” sorularıyla ilk sözü Kaos GL’den Umut Güven’e verdi.

Güven, LGBTİ+ hareketinin dünden bugüne şiddetsiz direniş eylemleri ve yayımladığı manifestolardan bahsederken, LGBTİ+’ların karşı karşıya kaldığı ayrımcılığa şu sözlerle değindi:

“Militarizmin, savaşın, erkekliğin, kendisini tüm dönemlere başarıyla uyarladığını ve gündelik hayatın içinde normalleştiğini söylemek mümkün. İçinde bulunduğumuz bu yapı ve yaşamlarımıza sirayet etme biçimi; sosyal adaletin, toplumsal barışın önündeki engellerden biri. Biz bugün biliyoruz ki, toplumsal barış inşasının ve mücadelesinin önemli bir parçası olan LGBTİ+’lar; milliyetçiliğin, nefret politikalarının, ataerkinin bir sonucu olarak ayrımcılık ve hak ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor. Kaos GL olarak milliyetçi, militarist, patriyarkal dalganın nefretle harmanlanıp tüm toplumu ablukaya almasına karşı her zaman barışı savunageldik.”

“Uzun süreli çözümler için queer barışa ihtiyacımız var”

Oturum Demos’tan Sevcan Tiftik’in aktarımlarıyla devam etti. Tiftik, kesişimsel bir aktivizm ihtiyacına değindikten sonra queer barış pratiklerinin öneminden bahsetti:

“Hayatta kalma serüvenimiz, kurduğumuz ittifaklar ve mücadelelerimizdeki queer yaklaşımlar bize uzun süreli çözümler sunmak için araçlar sağlıyor. Queer barış pratikleri de çatışmaları çözebilmemiz için bir kılavuz niteliği taşıyor. Haklara erişimi engellenen veya ‘makbul vatandaş’ algısının dışına itilen kadınların, LGBTİ+’ların sosyal adalete erişebildiği veya şiddete karşı daha eşit bir toplum için de bu kılavuza ihtiyacımız var.”

“Kürt kadınlar ve LGBTİ+’lar özel savaş politikalarına maruz kalmakta.”

“Cinsiyet Eşitlikçi ve Kapsayıcı Queer Bir Barış Süreci / Çatışma Çözümü” oturumu Roza Kadın Derneği’nden Berfin Polat Atuğ’un aktarımlarıyla sona erdi. Atuğ, savaş politikalarının Kürt kadınlara etkilerinden bahsetti:

“İnsanlık tarihi boyunca savaşlar her ne kadar farklı sebeplerle çıkmış olsa da değişmeyen şey savaşın erkek zihniyetiyle beslenmesidir. Tarihin farklı dönemlerinde silahlar ve etkileri değişiklik gösterse de, zaman ilerledikçe daha çok insanı daha fazla etkisiz hale getirecek yeni silahlarla karşı karşıya kalıyoruz. Savaşın halk tarafından meşru görülmesi için de devletin sürekli tehlike altında olduğuna yönelik propagandalar yapılagelir ve sistem savaşları haklı göstermeye çalışır. Tüm bunlarla beraber, Kürt kadınlar ve LGBTİ+’lar özel savaş politikalarına maruz kalmakta ve özel savaş politikaları bizlerin yaşamını doğrudan etkilemektedir.”


Etiketler: yaşam
2024