16/04/2022 | Yazar: Kaos GL
“İlk anlarda uluslararası mekanizmaları ve kurumları harekete geçirerek insanları kurtarabileceğimizi sandık ama yanılmışız.”
Kaos GL’nin her sene düzenlediği Uluslararası Feminist Forum’un onuncusu bugün (16 Nisan) başladı. Derneğin bu sene sanat kolektifi Slavlar ve Tatarlar ile ortak düzenlediği etkinliğin teması: Bildiğimiz Dünyanın Sonu - Yeni İttifaklar.
Çevrimiçi ortamda yapılan etkinlik etkinlik Berlin'de bulunan uluslararası sanat inisiyatifi Slavs and Tatars'ın performans mekanı Pickle Bar'da da canlı yayınlandı. Konferansı Zoom üzerinden yaklaşık yüz kişi takip etti.
TIKLAYIN - Feminist Forum başladı: Yıldızsız bir gecede, karanlık bir ormanda yönümüzü bulabilmek
“LGBTQİ’ler ilk hedef çünkü sana bir şey olursa herkes biliyor ki kimse umursamayacak”
Açılış konuşmalarının ardından forumun ilk oturumunda Ukrayna’dan LGBTİ+ ve feminist örgüt Insight’ın eş başkanı Olena Shevchenko ve Polonya sınırında LGBTİ+ mülteciler için çalışan Avrupa Lezbiyen* Konferansı’ndan Dragana Todorovic, Kaos GL’den Yıldız Tar’ın sorularını yanıtladı.
Olena, Tar’ın Ukrayna’da LGBTİ+’ların güncel durumuna ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
“Her gün, her şey kayda değer şekilde değişiyor. LGBTQİ’lerin durumu da genel durumla çok ilgili. Savaşın başlangıcından beri Kiev’deyim ve yakın zamanda biteceğini sanmıştım. 3-4 gün sonra her şeyin daha kötüye gideceğini anladım. İlk anlarda uluslararası mekanizmaları ve kurumları harekete geçirerek insanları kurtarabileceğimizi sandık ama yanılmışız. Savaşta ilk anlamak zorunda kaldığımız ilk şey şuydu: Kimse bize yardım etmeyecek, yalnızız.”
Olena, ihtiyaçtan dolayı insani yardım alanında çalışan bir örgüte dönüştüklerini ve ülkenin dört bir yanındaki LGBTQİ’ler için sığınaklar açtıklarını anlattı ve savaşın, “Bitmeyen upuzun bir gün gibi” olduğunu söyledi:
“Her gün aynı hikayeleri okuyor, telefon alıyoruz, onları kurtarmamız işgal edilmiş yerlerden çıkarmamız için arıyorlar. LGBTQİ’ler ilk hedef çünkü sana bir şey olursa herkes biliyor ki hiçbir şey olmayacak. Kimse umursamayacak. Mesela sadece Rus işgali de değil. Ukrayna’da devlet hiçbir zaman LGBTQİ’lere nefret saldırılarına karşı açık bir mesaj vermedi. Cezasızlık çok yaygın.”
Geçtiğimiz günlerde Ukraynalı aşırı sağ bir çetenin yüzüne biber gazı sıkarak saldırdığını hatırlatan Olena, “Beni kadın olarak görmedikleri, sapkın olarak gördükleri ve bana saldırdıklarında hiçbir şeyin olmayacağını bildikleri için bu kadar rahatlar. Rusya’nın ‘geleneksel değerleri’ maalesef sadece Rusya’da geçerli değil. Rusya’daki söylemin aynısını benimseyip bir yandan da işgale karşı savaştıklarını söyleyenler var” şeklinde konuştu.
Olena, savaşın “geri kalan her şey önemsizmiş gibi” bir durum yarattığını da belirterek şöyle devam etti:
“Savaş, militarizasyon ve ‘şanlı ordu’ söylemleri her yeri kaplıyor. Geri kalan her şey önemsizmiş gibi bir durum yaratıyor. Ve bir yandan da insanlar savaşın öfkesini en kırılgan gruplardan, LGBTQİ’lerden çıkarıyor. LGBTQİ’ler için sığınaklar açtık ve ülkeden çıkmak isteyenlere yardım ediyoruz diye ‘hain’ ilan edilmemiz an meselesi.”
“LGBT’leri biz desteklemezsek kimse desteklemez”
Olena’nın cevabının ardından Tar, Dragana’ya dönerek Avrupa Lezbiyen* Konferansı ve Mülteciler için Lezbiyenler oluşumunu ve çalışmalarını sordu. Polonya-Ukrayna sınırında dört güvenli ev kiraladıklarını ve Ukrayna’dan çıkmak isteyen LGBTQİ’ler ve ailelerine yardım ettiklerini söyleyen Dragana, şöyle devam etti:
“Dünya değişti ve hiçbir şey aynı kalmayacak özellikle LGBT hakları bakımından. Önceden Avrupa ağlarının yaptıklarını yapıyorduk biz de, hiç insani yardım örgütü değildik. Polonya sınırında yaptıklarımız çok yeni ama savaş çıktığında ikilemde değildik açıkçası. Fiziksel olarak bir şeyler yapmamız gerektiğini hissettik ve arabalarımıza atlayıp, LGBT toplumumuzun bize en çok ihtiyaç duyduğu yere gittik. Ne yaptığımızı ya da nasıl yapacağımızı bilmiyorduk ama ne yapmak istediğimizi biliyorduk. Önce bir ev bulduk, şimdi dört evimiz var. Sonradan fark ettik ki Polonya’nın ayrımcı “LGBT’siz hava sahası” ilan edilen şehirlerindeymiş evlerimiz. Bu evlerde sadece güvenli bir alan sağlamıyoruz aynı zamanda sınıra gidip, oradan insanları da alıyoruz. Şimdiye kadar 90’a yakın LGBT ve ailesine yardım edebildik. Ukrayna’daki sığınaklara insani yardım örgütlüyoruz. Polonya’da kalmak isteyenleri ulusal LGBT örgütleriyle iletişime geçiriyoruz. Başka bir AB ülkesine gitmek isteyenlere yardım etmeye çalışıyoruz.”
Sırbistan vatandaşı olduğunu ve savaşı birebir deneyimlediğini de vurgulayan Dragana, “Ben Balkanlardan geliyorum, savaş nedir bilmiyorum, bombalar ve uçaklar altında aylarca yaşamayı biliyorum. İnsanların ne kadar desteğe ihtiyacı var, biliyorum. Ve yine biliyorum ki LGBT’leri biz desteklemezsek kimse desteklemeyecek. Uluslararası LGBT örgütleri de değişmek ve daha fazlasını yapmak zorunda. Daha fazlasını yapabilirler, dünya değişti, belki siz de değişebilirsiniz” dedi.
Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, mülteci