04/07/2016 | Yazar: Kaos GL
Bağımsız aktivist trans kadınlar, Atatürk Havalimanı önünde eylem yaparak bombalı saldırıyı kınadı, toplumsal barış çağrısı yaptı: Acımız sokağın tavanı kadar!
Bağımsız aktivist trans kadınlar, Atatürk Havalimanı önünde eylem yaparak bombalı saldırıyı kınadı, toplumsal barış çağrısı yaptı: Acımız sokağın tavanı kadar!
İstanbul’dan trans kadınlar Atatürk Havalimanı katliamını kınadı. Havalimanının önünde 1 Temmuz'da bir araya gelen translar, Trans Melekler imzalı “Acımız sokağın tavanı kadar, terörü lanetliyoruz” pankartı açtı. Gökkuşağı bayrağı ve trans bayrağı taşıdı.
“Nefrete inat yaşasın hayat”, “Güvende değiliz”, “İnadına barış” ve “Başımız sağolsun” dövizleri taşıyan trans kadınlar yaptıkları basın açıklamasında, “28 Haziran 2016 tarihinde Atatürk havalimanında ülkemizin huzuruna dönük saldırıyı lanetliyoruz. Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet; ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz” dedi.
“Trans kadınlar olarak dayanışmayı görev bildik”
Orlando katliamının da hatırlatıldığı açıklama şöyle devam etti:
“Bizler tarih boyunca terör eylemlerine maruz kalmış, ötekileştirilmiş, toplumdan soyutlanmaya çalışılmış, terör örgütlerince her daim hedef noktasına konulmuş, trans kadınlar olarak burada dayanışma içerisinde bulunmayı bir görev bildik. Yakın zamanda Amerika'da ki LGBTİ bireylere yönelik terör saldırısında bir ok can kaybı yaşandı. Bunun acısını yaşarken bugün ülkemizde gerçekleştirilen vahşi bir eylemde yine can kayıpları oldu. Terörün kirli yüzü ile yine karşı karşıya kaldık.
“Maalesef son bir yıl içinde Suruç'ta, Ankara'da, Vezneciler'de ve terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelede onlarca vatandaşımızı sivil, polis, asker demeden şehit verdik. Tüm sivillere ve güvenlik görevlilerine yönelik saldırıları lanetliyoruz.”
“Herkesi barışa davet ediyoruz”
Açıklamada toplumsal huzur ve barışa da vurgu yapıldı:
“LGBTİ bireyler ancak toplumsal huzurun, barışın olduğu bir düzende yaşama şansı bulabiliyoruz. Aksi düzenlerde hep bizleri yok etmeye çalışmışlardır. Bizlerin üzerine düşen görev toplumsal barışa destek olup demokratik toplum düzeninin korunması tarafında yer almaktır.
“Devletimizi yöneten siyasi iradeden, tüm siyasi partilerden, sivil toplum kuruluşlarından arzumuz, toplumsal ayrışmaya yol açacak , derin kırılmaların yaşama ihtimalinin yüksek olduğu bu zamanlarda onlardan beklenen teröre karşı ortak tavır sergilemeleridir.
“Halka karşı sorumluluğu olan, bireyin can ve mal güvenliğini korumak öncelikli görevi olan devlete de sorumluluğunu hatırlatıyoruz. Devlet toplumsal huzuru sağlamalıdır. Terörün karanlık hesapları, çıkarları uğruna artık can kaybı vermeyelim. Bu yüzden devletin terörler mücadelesini sonuna kadar destekliyoruz. Bu mücadele yapılırken de demokratik hukuk düzeni ilkelerinden de taviz verilmemelidir.
“Burada asıl bulunma ve açıklama yapma nedenimiz terörü lanetlemek, teröre karşı dik durabilmektir. Teröre, terör örgütlerine ve terör saldırılarına karşı ortak tavır sergilemeye devam edeceğiz.
“Hiçbir insani değer taşımayan dini ve etnik kimlikleri bahane ederek insanları katleden tüm terör örgütlerini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Bu saldırılar neticesinde teröre kurban verdiğimiz tüm vatandaşlarımıza tekrardan Allah rahmet, ailelerine, yakınlarına başsağlığı, saldırıdan sağ kurtulmuş, yaralanmış tüm vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz. Onların acısını derinden hissediyoruz ve yaşıyoruz. Ülkemizde güvenle yaşayabilmeli, yarınlara umutla bakabilmeliyiz. Teröre lanet ediyor ve herkesi barışa davet ediyoruz. Bu kin ve nefret son bulur. Bu yüzden nefrete inat yaşasın hayat diyoruz.”
Etiketler: yaşam
1720430400.jpg)