06/04/2020 | Yazar: Tanju Tariz

Sirkaftan Kısalar söyleşi dizimizde Marsel anlatıyor: Arkadaşlarımla, kolilerimle fiziksel olarak vakit geçirmeyi çok özledim, şimdi her şey sanal oldu.

Sirkaftan Kısalar: Marsel’le Off Off Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sirkaftan Kıssalar diye bir söyleşi dizisine başlıyorum. Hani Yıldoz Tar bana “anne sen gazeteci değilsin” demişti ya, gazeteci nasıl olunuyormuş göstermek istedim. Napayım kızlar, canım sıkılıyor, karantina günlerinde kimseye madi koli atamıyorum. En azından bu köşe vasıtasıyla biraz madilik alıkırım diye düşündüm. Bu arada bu söyleşi dizisini tek başıma yapmayacağım eş keditörlerim var: DU ve Ebru Meral! Bazen ben bazen onlar konuklarımızı madileyecek… Korkmayın canlarım madilik, sugariyetimiz! Lubun dilimiz sadece!

İlk konuğumuz, Marsel! Malum hepimiz tanıyoruz. Peki neden ondan başladım? Aslında 100 tane ka lubunyaya yazdım. Hiçbiri yanıt vermedi. İlk yanıt veren Marsel’di o yüzden dermişim. Yok aşkım, tamamen estetik kaygılarımızdan kaynaklı. Ha bu köşe aslında her birimizin şovşakken yaptığımız duvar gazeteleri gibi renkli olsun istedik ancak herkese aynı muameleyi çekeceğiz diye bir şey yok. Haddinizi bilin, hepinizden güzeliz ve pasifiz.

Neyse, lafı uzatmayalım bir gram aklınız kaldı, onu da ben almayalım. Zaten Marsel’in fotoğrafına gözünüz takıldı. Belki okumayı bile bıraktınız, bir kısmınız cici naşlatmaya başladı bile. Ay gerçekten ucuzsunuz ya!

Marsel sorularıma kibar bir a ağırlıklı ap olarak önsevişmeyi sevdiğini okurlarıma duyurulmak istercesine elvan bir giriş yapmış. Marsel’in birinci posta yanıtları ve fotoğrafları ile sizi baş başa bırakıyorum.

Marsel: Tanju Tarz'ın gazetecilik bölümlerinde iyi örnek olarak okutulacak olan Sirkaftan Kıssalar yazı dizisinin bir parçası olmak benim için büyük bir onur. Aşağıda ilk dört soruya yanıtımı ve COVID-19 öncesi ve sonrası iki fotoğrafımı bulabilirsin.

Sirkafta kalmaktan mutlu musun? 

Hayır, çok mutlu değilim. Normalde çok gece hayatı olan birisi değilim ama dışarıda aktif bir şekilde çok vakit geçiren, yeşili görmeyi, toprağa basmayı çok seven birisi olarak sinkafın zorunlu hale gelmesi canımı sıkıyor. Eh tabi adaptasyonda çok zorlanmadım orası ayrı. Uzun zamandır göremediğim pek çok arkadaşım ve kolimle çevrimiçi de olsa vakit geçiriyorum, arayı kapatıyorum. Bu açılardan iyi yanları da oluyor.

En özlediğin 3 şey! 

Arkadaşlarımla, kolilerimle fiziksel olarak vakit geçirmeyi çok özledim, şimdi her şey sanal oldu. Dokunmaya, tensel temasa, karşılıklı oturarak yarenleşmeye hasret kaldım. Akdenizli birisi olarak hiç bu kadar uzun denizi görmekten mahrum kalmamıştım, en çok özlediğim şeylerden birisi de denize doğru bakmak. Son olarak da yürümeyi, koşmayı çok özledim. COVID-19 ile birlikte millet koşucu oldu ya, ben çok öncesinden başlamıştım koşmaya. 

Sirkafta çalışmak nasıl bir duygu? 

Ben zaten bir süredir sirkaftan yani home office dedikleri türden çalışıyordum. Ama bakma sen sirkaf dediğime, çıkardım dışarıya, yeni nesil kahvemi yudumlar, pahalı tatlılar yerdim, güzel insanları keserdim de öyle çalışırdım. Şimdi bunların hiçbirisi yok tabi. Motivasyonum çok düşük.

Karantina öncesinde sirkafta çalışan arkadaşlardan destek aldın mı?

-Hayır.

sirkaftan-kisalar-marsel-le-off-off-1 

Marsel bu manzara fotoğrafını bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz. Benim ayak sevdiğimi bildiğin için sanırım bu fotoğrafı seçtin. İnceliğin için teşekkür ederiz. Fotoğraftaki kabarıklığın nedenini sorabilir miyiz?

sirkaftan-kisalar-marsel-le-off-off-2

İkinci foto için de teşekkür ederiz. Karantina günlerinde olduğumuz için sana yüklenmeyeceğim. Bir de ilk konuksun. Diğer konukları korkutmak istemiyorum.

Bir adaya düşecek olsan yanına alacağın 3 koli ile son iki hafta içinde görüştün mü?

Maalesef, zaten koli anlamında zor durumdayız hepimiz, evlerimizde duvarlara tırmanıyoruz. Sağlık önce gelir diyorlar ne yapalım, el mecbur. Bu durum da birçoğumuzu sanal ortamlara düşürdü iyice. Soruya bu anlamda evet diyebilirim.

Peki sanal ortamda 3’den fazla kolinle görüştün mü?

Sanal ortamda tabi ki…

Son bir soru? Marsel bir şarkı olsaydı! Ne olurdu?

Gülşen’den Off Off…

Ruh halimi yansıttığını düşünüyorum. Libido refaransları da etkili oldu tabii ki. Güllüm olsun biraz da.

Marsel’i tanıyanlara sorduk

Marsel’i iyi tanıyan 3 kişiye sorduk. Marsel bir şarkı olsaydı ne olurdu diye..

Kerem Dikmen: Sertab’dan “Yolun Başında” olabilir. Çok da naif biridir.

Umut Güner: Hande Yener’den Romeo.

Adının açıklanmasını istemeyen bir birey: “Ben Marsel’le beraber otelde çok kaldım. O yüzden ilk aklıma gelen “Otel Odaları”.”

Ay kömür gibi yakıyorsun! Seninle 3. postayı da gitmek isterdim ama bir dahaki sefere diyorum…  Süpetin pardon söyleşinin tadı damağımda kaldı. 


Etiketler: yaşam, cinsellik
nefret