13/02/2022 | Yazar: Yıldız Tar
TİP Müdahale Kongresi’nde konuşan Erkan Baş, “Bu sömürü düzenini yıkmak için buradayız. Ayrımcılığın en ağırını yaşayan LGBTİ+’lara borcumuz var” dedi.
Fotoğraflar: TİP
Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP), Müdahale Kongresi Hazırlık Konferansı’nın ardından düzenlediği Halk Buluşması bugün (13 Şubat) İstanbul Haliç Kongre Merkezi’ndeydi. Üç bin kişilik salonun tıklım tıkış dolduğu buluşmayı katılımcıların bir bölümü fuaye alanından izlemek zorunda kaldı.
“Haydi başlıyoruz, #YeriniAl” sloganıyla gerçekleşen buluşma salonuna “Yaşasın Devrim” ve “Yaşasın Sosyalizm” yazılı pankartlar asıldı. Etkinlik boyunca katılımcılar TİP bayraklarıyla salonda yer aldı. Salonda TİP bayrakları dışında taşınan tek bayraklar gökkuşağı ve trans bayraklarıydı.
LGBTİ+ dernekleri de konuktu
Buluşmaya, Türkiye’nin birçok yerinden partililerin yanı sıra grevdeki işçiler, önlük ve baretleriyle katıldı. TİP’in davetiyle etkinliğe katılan siyasi parti, sendika ve dernek temsilcileri de protokol bölümünde hazır bulundu. Kaos GL, Pembe Hayat ve SPoD, protokolde yer alan dernekler arasındaydı.
Sevinç Erbulak ve Alican Yücesoy’un sunduğu etkinlikte açılış konuşmasını TİP Parti Sözcüsü Sera Kadıgil yaptı. Kadıgil, Behice Boran ve Mehmet Ali Aybar’ı hatırlattığı konuşmasında gelir adaletsizliği ve yoksulluğa karşı sosyalizm için mücadele ettiklerini vurguladı.
Kadıgil’in konuşmasının ardından Moğollar sahne alarak şarkılarıyla TİP’in kongresini selamladı.
Etkinlikte, destek ve dayanışma mesajları da okundu. HDP’nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın dayanışma mesajı salonda büyük coşkuyla karşılandı. Binlerce kişi, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları, alkış ve ıslıklarla dayanışma mesajına karşılık verdi.
Direnişçi işçiler, sahneye çıkarak salonu selamladı. Farplas direnişçisi ve TİP Gebze İlçe Başkanı Nejla Dolaşık direnişçi işçiler adına konuşmasında, “Kan emici burjuvazi ve onun siyasi temsilcilerine karşı bizler yönetmeye talibiz!” dedi.
Erkan Baş: Emekçilerin iktidar yürüyüşü başlıyor
Dolaşık’ın konuşmasının ardından Genel Başkan Erkan Baş sahneye çıkarak işçilerle tek tek tokalaştı. Baş konuşmasında 81 ilde örgütlendiklerini hatırlatarak, “Partimizin kuruluş süreci tamamlanmıştır. Tahammülümüz kalmadı. Bu sömürü düzenini yıkmak için buradayız!” dedi. Baş, “Yoksul Kürt halkına, ayrımcılığın en ağırını yaşayan LGBTİ+’lara borcumuz var” diyerek sosyalizmi kurma mücadelelerini vurguladı, “"Biz solculara solculuk yapmayacağız. Derdimizi halka anlatacak, halkın derdini dinleyeceğiz. Saray rejimi yıkılacak, sülale devri bitecek! Emekçilerin iktidar yürüyüşü başlıyor” dedi.
Baş’ın konuşmasının ardından etkinlik Bajar konseri ile sonlandı.
TİP Müdahale Kongresi Siyasi Raporu’nda LGBTİ+’lar
TİP’in halk buluşması öncesi hazırladığı Müdahale Kongresi Siyasi Raporu da etkinlikte katılımcılarla paylaşıldı. Raporun “Ayrımcılık ve eşit yurttaşlık” bölümünde LGBTİ+ haklarına şöyle yer veriliyor:
“Tüm dünyada hayata geçen neoliberal politikalar, bunun sonucu olarak ortaya çıkan yoksullaşma ve işsizlik LGBTİ+’ları doğrudan etkiliyor. LGBTİ+’lar bir yandan iş, beslenme, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel haklara ulaşamazken bir yandan da otoriterleşme ve muhafazakarlaşma nedeniyle daha fazla ayrımcılığa maruz kalıyor. Türkiye’de güçlenen baskıcı otoriter siyaset ve onun temsilcisi AKP/Saray Rejimi LGBTİ+’ları kriminalize ederek ayrımcılığı ve nefreti besliyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kavramsal olarak dahi reddeden bu iktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma yönünde aldığı hukuksuz kararı da yine esas olarak bu gerekçeye dayandırdı. Türkiye İş Kurumu, devlet hastaneleri gibi kamusal kuruluşlar cinsel yönelimleri “uygun görülmeyen” kişilere hizmet vermeyebiliyor. LGBTİ+’ları temsil eden semboller “suç aleti” sayılıyor. Onur Yürüyüşleri keyfi şekilde engelleniyor. Toplumsal yaşamın pek çok noktasında yurttaşlarımız cinsel yönelimleri nedeniyle baskıya maruz kalıyor, katlediliyor. Nefret cinayetlerinin düzgün kaydının tutulmaması, kovuşturulmaması ve cezasızlık failleri cesaretlendiriyor. LGBTİ+’ların güvenli ve insanca yaşam hakkını elinden alıyor.”
Etiketler: insan hakları, yaşam, siyaset
