15/05/2020 | Yazar: Aslı Alpar
15 Mayıs Dünya İklim Günü’nde ekolojik ve queer mücadelenin neden bir arada yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken aktivist Catrina Randall’a kulak veriyoruz.
Fotoğraf: Queer Gezegen / Queers for the Planet
Bugün 15 Mayıs Dünya İklim Günü.
Küresel iklim krizinin önüne geçmek için bugüne dek devletler sayısı belge imzaladı. 1992’de 195 ülkenin imzaladığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, 1997’de Kyoto Protokolü, 2015’te Çevre Sözleşmesi… Ancak bu sözleşmeler küresel iklim krizinin önüne geçmek bir yana krize sebep olan kirliliğin azalmasına dahi imkân tanımadı.
Aşırı üretim ve buna bağlı aşırı tüketim zincirinde küresel iklim krizi derinleşirken, insanlık virologların yıllardır uyardığı evrim geçirmiş ve güçlenmiş virüslerle karşı karşıya.
Sonuçta iklim krizi bugün tüm canlılığı ilgilendiren büyük bir açmaz… Ancak iklim krizinin yol açtığı bazı sorunlardan dezavantajlı grupların çok daha olumsuz etkilendiğini de görüyoruz. İskoçya’da ekoloji aktivistlerinin bir araya geldiği Friends of the Earth Scotland’dan Catrina Randall, iklim krizinin bir LGBTİ+ sorunu olduğunu söylüyor.
Afetlerde LGBTİ+’lar
Randall, iklim değişikliğinin etkilerinin, LGBTİ+’lar dahil olmak üzere ayrımcılık nedeniyle dezavantajlı insanları çok daha güçlü etkilediğini belirtiyor.
“Ötekileştirilmiş insanların iklim değişikliği riski en yüksek olan bölgelerde yaşama olasılıkları daha yüksektir ve kaynaklara erişimleri çok daha düşüktür. Kriz zamanları dezavantajlı grupları çok daha da dezavantajlı kılar” diyen Randall, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2005 yılında meydana gelen Katrina Kasırgası’nı hatırlatıyor. Kasırga sırasında transların acil durum sığınma evlerinde ayrımcılıkla karşılaştığını hatta bazılarının transfobi nedeniyle bu evlere kabul edilmediğinin altını çiziyor.
İklim krizine karşı neden antikapitalist-queer mücadele?
“Evsiz insanlar iklim değişikliğinin getirdiği düzensiz hava olaylarına karşı özellikle savunmasızdır” diyen Randall, İngiltere'de evsiz gençlerin% 24'ünün LGBTİ+ olduğuna dikkat çekiyor: “Dünyanın birçok yerinde aile ve çevresi tarafından dışlanmış birçok LGBTQ+ genç geçici kamplarda yaşıyor ve bu alanlar şehrin dışında, kasırgaların etki alanı içinde.”
Randall ideolojik benzerliğe de dikkat çekiyor, “Kapitalizmin tekliği ödüllendirir ve çeşitliliği cezalandırır. Sistem nasıl cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim çeşitliliğini tehdit ediyorsa benzer şekilde kâr peşinde koşarken biyoçeşitliliği de tehdit ediyor.”
Hayatta kalma becerilerini paylaşmak
Kapitalizm ve emperyalizmle mücadelenin iklim krizinin önüne geçebilecek bir anahtar olduğu kadar queer kurtuluşun da bir parçası olduğunu söyleyen Randall, hem iklim krizine hem de LGBTİ+’lara karşı ayrımcılık biçimlerine verilen mücadelenin, hayatta kalma becerilerini paylaşarak ve örgütlenerek başarılabileceğini söylüyor: "İklim hareketi içinde bir arada mücadele etmek LGBTQ+’ları da güçlendirebilir ve zaten birçoğumuz buradayız, birlikte mücadele ediyoruz."
İlgili Video:Etiketler: yaşam
