02/03/2021 | Yazar: Yıldız Tar

Susma Platformu’nun raporuna göre 2020’de LGBTİ+’lar sosyal medya, yayıncılık, sinema ve müzikte sansürlendi.

Sosyal medya, yayıncılık, sinema ve müzik: LGBTİ+’lara sansür her yerde! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Susma Platformu’nun kültür-sanat ve medya alanlarında gerçekleşen sansür vakalarını “Türkiye’de Sansür ve Otosansür” raporunun dördüncüsü yayımlandı.

Raporun sunumu Susma Platformu ekibi tarafından çevrim içi olarak 25 Şubat 2021’de yapıldı. Sivil toplum, medya ve sanat alanlarından altmışın üzerinde dinleyicinin bulunduğu etkinlikte Susma Platformu raporun önemli başlıklarını sıraladı. Ardından dinleyicilerin yıl boyunca tanık oldukları sansür ve otosansür vakalarına ilişkin soru ve yorumlarına yer verildi.

Sansürün “gayrıresmî” gerekçeleri: LGBTİ+’lar ve genel ahlak

Raporda LGBTİ+’lara ve LGBTİ+ hareketine sansürün pandemi boyunca devam ettiği vurgulanıyor. “Sansürün gayrıresmî gerekçeleri nelerdi” sorusuna verilen yanıtta “LGBTİ+” ve “genel ahlak” öne çıkıyor:

“Resmi açıklamalar içerisinde “genel ahlak” nadir olarak geçmiş olsa da; cinsellik, toplumsal cinsiyet ve LGBTİ+’lar ile ilgili kitapların, görsellerin ve etkinliklerin sansürlenip yasaklandığı vakaların bazen açık bazen de üstü kapalı bir şekilde “genel ahlak, milli ve toplumsal değerler”e atıfla gerçekleştirildiğini görüyoruz.”

sosyal-medya-yayincilik-sinema-ve-muzik-lgbti-lara-sansur-her-yerde-1

Rapora göre Diyanet’in hedef göstermesi ile beraber LGBTİ+’lar sansür ve yasaklarla daha da çok karşılaşmaya başladı. Sivil toplumun ve STK’ların ifade alanlarının, düzenleyecekleri etkinliklerin ve basın açıklamalarının üzerindeki baskıların katlanarak arttığı bir yıl oldu. Kadına karşı şiddet ve LGBTİ+ hakları ile ilgili çalışan kurumlar ve oluşumlar özellikle hedef haline geldi.

“Sansürün bir şekilde LGBTİ+’larla ilgili konular dolayısıyla yaşandığını gördük”

Rapor, sansürden kimlerin etkilendiği sorusuna da yanıtlar arıyor. Rapora göre, “en ayırt edici kategoriler” kadın hareketi, LGBTİ+’lar ve LGBTİ+ hareketi oldu. Raporda bu durum şöyle açıklanıyor:

“Eylem/etkinlik, yayıncılık, müzik, sinema, internet yayıncılığı ve diğer alanlarda yaşanan sansür vakalarının bir şekilde toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTİ+ ve kadına karşı şiddet ile ilgili konular dolayısıyla yaşandığını gördük. Cinsiyet ve cinsel yönelim temelli şiddete maruz bırakılan herkesin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının gündeme gelmesiyle yapılan eylemlere ve kadına karşı şiddet ile ilgili yapılan ‘Las Tesis’ eylemlerine müdahaleler, film ve dizilerdeki eşcinsel karakterlerin ve eşcinsellik ile ilgili ifadelerin sansürlenmesi, eşcinselliği çağrıştırdığı düşünülen gökkuşağı gibi imajları içerdiği gerekçesiyle ve eşcinselliğe özendirdikleri iddiasıyla kitapların muzır ilan edilmesi, diyanetin LGBTİ+’ları hedef göstermesi ve buna tepki gösteren sivil toplum örgütlerine yapılan baskılar yıl boyunca artarak devam etti.”

