06/12/2023 | Yazar: Hayriye Kara

10 barodan avukatların katıldığı “uluslararası koruma” çalıştayında Av. Elifcan Demirtaş, uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamında kayıt süreçlerinde yaşanan zorlukları anlattı.

“Sığınma başvurularında kişilerin LGBTİ+ oldukları için zulme uğrama ihtimali değerlendirilmeli” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği, BMMYK ile yürütülen “Türkiye'deki LGBTİ+ Mültecilerin İnsan Haklarının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında, Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları ve Mülteci Hakları Merkezi ortaklığı ile “uluslararası koruma” çalıştayı düzenledi.

“Cinsel Yönelim Cinsiyet Kimliği/İfadesi Cinsiyet Karakteristiği Temelli Uluslararası Koruma” başlıklı çalıştay, 2-3 Aralık’ta Ankara Barosu Eğitim Merkezi’ndeydi.

10 barodan avukatlar katıldı

Mülteci hakları alanında doğrudan çalışan veya çalışmak isteyen avukatlara yönelik çalıştaya Ankara Barosu’nun yanı sıra İstanbul, İzmir, Çanakkale, Eskişehir, Adana, Mersin, Gaziantep, Şanlıurfa ve Van Barosu’ndan avukatlar katıldı.

İki gün süren çalıştayda iltica-göç temel kavramlar/belirli bir sosyal gruba mensubiyet kriteri/idarenin takdir yetkisinin sınırı konularına odaklanan oturumların yanı sıra katılımcılar Türkiye pratiğinde mülteci LGBTİ+’ların hukuki sorunlarını bütüncül olarak tartıştı.

TIKLAYIN - “LGBTİ+’lar, dünyanın dört bir yanında insan onuruna aykırı muamelelere maruz kalıyor”

TIKLAYIN - “Eşcinsel ilişkiler suç olmaktan çıksa bile risk devam eder”

TIKLAYIN - “LGBTİ+’lar sığınma başvurularında anal muayeneden video kaydına bir sürü hak ihlaline maruz kaldı”

TIKLAYIN - “Mültecilerin ikamet ve seyahat özgürlüğünün sınırlandırılması başlı başına sorun”

Mülakatlarda yaşanan zorluklar

Çalıştayın ikinci günü Av. Elifcan Demirtaş’ın “Uluslararası Koruma ve Geçici Koruma Kapsamında Kayıt Süreçlerinde Yaşanan Zorluklar, Mülakat ve Değerlendirme” oturumuyla başladı.

Demirtaş, kanun ve yönetmelik hükümlerinin açık olmakla birlikte uygulamada uluslararası koruma ve geçici koruma başvurularının alınması noktasında özellikle son yıllarda büyük sıkıntılar yaşandığını, avukatlık pratiği içerisinde bu sorunlara karşı yöntemler geliştirmenin ve bu yöntemleri paylaşmanın dayanışmayı güçlendireceğini belirterek sunumuna başladı.

Demirtaş, şöyle konuştu:

“Normal şartlarda kayıttan sonra 30 gün içerisinde mülakatın ve 6 ay içerisinde kararın verilmesi gerekmektedir. Ancak bu sürelerin kimi mülteciler için 5 yıl, 8 yıla kadar sürdüğü bir gerçektir. Bununla beraber LGBTİ+ mülteciler özelinde mülakatlarda kişilerin LGBTİ+ olup olmadığına ilişkin olarak gereksiz ve kimi zaman psikolojik şiddete varan soruların sorulduğu bilinmektedir. Özellikle şiddet içerikli sorular çoğunlukla mülakat formlarında yazılı hale getirilmemektedir. Halbuki kişilerin LGBTİ+ olup olmadığına dair fazla sayıda birbirini tekrar eden soruların üzerinde bu kadar çok durulması mülteci statüsü değerlendirmesi amacıyla yapılan mülakatlarda odağın başka bir yöne kaymasına neden olmaktadır. Cinsel yönelim cinsiyet, kimliğine ilişkin olarak objektif kriterler hiçbir zaman olamayacağı için subjektif bir stereotipleştirme içerisinde kalmak yanlış değerlendirmelere yol açmaktadır.  Esasen kişilerin LGBTİ+ olması dolayısıyla zulme uğrayacağından korkması, zulme uğraması meselesi üzerinden yapılacak bir değerlendirmeye yönelik sorulara odaklanılması doğru sonuçlara götürecektir.”


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam