05/07/2024 | Yazar: Kaos GL
13. sayının teması olan “Beden, cinsellik ve arzuyu post-hümanizmlerle yeniden düşünmek” üzerine ve queer teori ile LGBTİ+ çalışmaları alanından makalelerinizi editor@kaosgl.org’a 1 Eylül’e kadar gönderebilirsiniz.
Görsel: Éva Mag, Embossement- Point Lace, 91.5 x 121.5 x 5 cm, 2018. Fotoğraf: Jean Baptiste Béranger.
Kaos Q+’nın 13. Sayısına ilişkin duyuru metni şöyle:
“Posthümanizm(ler) yalnızca beyaz, Batılı, heterokseksüel, sağlam, erkek İnsan’ın merkezdeki yerini sorgulamakla kalmadı (Braidotti, 2014); bedenin kendinden menkul addedilen sınırlarını, varsayılmış normalliğini, atanmış cinsiyet kategorilerini ve cinsellik, üreme, arzu hakkındaki varsayımlarımızı da yeniden düşünmek için çeşit çeşit kapı araladı. Böylece queer kuramlarla posthümanizm(ler), tarihsel-toplumsal olandan bağımsız, ona temel ve/ya karşıt teşkil eden doğa/beden tasavvurunu ve ona eşlik eden bir dizi hiyerarşik ikiliği sarsma ihtimaline, kimi zaman yakın, kimi zaman uzak yerlerden göz kırptı.
Nitekim siborg, insan(organizma)/makine ayrımıyla birlikte, ben/öteki, akıl/beden, kültür/doğa, erkek/kadın, uygar/ilkel, gerçek/yanılsama, bütün/parça gibi bir dizi hiyerarşik ikiliği de tartışmaya açan bir figürdü. Haraway henüz 1980’lerin başında “Bedenlerimiz neden derilerimizle sınırlanmak ya da en iyi ihtimalle derinin altında kalanları kapsamak zorunda olsun?” diye sorduğunda, insan için kurucu belirlenimleri olan kimlik kategorilerini (kadınlık, erkeklik, heteroseksüellik, sağlamlık) ve bu kategorileri ihtiva eden (kapalı) beden fikrini tartışmaya açmıştı (örneğin hayvan ve bitki bazlı sentetik hormon terapileri insan bedeni kadar cinsiyet, cinsellik ve arzu meselelerini yeniden düşünmeyi gerektirmiştir. Yeryüzünün insan olmayan sakinlerine daha yakından bakmak, pek çok soruyu beraberinde getirdi. Darwin’in incelediği kaya midyesi, gender-bending bakteri wolbachia, likenler, çevresel etkilere bağlı hayvan veya bitki gibi “davranan” pfiesteria piscicida ve daha birçok örnek söz konusu ikilik ve sınırların çok da çalışmadığını, doğalın/doğanın normatif ve ahlaki tespitlere dayanak sağlayamayacağını gösterdi. Hayward mercanlar, örümcekler ve ahtapotlarla birlikte dokumak, dokunmak, duyumsamak, arzulamak ve bakmak/bakış arasındaki ilişkileri türler-arası bir dikkatle sorguladı. Bir patates tarafından baştan çıkarılan Pollan, elma, lale, kenevir ve patatesin insanın arzularını tarihler boyunca nasıl harekete geçirdiğini anlattı. Morton, queer bir ekoloji ihtimalini tartıştı.
Posthümanizm ve queer kuramlar aynı zamanda bedenli ve konumlu bilgi üretimini vurguladı; insan-toplum kategorilerine hapsolmamış ölçeklerde, bilim-kurgudan spekülatif feminizme uzanan çeşitli araçlar ve mevcut kategori ve hiyerarşilerden yola çıkmayan (aynı zamanda türler-arası) bir adalet fikriyle, Farklı tarihler yazmayı önerdiler. KaosQ+’nın gelecek sayısı bu kesişimlerden yola çıkan bir çerçevede, bu iki alan arasındaki olası fark ve ittifakları ele alan katkılarınızı bekliyor.”
Akademik, sanatsal ve edebi her türlü üretime açık dosyaya katkı sunmak isteyenlerin, 3000-6000 kelime aralığındaki metinlerini editor@kaosgl.org'a 1 Eylül tarihine kadar göndermesi gerekiyor. Makalelerin 100-150 kelimelik İngilizce ve Türkçe özetlerle beraber; özetlerin hemen altında 5 anahtar kelime ile gönderilmesi bekleniyor.
Etiketler: kültür sanat, yaşam