12/01/2016 | Yazar: Fulya Paksoy

Fulya Paksoy 2016’nın ilk Ankara vegan buluşmasını anlattı.

Veganların elindeki sihirli değnek ya da sıkça sorulan sorular Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fulya Paksoy, 2016'nın ilk Ankara vegan buluşmasını anlattı.

 

"10 Ocak Pazar günü bir kez daha buluştuk. Önce gelen herkesin başka bir yemek kattığı vegan sofraya kurulup birlikte yemek yedik. Kalabalık değildik. Az kişi olmanın tuhaf hüznü ve ama işte yalnız olmamanın getirdiği bir şeyler yapma hevesi... Kimimiz bir süre içinde okuma gurubu oluşturmak istedi, bir diğeri konu ile ilgili videolar hazırlamaya niyetliydi. Bu sırada üslup konusu üzerinde durduk. İnsanın sabrını sınayan, bazen son derece rahatsız edici bulduğumuz sorulara olabildiğince güçlü cevaplar verelim istiyorduk. Toplumdaki her kesime ulaşabileceğimiz başka yollar yöntemler bulalım...

Konumuz sıkça sorulan sorulardı: Vegan olmaya direnen arkadaşların “Maydanozun canı yok mu?” diye başladığı ve bitmek bilmeyen soruları. Bu soruların ardında yıllardır öğretilmiş bir beslenme biçiminden vazgeçmemek olduğunu çok net görüyorduk hepimiz.

Konu bize sıkça sorulan sorulardan çıkıp, bizim sorularımıza geldi konuştukça. Vegan olmak sadece bazı “fazla duygusal” çocukların meselesi midir? Neden biri vegan olduğunu bildiği bir arkadaşını kebapçıya götürmek için ısrar eder? Burada kebapçıya gitmek isteyen kişi kendinden mi kaçıyordur? Çoğunluğa ait olmanın getirdiği “güvenli sular”a mı sığınmak istiyordur? Vegan olmak çileci bir politik tutuma hapsedilebilir mi? Vegan yaşam biçimini önemsemek kişisel bir tercihe ya da damak tadına indirgenebilir mi? İnsan türü birbirine bunca zulüm ederken şimdi kalkıp bunu düşünmenin zamanı mıdır? Türcülük diğer sömürü ilişkileriyle nasıl bir bağlantı içindedir? Hayvanları sömürmeye devam etmek, “nasıl olsa hayvan” diye başlayan sömürünün meşrulaştırılması diğer tüm ezilme biçimlerine nasıl katkıda bulunur? Sorun sadece endüstriyel üretim midir? Vegan olmak, özne’nin kendine verilen iktidarla yüzleşmesi ve bundan vazgeçmesiyle başlayan tüm mücadele alanlarıyla nasıl kesişir? Ve bir yandan da o iktidarın başka yollarla kendi tepesine bineceği tehdidini nasıl içinde taşır?  

Tüm bu soruları sabırla sormaya devam etmek istiyoruz. Ve elbette bu konudaki en çarpıcı yanıtları ortaya çıkarmaya! Ama şöyle bir gerilim eşlik ediyor tartışmalara: sanki vegan olanların ellerinde sihirli bir değnek varmış ve sorulan tüm bu soruların yanıtını şıp diye ortaya çıkarması gerekiyormuş gibi. Sanki yanlış cevap anında tüm büyü bozulacak ve doğru cevap hiçbir zaman bulunamayacakmış gibi. Ama biliyoruz ki herhangi bir sorunla hesaplaşmak, bir süreç gerektirir. Israrla soru soran ve yanıtlardan kaçmayan bir süreç. O halde her birimizin kendimize en sık sorduğumuz soru şu olmalı: Tüm bu sorular yaşadığımız dünyayı paylaşan hepimize sorulan sorular değil mi? Ve işte hepimiz bu yanıtları bulmaktan sorumlu değil miyiz? 

Biz, konuşmanın ancak diyalogla mümkün olduğunu bilen ve bu bilgiyle ilişki kurmak isteyen herkesle buluşmak istiyoruz ve sizi önümüzdeki toplantılara davet ediyoruz. Görüşmek üzere!"

Önceki buluşmalarda neler olmuştu?

Vegan sucuk ve seitan nasıl yapılır?

Vegan Buluşmalar'ın ikincisi gerçekleşti

Vegan süt nasıl yapılır?

 


Etiketler: yaşam, ekoloji
nefret