Sosyal medya, yayıncılık, sinema ve müzikte LGBTİ+’lara sansür

Raporda farklı alanlarda sansürün nasıl yaşandığı da ayrıca aktarılıyor. Alanlara göre LGBTİ+’ların nasıl sansürlendiği şöyle:

*Sosyal medya: “LGBTİ+’lara yönelik fobi ve yasaklamalar da görünür şekilde arttı. İstanbul Onur Haftası başta olmak üzere LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerinin arttığı dönemde LGBTİ+’lara yönelik yurt dışı merkezli sosyalleşme uygulaması olan Hornet’e ve Türkiye’deki en uzun soluklu LGBTİ+ tanışma uygulaması olan Gabile’ye erişim engellendi.”

*Yayıncılık: “Bu yıl yayıncılık alanında en çok öne çıkan sansür uygulayıcısı Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı’na bağlı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu oldu. Kurul, Ekim 2019-Kasım 2020 tarihleri arasında 9’u çocuk kitabı olmak üzere toplam 13 kitap hakkında “muzır neşriyat” kararı aldı. 1117 Sayılı Küçüklerin Müstehcen Yayınlardan Korunması Hakkında Kanun’a tabi tutulan bu kitaplar ancak 18 yaşını doldurmuş kişilere “küçüklere zararlı” ibaresi ile görünmez bir zarf veya plastik poşet içerisinde satılabilecek, vitrinde teşhir edilemeyecek ve reklamı yapılamayacak. Söz konusu çocuk kitaplarının toplumsal cinsiyet, biyoloji, anatomi bilgisi, cinsellik, cinsel yönelim ve çocuk hakları gibi konulara odaklandıklarını belirtmemiz gerek. Ayrıca LGBTİ+’ları ima ettiği düşünülen gökkuşağı gibi temaların ve görsellerin de çocuklar için tehlikeli olabileceğine karar verildiği bir sene geçirdik.”

*Sinema: “Sene boyunca RTÜK başkanının da katıldığı LGBTİ+’lara yönelik linç kampanyalarıyla paralel olarak televizyonlarda yayınlanan filmlerde diyaloglar dahi sansüre uğradı. Homofobik ‘hassasiyet’ bir film festivalinin kendi kendini iptal etmesine bile yol açtı. Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından, TÜRSAK Başkanı Elif Dağdeviren’in koordinasyonunda yapılması beklenen Malatya Uluslararası Film Festivali, festival komitesinin “En İyi Kadın Oyuncu” ve “En İyi Erkek Oyuncu” ödülleri yerine ‘cinsiyetsiz’ “En İyi Oyuncu” ödülünün verileceğini açıklamasının ardından belediye tarafından iptal edildi. Belediye; “Söz konusu bültende geçen ‘cinsiyetsizlik’ ibaresi, bütün dünyayı ve geleceğimizi tehdit eden, değerlerimiz ile bağdaşmayan bir yaklaşımın tezahürü olup, bu konuda Büyükşehir Belediyemiz de hassasiyet sahibidir” açıklamasını yaptı.”

*Müzik: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve LGBTİ+ haklarını savunan, kadına ve LGBTİ+’lara yönelik şiddetin son bulması için çalışan örgütlerin yıl boyunca açıkça hedef gösterilmesi gibi bu hakları savunan müzisyenler de yıl boyunca benzer baskılara ve sansüre maruz bırakıldı. Müzisyenler LGBTİ+’lara karşı artan nefret söyleminden de etkilendi. Sanatçı Mabel Matiz’in 46. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde yaptığı ödül konuşması sansürlenerek eksik yayınlandı. Açık gay kimliğiyle ve LGBTİ+ harekete desteğiyle de tanınan sanatçı, konuşmasında “ödülünü çeşitliliği kutlayan ve yayan herkese” ithaf etmişti. Daha önce Matiz’in bir şarkısının sözleri Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın bir sorusunda kullanılmıştı. Bu durum üzerine söz konusu soruya ilişkin inceleme başlatıldığı açıklanmıştı.”

Susma Platformu’nun “Türkiye’de Sansür ve Otosansür: Aralık 2019 – Aralık 2020 Raporu’nun” tamamını okumak için bu linke tıklayabilirsiniz. Susma Platformu’nun eski raporlarına ulaşmak için Yayınlar sekmesine tıklayabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, medya, kültür sanat
2024