10/10/2024 | Yazar: Kaos GL
Hakkında açılan “yokluğun tespiti” davası düşen, kapatma davası ise henüz sonuçlanmayan Tarlabaşı Toplum Merkezi mühürlendi: “TTM kapatılmamış, hukuki dayanak olmaksızın mühürlenmiştir.”

LGBTİ+ haklarını savunduğu için hedef gösterilen ve hakkında davalar açılan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği (bilinen adıyla Tarlabaşı Toplum Merkezi - TTM) mühürlendi. TTM, dernek binalarının 8 Ekim’de mühürlendiğini şöyle duyurdu:
“On sekiz yıldır Tarlabaşı’nda çocukların ve kadınların bir araya gelebilecekleri güvenli alanları kurmak için çalışan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği 8 Ekim günü mühürlendi.
“Yoksulluk, ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun şekilde yaşandığı Beyoğlu-Tarlabaşı’nda, bir toplum merkezi modeli olan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne (bilinen adıyla Tarlabaşı Toplum Merkezi - TTM) karşı uygulanan ve 2021 yılından bu yana devam eden hedef gösterme, hukuki ve idari tacizlere bir yenisi eklendi.
“Uzun zamandır faaliyetlerine uzaktan devam eden dernek çalışanları 8 Ekim günü dernek binasına girdikten kısa süre sonra, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından görevlendirilmiş bir komisyon binaya geldi. Ziyaret sebepleri sorulduğunda yanıt vermeyip zorla girmeye çalışan komisyondan gerekçeli karar belgesi istendiğinde komisyon tarafından kolluk kuvvetleri çağırıldı. Gelen polis ekipleri ve zabıtalar tarafından kaymakamlık kararıyla dernek binası mühürlendi ve bu işlemin ruhsatsız faaliyet gerekçesiyle yapıldığı belirtildi.”
TIKLAYIN - Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği neden kapatılmak isteniyor?
“TTM kapatılmamış, hukuki dayanak olmaksızın mühürlenmiştir”
TTM açıklamasında, üç yıldır çeşitli baskı ve şiddet biçimlerine karşı mücadeleyi sürdürdüklerini belirterek şöyle devam etti:
“Tarlabaşı Toplum Merkezi 3 seneyi aşkın süredir gönüllüleri, çalışanları, insan hakları savunucuları ve mahallede yaşayan kadın ve çocuklar olmak üzere tüm bileşenleri ile çeşitli baskı ve şiddet biçimlerine karşı mücadelesini sürdürüyor. Tarlabaşı Toplum Merkezi, 18 senedir semtin hafızasıyla, çocuklarla, kadınlarla kurduğumuz binanın ve güvenli alanımızın adıdır.
“Daha önce defalarca dile getirdiğimiz gibi yeniden tekrar ediyoruz: Merkezin kökleri sağlamdır, yeşilinin siyaha, pembesinin griye boyanmasına ve gökyüzüne açılan terasının kapatılmasına karşı mücadelemiz devam edecektir.
Tarlabaşı’nın dolayısıyla TTM’nin hafızası baskının, zulmün, yerinden edilmenin hafızası olduğu gibi direnişin ve dayanışmanın da hafızasıdır.
“Bizi hedef gösteren, hakkımızda karalama kampanyası yürüten, TTM’ye açılan davanın bilgisini dernek yetkililerinden önce öğrenen ve yine dernek binasının mühürlendiği bilgisini TTM henüz hiçbir platformda paylaşmamışken, kendi hesaplarında "TTM kapatılmıştır" şeklinde paylaşım yapanlar için ifade ediyoruz: TTM KAPATILMAMIŞ, HUKUKİ DAYANAK OLMAKSIZIN MÜHÜRLENMİŞTİR.
“Bu karara karşı hukuki yollarla hakkımızı aramaya, örgütlenme özgürlüğümüzü savunmaya ve “İyi ki varsın TTM!” diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz!”
Ne olmuştu?
25 Haziran 2021’den bu yana bazı medya organlarının karalama haberlerle hedef gösterdiği dernek, Haziran-Eylül 2021 döneminde çeşitli denetimlerden geçti. Denetimlerin ardından merkez hakkında iki ayrı dava açıldı.
İstanbul Valiliği tarafından İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde “Derneğin amacının gerçekleşmesinin olanaksız hale geldiği” gerekçesi ile derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespit edilmesi talepli bir dava açıldı. Mahkeme, 14 Mayıs’ta bu davanın reddine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği iddianame ile İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde “hukuka ve ahlaka aykırılık” gerekçeleriyle derneğin feshi davası da açıldı. Bu davanın ilk duruşması da 18 Mayıs 2022 tarihinde görüldü. Dava kapsamında dernek hakkında verilen “faaliyetten alıkonulma” tedbir kararı ise 6 Nisan’da TTM’nin başvurusu üzerine kaldırıldı. Davanın bir sonraki duruşması 21 Ekim’de görülecek.
TTM, 27 Haziran 2021’de Kaos GL Derneği’nin “LGBTİ+ Öğrencileri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” kılavuzunun konuşulacağı bir gönüllü etkinliği planlamış, fakat etkinlik medyada hedef gösterilmişti. Nefret söylemi, hedef gösterme ve karalamalar 9 Şubat 2022’ye kadar sistematik olarak devam etmişti.
Medyadaki hedef göstermelerin hemen ardından 25 Haziran’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Beyoğlu İlçe Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Birimi, derneği ziyaret etti. Bundan dört gün sonra İstanbul İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü denetimi başladı. Ne ziyaretle ne de denetimle ilgili derneğe herhangi bir sonuç ulaşmadı. Öte yandan 19 Temmuz’da Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü “müstehcenlik suçu” kapsamında Yönetim Kurulu Başkanının ifadesini aldı. Soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Dernek hakkında davalara sebep olan denetim ise 26 Temmuz-20 Ağustos 2021 tarihleri arasında İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri tarafından gerçekleştirildi.
TTM, denetleme sonuçlarına ilişkin bilgileri ancak kendilerine açılan “yokluğun tespiti” ve “derneğin feshi” dava dosyalarına sunulan rapor ve eklerden öğrenebildi. Dernek hakkında açılan ilk dava “yokluğun tespiti” davası.
Dernek, açılan ikinci davadan ise ancak medya yoluyla haberdar olabildi. 9 Şubat’ta tüm karalama sürecini başlatan Milat gazetesinin manşetinde yeni bir davadan bahsedilmesi üzerine dernek avukatları adliyeden bilgi aldı ve 10 Şubat’ta dernek hakkında bir de fesih davası açıldığını öğrendi. Davanın gerekçesi ise, derneğin “kanuna ve ahlaka aykırı” hale geldiğini öne sürerken davanamede sıralanan eylemlerin hiçbiri fesih sonucunu doğuracak yoğunlukta olmayıp, ancak idari para cezası yaptırımı doğurabilecek defter kayıtlarındaki eksikler ile eğitim faaliyetlerinde bulunulup izin alınmadığı, dernek yayınlarının cumhuriyet başsavcılığına bildirilmediği gibi hususlar. Ayrıca davaya temel oluşturan dernekler denetçilerinin raporunda derneğin LGBTİ+’larla ilgili ifadeleri hukuka aykırı ve ayrımcı bir şekilde “müstehcenlik” olarak yer alırken; LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlükleri de “toplumda kısaca LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, intersex) olarak bilinen kişilerin cinsel eğilimlerini normalleştirmek sureti ile çocukların cinsel kimliklerini etkilemeye çalışması” ifadeleriyle rapora ve davanameye girdi.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, dava, özel haber