18/06/2021 | Yazar: Kaos GL

Pembe Hayat, 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü bildirisini yayınladı: “Hayatlarımızı yaşamak için kimsenin anlayış kapasitesinin gelişmesini beklemeyeceğiz. Trans varoluşlara saygı duyacaksınız.”

“Translar sizin vitrininiz, nesneleştirilmiş tez konunuz, günah keçileriniz değil” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Bugün 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü.

Pembe Hayat, geçtiğimiz yıl trans varoluşların sağlık otoritelerince “ruh hastalığı” olarak tanımlanmaktan çıkarılması için ilk adımın atıldmasıyla birlikte ilan ettiği 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü’nü bu yıl şöyle kutladı:

“Dünya sağlık örgütünün trans varoluşları ‘ruhsal bozukluk’ kategorisinden çıkardığı 18 Haziran 2018'in üzerinden 3 yıl geçti. 1990 yılında eşcinselliğin hastalık olmaktan çıkarılmasından tam 28 yıl sonra. Biliyoruz ki bunların hiçbiri birtakım otoritelerin iyi niyeti veya transların argümanlarını anlamaları sonucu gerçekleşmedi. Bizler kendi hayatlarımızı mücadelemizle kazandık. Bu kazanım ilk değil son kazanımımız da olmayacak.

Hala aynı otoriteler transların beden uyumuna dair medikal ihtiyaçlarını bahane ederek, trans varoluşları ‘hastalıklar’ listesinde tutmaya devam ediyor. Trans+ varoluşlar ikili cinsiyet kalıpları içerisine hapsedilmeye ve bizleri ezen sistemi devam ettirebilecek şekilde varoluşlarımız bu kalıplara sıkıştırılmaya çalışılıyor. Bir kez daha söylüyoruz, varoluşlarımızı, hayatlarımızı medikalize edemezsiniz, bizleri köhnemiş ikili kalıplarınıza sıkıştıramazsınız! Bizler trans deneyime sahip kadınlarız, erkekleriz, ne kadın ne erkekleriz, hem kadın hem erkekleriz ve daha birçoğuyuz. Natrans insanlar gibi bizim de bazılarımızın medikal ihtiyaçları var bazılarımızın yok. Üzerimizde kurduğunuz iktidarı ve sürdürmeye çalıştığınız tahakkümü, ‘hasta’ olarak adlandırılmayı kabul etmiyoruz. Bu zamana kadar nasıl ki aşağılamalarınızı, atamalarınızı, yargılarınızı dinlemeden hayatımıza devam ettik; aşklarımızı, neşemizi yaşadık bundan sonra da saçlarımız rüzgârda savrulmaya devam edecek, salına salına sokaklarda yürümeye devam edeceğiz, kahkahalarımız bir sustalı gibi gecede açılacak!

Bu bir abluka! Eğitim hayatlarımızı bitirmeye çalıştınız, istihdamımızın önüne geçerek yoksullaştırmaya çalıştınız, katlettiniz, gasp ettiniz, ağır yaralar açtınız. Bitiririz, sindiririz, sömürürüz sandınız. Hayatlarımızın esir alındığı bu abluka dağılıyor. Üzerimize saldığınız çetelerle, çeteleşmiş devlet düzeniniz ve yargınızla, toplumun tüm kaynaklarını seferber ederek inşa ettiğiniz bu ablukayı, haklılığımız ve sizin çıkar dolu ilişkilerinizin aksine samimiyet ve gerçek duygularla kurduğumuz dayanışma ağları ile yerle bir edeceğiz. Bizler durdurulamayız!

Bu zamana kadar transları ‘hoş gördünüz’, haddinizmişçesine bizleri ‘kabul ettiniz.’ Kimse transları ‘kabul etme’ veya ‘tolere etme, hoş görme, pozitif ayrımcılıkta bulunma’ haddine, yetkisine sahip değil. Bizlere saygı duymak zorundasınız. Kabulleriniz, hoş görüleriniz, anlayışlarınız veya anlamayışlarınız sizin olsun. Hayatlarımızı yaşamak için kimsenin anlayış kapasitesinin gelişmesini beklemeyeceğiz. Trans varoluşlara saygı duyacaksınız. Sahip olduğumuz tek hayatı kimsenin hayatı anlayabilme çabasına kurban etmeyeceğiz. Şansa, kadere bırakmayacağız!

Kendimizi ifade ettiğimiz alanları translara ‘lütuf’ olarak sundunuz. Şimdi kendi alanlarımızı açtığımız, imtiyazlarınızı, failliklerinizi yüzünüze vurduğumuz için transları bedelini ödediğimiz mücadele alanlarından atmaya çalışıyorsunuz. Bizleri eşit muhataplar, mücadelenin özneleri olarak kabul edeceksiniz! Translar sizin vitrininiz, nesneleştirilmiş tez konunuz, günah keçileriniz değil. Bir kez daha altını çiziyoruz, eşitlik yalnızca imtiyazlı olana zulüm gelir. Eşit değiliz, translarla EŞİTLENECEKSİNİZ! Mücadelemiz insanca yaşam mücadelesi, derdimiz eşitlik!

18 Haziran translarla eşitlik günümüz hepimize kutlu olsun. Pembe Hayat Ailesi olarak dayanışma ve sevgiyle hepinizi kucaklıyoruz.”

Eşitlik Manifestosu

18 Haziran’ı “Translarla Eşitlik Günü” ilan eden Pembe Hayat Derneği, konuyla ilgili trans aktivistlerin emekleriyle hazırlanan “Eşitlik Manifestosu”nu geçtiğimiz yıl yayımladı.

Manifesto, “Trans olmak demek sadece, kendisine atanan cinsiyeti reddedip karşıt sabit cinsiyet beyanı vererek cinsiyet uyum (cinsiyet geçiş/beden inşa) sürecine başlamak demek değildir. Bir trans cerrahi operasyon geçirmeyi isteyebileceği gibi bunu istemeyebilir de. Trans kimlikler tek bir varoluş normun içine hapsedilemezler” diyor.

Eşitlik Manifestosu’nun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.


Etiketler: yaşam
nefret