30/11/2010 | Yazar: Kaos GL

VAKAD, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle, "Kadınlar, mülteci ve sığınmacı kadınlar, eşcinseller, kırda ve kentte kadınlar, Kürt kadınları

Van’da Kadın Sempozyumu Yapıldı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

VAKAD, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle, "Kadınlar, mülteci ve sığınmacı kadınlar, eşcinseller, kırda ve kentte kadınlar, Kürt kadınları, bedensel engelli kadınlar ile yerinden edilmiş kadınlar" konu başlıkları altında bir sempozyum düzenledi. 

Van Kadın Derneği’nin ilk kez düzenledigi sempozyum yaklaşık 200 kişi tarafından takip edildi ve başarı ile tamamlandı. Katılımcıların eşcinsellik ve feminizm oturumlarına ilgisi daha fazla oldu.
 
Van Kadın Derneği (VAKAD), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle bir sempozyum düzenledi. Van Ticaret Borsası (VATBO) Toplantı Salonu'nda düzenlenen (27 Kasım) sempozyuma Van'da faaliyet yürüten kadın dernekleri ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. "Kadınlar, mülteci ve sığınmacı kadınlar, eşcinseller, kırda ve kentte kadınlar, Kürt kadınları, bedensel engelli kadınlar ile yerinden edilmiş kadınlar" konu başlıkları altında yapılan sempozyumda açılış konuşmasını yapan VAKAD Başkanı Zozan Özgökçe, 7 yıldır faaliyet yürüttüklerini ve bu 7 yıl içinde çok sayıda şiddet gören kadınla karşılaştıklarını söyledi. 

Aile içinde doğmayan çocukların toplumun en dibindeki bireyler olarak görüldüğüne ve 'gayri meşru' olarak ifade edildiğine işaret eden Özgökçe, "Toplum ve yasalar tarafından 'meşru' ve 'kutsal' görülen ailenin bize yaptıklarına bakalım. Aile içi şiddet, ensest, cinsel istismar, fuhuşa zorlama, eğitim hakkından yoksun bırakma, berdel, intihara zorlama, başlık parası, kayın evliliği, mirastan mahrum bırakma, zorla evlendirme gibi uygulamalar aile içinde biz kadınlara aile büyüklerimiz tarafından uygulanmaktadır" dedi. 
 
Van’daki sempozyumda eşcinsellik de konuşuldu

Moderatörlüğünü Sema Bağış’ın yaptığı “Eşcinsellik” paneli, günün 3. oturumuydu. Kaos GL’den Nevin Öztop, eşcinsel kadın ve erkeklerin günlük hayatta karşılaştığı zorluklar üzerine yaptığı girişle oturumu açtı. Öztop aynı zamanda, trans bireylerin çalışma, eğitim, hukuksal ve sosyal alandaki haklarının ihlallerine dair genel paylaşımlarda bulundu. Öztop konuşmasını, LGBT örgütlerinin genel talepleri ve güncel nefret söylemleri örnekleri ile tamamladı.
 
Hevjin Diyarbakır LGBT Oluşumu’ndan Serhad Solin, Kürt ve eşcinsel kimliğin bölgede ve bölge dışındaki yansımalarından örnekler vererek konuşmasına başladı. Solin, ayrıca Hevjin Dergisi’nin önemi ve mevcut sürecine dair de paylaşımlarda bulunda.
 
VAKAD’dan Müjgan Güneri ise, Van’daki eşcinsellerin sorunları üzerine ve VAKAD üzerinden geliştirdikleri homofobi karşıtı politikalara dayalı konuşmasını yaptı. Panelin ardından, eşcinselliğe dair katılımcılarla birlikte açık bir oturum gerçekleştirildi.

'Mülteci kadınlar genellikle fuhuşla gündeme getirilir'

Özgökçe'nin konuşmasının ardından, mülteci ve sığınmacı kadınların yaşadığı ayrımcılıklar ve mücadele yöntemleri konu başlığı altında sempozyumun ilk oturumu başladı. Güleda Erensoy'un moderatörlüğünü yaptığı oturumda VAKAD üyesi Gül Kıran, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı'dan (İKGV) Metin Kaybaki ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Mülteci Çalışma Ofisi Van Temsilcisi Soner Çalışkan konuşmacı olarakak katıldı. Mülteci ve sığınmacı kadınların yaşadığı toplumsal cinsiyet rollerine dayalı ayrımcılıkları anlatan Gül Kıran, Van'da İran, Afganistan ve Irak'tan gelen mülteci kadınların çok büyük zorluklar çektiğini söyledi. Çoğunlukla fuhuş olaylarıyla gündeme gelen mülteci kadınların basın tarafından işlendiğine fakat; yaşadığı sıkıntıların basın tarafından görülmediğine dikkat çeken Kıran, kendilerine başvuran mülteci kadınların yaşadığı sıkıntıları anlattı.

'Mülteciler dil ve sağlık sorunu yaşıyor'

Mültecilerin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunlar üzerine konuşan İKGV yöneticisi Metin Kaybaki de mültecilerin yaşadığı en büyük sorunun dil ve sağlık sorunu olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de bir mültecinin sağlıktan yararlanması için yabancı kimlik numarasına ihtiyacı olduğuna değinen Kaybaki, bu numarayı almak için ise en az 6 ay beklemek gerektiğini ifade etti. Mültecilerin ağır koşullarda düşük ücretle çalıştırıldığını, kendilerine ev verilmediğini aktaran Kaybaki, sorunun sosyolojik bir boyutunun olduğunu belirtti. 

'Mülteciler şikayet esnasında keyfi uygulamayla karşılaşıyor'

Mülteci Kadınların yaşadığı hukuksal sorunları üzerine konuşan TİHV Van Mülteci Ofisi Temsilcisi Soner Çalışkan ise, mülteci kadınların erkeklere oranla daha fazla sorumluluk almak zorunda kaldığına vurgu yaparak, geldikleri gittikleri ülkenin kendilerine ne hak tanıdığını bilmedikleri için çok ciddi sorunlar yaşadıklarını söyledi. Van'da 2 bini aşkın mülteci olduğunu aktaran Çalışkan, bu mültecilerin çoğunun keyfi uygulamalara maruz kaldığını belirtti. Çalışkan, kadın mültecilerin kaçırıldığını, tecavüze uğradığını, ağır işlerde düşük ücretle çalıştırıldığını hatırlatarak, "Malesef polise gidemiyor. Çünkü polisin ve hukukun keyfi uygulamasıyla karşılaşıyor. Devlet kendi tanıdığı hakkı geri alıyor. Zaten mağdur olan mülteci bir kez daha mağdur oluyor" şeklinde konuştu.
 
VAKADın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslar arası Günü vesilesi ile Kadınlar, Mülteci ve Sığınmacı Kadınlar, Eşcinseller, Kırda ve Kentte Kadınlar, Kürt Kadınları, Bedensel Engelli Kadınlar ile Yerinden Edilmiş Kadınları kamusal ve sosyal hayatta görünmeyenleri görünür kılmak için düzenlediği sempozyum yaklaşık 200 kişi tarafından takip edilirken, en büyük ilginin eşcinsellik ve feminizm oturumlarına gösterilmesi dikkat çekti.

İlgili Bağlantı:


Etiketler: yaşam
İstihdam