11/08/2015 | Yazar: Yıldız Tar

BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin engelli kadınlara ilişkin maddesi ‘genel yorum metni’ ile genişliyor. Türkiye 2009’da sözleşmeye imza atmasına rağmen hâlâ raporunu hazırlamazken, BM Engelli Kadın Derneği’nin ‘genel yorum metnine’ ekleme önerilerini kabul etti.

Türkiye engelli raporunu 6 yıldır hazırlamıyor! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin engelli kadınlara ilişkin maddesi ‘genel yorum metni’ ile genişliyor. Türkiye 2009’da sözleşmeye imza atmasına rağmen hâlâ raporunu hazırlamazken; BM, Engelli Kadın Derneği’nin ‘genel yorum metnine’ ekleme önerilerini kabul etti.

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi, engelli kadınların karşılaştığı küresel sıkıntılar, ayrımcılık, şiddet ve cinsel tacize ilişkin “Genel Yorum Taslağı” hazırladı. Taslak, BM’nin engellilere ilişkin en kapsamlı belgesi olma özelliğini taşıyan Engelli Hakları Sözleşmesi’nin engelli kadınlara ilişkin 6. maddesinin uygulama açısından açıklanması ve netleştirilmesini öngörüyor.

BM, sözleşmelerinde anlaşılmaz bulduğu veya açıklanmaya ihtiyaç duyduğu kısımlara ilişkin belirli aralıklarla yorum metinleri yayınlıyor. Bu metinler önce taslak olarak uluslararası kamuoyu ile paylaşılıyor. Dünyanın dört bir yanından sivil toplum örgütlerinin önerili sonucu taslak son halini alıyor.

Türkiye’den ENGKAD’ın öneri kabul edildi

Son yayınlanan Engelli Hakları Sözleşmesi Genel Yorum Taslağı da son halini almak için geri dönüşler bekliyor. Bu süreçte Türkiye’den ise Engelli Kadın Derneği (ENGKAD) taleplerini iletti. Derneğin yorumları komite tarafından kabul edildi.

ENGKAD’tan İdil Seda Ak’a mikrofon uzattık. Ak, sözleşmeye ilişkin genel yorum metni ve Türkiye’nin durumunu KaosGL.org’a değerlendirdi.

Engelli Hakları Sözleşmesi’nin daha önce erişilebilirlik ve yasa önünde eşit tanınma maddelerine ilişkin genel yorum metinleri çıktığını hatırlatan Ak, “Engelli kadınlara ilişkin yorum üçüncü olacak. Yoruma ilişkin bizim geri dönüşlerimizin kabul edilmesi de nihai metin oluşturulurken bizim metnimizden faydalanacakları anlamını taşıyor” dedi.

Türkiye 2009’da imzaladı, hâlâ rapor hazırlamadı

Sözleşme’nin taraf ülkeler açısından bağlayıcılığını sorduğumuzda ise Ak şöyle konuştu:

“Bu sözleşme kapsamında taraf ülkeler imza attıktan iki yıl sonra bir başlangıç raporunu ve devamında da dört yıl arayla güncel raporlarını sunmak zorunda. Bu raporlarda ülkelerin sözleşme kapsamındaki değişiklikleri hayata geçirip geçirmediği değerlendiriliyor. Türkiye de bu sözleşmeyi 2009 yılında imzaladı ancak hâlâ başlangıç raporunu iletmedi. İki yılda yollanması gereken rapor 6 yıldır hazırlanmıyor.”

Ak’ın aktardıklarına göre genel yorum metinleri bu raporlama sürecinde kullanılıyor. Ülkelerin raporları, sözleşme ve yorum metinleri ölçek alınarak değerlendiriliyor.

ENGKAD’ın önerileri

ENGKAD’ın engelli kadın ve kız çocuklarına karşı şiddet, engelli kadınların cinsel ve üreme sağlığının sınırlanması, engelli kadın ve kız çocuklarına karşı çoklu ayrımcılığa odaklanan genel yorum metnine ekleme önerilerini Ak şöyle anlattı:

“Önerdiğimiz metinde hazırlıkları süren engelli kadına şiddet raporumuzdan bahsettik. O rapordaki verileri kullandık. Taslak metinde bahsedilen 3 ana konuya ek olarak; Türkiye’deki engellilere ilişkin tek istatistiki araştırma olan ‘Türkiye Özürlüler Araştırması’nda engelli kadınlara ilişkin ayrı bir veri toplanmadığını belirttik. Veri toplama sistemlerinde, özellikle engelli kadınlara özel göstergeler ve ölçütler oluşturulmalı. Aksi takdirde, engelli kadınları bağlayan politikalar üretilirken bilimsel verilerden yararlanılamamakta, engelli kadınları ilgilendiren gelişmeler veri odaklı takip edilemiyor.

“Rapordaki verilere göre;  Türkiye’de engelli kadınlar ne yazık ki hakları hakkında bilgi sahibi olamıyor, şiddet ihbar mekanizmalarına etkin biçimde erişemiyor, polis ve adli mercilere ulaşamıyor, ihtiyaç duyduklarında ilgili makamlardan yasal yardım alamıyor, sığınma evlerinden yeterince faydalanamıyor. İhbar hatları yeterli değil, pratikte işlemiyor. İşitme engelli kadınlar bu servislerden yararlanamıyor. Bu mekanizmalar geliştirilmeli ve devlet politikası haline gelmeli.

“Yine çoklu ayrımcılıktan bahsederken mülteci engelli kadınların uğradığı ayrımcılık ve şiddetin de ayrıca vurgulanması gerekiyor. Bu konuda da devletin herhangi bir çalışma ya da araştırması yok. Haliyle elimizde somut bilgi de yok. Aynı durum engelli kadın mahpuslarda da geçerli. Cezaevi Daha dezavantajlı hale geliyor. Tecavüz ve taciz gibi istismarlara daha fazla maruz kalıyor ancak önleyici herhangi bir uygulama bulunmuyor.”


Etiketler: kadın
İstihdam