Suriye: Devrim, Özgürlük ve Haklar

“Suriyeli’lerin yolsuzluk ve güvenlik güçlerine karşı öfkesi, henüz bir devrime dönüşmedi. Her ülke kendi kazançları ve kayıpları yönünde hareket ediyor. Bu yüzden, birçok Suriye’li gibi, batının önereceği herhangi bir yardım ile ilgili olarak pek iyimser değilim.”
 

Suriye, diğer Arap ülkeleri gibi, toplumsal geleneklere bağlı bir ülke. Eşcinsellik, Suriyeliler için hâlâ bir günah olarak kabul ediliyor ve yasalar ile cezalandırılabiliyor. LGBT bireyler kin ve alay konusu haline geldiler. Birçok kişi suçluluk kompleksi ve saldırıya maruz kalma korkusu ile yaşıyorlar. Bu korku son birkaç yıl içerisinde azalsa da, 2010 yılında, otoriteler tarafından LGBT bireylere uygulanan sert kampanyalarla paniğe dönüştü. Birçok kişi tutuklandı ve şiddete maruz kaldı. Birçoğu, özgür bir ülkenin, herkes için daha fazla hak anlamına geldiğini bilmiyor. Birçok Suriye’li gibi, LGBT bireyler alternatiflerin sınırlı olduğunu düşünüyor ve İslamcı’lardan korkuyorlar. Ülkede, sadece birkaç kişi aktif olarak çalışıyor ve LGBT haklarının durumunun farkında. Yakın bir gelecekte, ne olursa olsun daha fazla acı çekeceğiz. Esad, iktidarda kalırsa, LGBT bireylerin öldürülmesi gerektiğini düşünen (Esad, Al-Sham Yüksek İslam Çalışmaları ve Araştırma Enstitüsü’nün başlatılması için bir emir yayınlayarak bunları yapmaya başladı) İslamcılara yeniden güvence vermeyi deneyecek. Esad rejiminin çökmesi durumunda, ülke bilinmeyen bir sürece sürüklenecek. Dinden daha önemli gelen sosyal bir sorun olan halkın eşcinsellere karşı nefreti, LGBT bireyleri tehlikeye sokabilir. Şayet bunlardan birisi gerçekleşirse, LGBT bireyler çıkmaza girerler. Bu yüzden olabildiğince çabuk Suriye’li LGBT bireylerin endişeleri ve ihtiyaçlarına yönelik bir dernek kurma işleri üzerinde çalışmamız gerekiyor. 
 

Suriyeli’lerin yolsuzluk ve güvenlik güçlerine (gizli polis) karşı öfkesi, henüz bir devrim şekline dönüşmedi. Toplu katliamlar meydana gelebilir, eğer böyle bir şey zaten olmadıysa, buna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Suriye’li biri olarak, Batı ve Suriye dışındaki insanlara yardım için neler yapabileceğini düşünürken, hep Irak’ta neler olduğunu düşünmüşümdür. Batı’nın, insanların hayatlarını zorlaştırmak gibi rezil bir ünü var. Umudumuz, medyanın, Suriye’deki olaylara daha fazla yer ayırması ve özgürlük ve reform yolunda Batı’dan ciddi bir baskı olması şeklinde. Fakat bunlar politik durumlar. Her ülke kendi kazançları ve kayıpları yönünde hareket ediyor. Bu yüzden, birçok Suriye’li gibi, batının önereceği herhangi bir yardım ile ilgili olarak pek iyimser değilim.

 

Çeviren: Semih Varol / Kaos GL