17/05/2009 | Yazar: Kaos GL
Bu yıl 1 Mayıs Yürüyüşü ile Ankara'da başlayan IV. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma, bugünkü Ankara yürüyüşüyle tamamlanıyor.
Bu yıl 1 Mayıs Yürüyüşü ile Ankara'da başlayan IV. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma, bugünkü Ankara yürüyüşüyle tamamlanıyor.
Kaos Gey-Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği, dördüncüsünü düzenlediği Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşmayı bugün Ankara'da düzenleyeceği bir yürüyüş ile noktalıyor. Buluşmanın her sene 17 Mayıs haftasında düzenlenmesinin nedeni Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardığı gün olması.
Eşcinsel nefret cinayetlerinin son bulması, eşcinsellere karşı şiddetin önüne geçilmesi, anayasal güvence ile haklarının korunması gibi talepleri olan Kaos GL, bu sene "6 renk 6 şehir" teması ile Ankara dışında İzmir, İstanbul, Eskişehir, Diyarbakır ve Van'da da etkinlikler düzenlendi.
LGBT HAREKETİ DEVAM ETMELİ
Ankara'da gerçekleştirilen etkinliklerin açılış forumunda Kaos GL Derneği adına konuşan Kürşad Kahramanoğlu, "Bizim diğer ülkelerdeki LGBT'lerin (lezbiyen, gey, biseksüel, trans bireyler) tecrübelerini öğrenmemiz gerekir. Bazı ülkelerde LGBT üyeleri çoğu ihtiyaçlarının karşılandığını düşünüyor, evlenebiliyor, çocuk evlat edinebiliyorlar. Bu da artık LGBT Harekete ihtiyacımız yok tavrına neden oluyor. Fakat bu hareketin devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü Türkiye gibi birçok ülkede bu hareketin desteğe ihtiyacı var" dedi. 'Türkiye'de LGBT'yi desteklediğinizde sadece bir örgütü desteklemiş olmuyorsunuz" diyen Kahramanoğlu, "Eğer LGBT Türkiye'de talep ettiği haklara ulaşırsa bunun diğer Müslüman ülkelerde de domino etkisi yaratacağını düşünüyoruz’ diye konuştu.
CİNSEL ÖZGÜRLÜKLER ANAYASADA YER ALMALI
Türkiye'de eşcinsellerin karşılaştığı bir başka sorunun askerliğin zorunlu bir görev olması ve ordunun tavrıyla ilgili olduğunu belirten Kahramanoğlu, "Askerlik bürolarında sizi aslında gey olmadığınıza ikna etmeye çalışıyorlar" iddiasında bulundu. 'Anayasa değişikliği paketine de değinen Kahramanoğlu, şu görüşlere de yer verdi: "Anayasa değişikliği paketi ile ilgili olarak bireylerin özgürlüklerinin öne çıkartılması en çok telaffuz edilen konulardan biri. Bu bizim için önemli bir fırsat. Cinsel özgürlükler de Anayasa'nın içinde yer almalı. Yoksa her bireyin değil sadece belli bir grubun özgürlüklerinden bahsediyorsunuz demektir."
Etiketler: yaşam
