29/06/2015 | Yazar: Kaos GL
Onur Yürüyüşünde gerçekleşen polis saldırılarına kınamalar gelmeye devam ediyor. Türkiye Psikiyatri Derneği(TPD) ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği(CETAD) ortak basın açıklaması yayınladı.

Onur Yürüyüşünde gerçekleşen polis saldırılarına kınamalar gelmeye devam ediyor. Türkiye Psikiyatri Derneği(TPD) ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği(CETAD) ortak basın açıklaması yayınladı.
Türkiye Psikiyatri Derneği(TPD) ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği(CETAD) yaptığı ortak basın açıklamasında “toplumsal homofobi ve transfobinin son bulması ancak, nefret suçlarının bütünüyle görünür kılınması, bir insan hakları ihlali ve suçu olarak teşhis ve teşhir edilmesi ile mümkün olacaktır” yargısında bulundu.
Dernekler, Onur Haftası etkinliklerini ve yürüyüşü LGBT’lerin ayrımcılığa maruz kaldığı tüm alanlarda haklarını kazanmak için önemli bir araç olduğunu ifade etti.
"Cinselliği farklı boyutları ile paylaşmalak en doğal insan hakkıdır"
Basın açıklamasında Dünya Sağlık Örgütü’nün Cinsel Sağlık tanımına yer veren TPD ve CETAD, “Cinsel sağlık bir kişinin cinsel yaşamını bir zorlama olmadan, mutlu ve zarar görmeden sürdürebilmesidir. Kısaca, kişi cinselliği istediği kişi ile ve istediği biçimde yaşamalıdır. İster ikisi de aynı cinsiyetten, ister farklı cinsiyetten olsun kişilerin cinselliği farklı boyutları ile paylaşmaları en doğal insan hakkıdır.” diyerek tepkisiniortaya koydu.
Türkiye’nin heteroseksist toplumsal normların hakim olduğu; LGBT bireylerin kimliklerini görünmez tutarak zor ve ağır şartlarda yaşamak zorunda kaldıkları bir ülke olduğu belirtildi. Bu nedenle LGBT bireylerin ruh sağlıkları kaçınılmaz olarak olumsuz etkilendiği, kişiyi özkıyım davranışına yöneltecek kadar çaresiz kılabileceği vurgulandı.
Basın açıklamasında, Sinan Akyüz ve Eylül Cansın intiharlarından da bahsedildi.
"Nefret saldırıları yeterince görünür değil"
Kaos GL Derneği’nin 2014 Yılında Türkiye’de Gerçekleşen Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Raporu’nda medyaya yansıyan cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli cinayet ve saldırılar hakkında istatistikî bilgilerle desteklenen basın açıklaması, nefret cinayeti ve saldırılarındaki görünmezliğe de dikkat çekti. Transların geçiş sürecinde yaşadığı zorluklar da basın açıklamasında yer aldı. Medeni Kanun Madde 40’ın insan haklarına aykırı olduğu bir kez daha vurgulandı.
TPD ve CETAD, Nefret suçlarının ortadan kaldırılmasının önündeki en önemli engel cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli saldırıların ’nefret suçu’ olarak görülmemesi ve “cezasızlık” uygulamaları olduğunu belirtti. Açıklama metninde, “toplumsal homofobi ve transfobinin son bulması ancak, nefret suçlarının bütünüyle görünür kılınması, bir insan hakları ihlali ve suçu olarak teşhis ve teşhir edilmesi ile mümkün olacaktır” dedi.
Basın açıklamasının tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz.
Etiketler: yaşam