04/12/2017 | Yazar: Kaos GL
Ankara Valiliği’nin ‘süresiz’ LGBTİ+ yasağının öncesinde ve sonrasında yaşananları, hak ihlallerini ve yasaklara tepkileri derledik.

Ankara Valiliği’nin “süresiz” LGBTİ+ yasağının öncesinde ve sonrasında yaşananları, hak ihlallerini ve yasaklara tepkileri derledik.
Ankara Valiliği’nin “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle şehirdeki LGBTİ+ etkinliklerinin yasaklamasının üzerinden 15 günü aşkın süre geçti.
Bu süre zarfında Beyoğlu Kaymakamlığı da bir etkinliği bir günlüğüne yasakladı. Birçok şehirden keyfî uygulama haberleri geliyor.
Yasak kararı öncesi ve sonrasında yaşananları, hak ihlallerini ve yasaklara tepkileri KaosGL.org okurları için derledik:
Mardin’de “Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik” atölyesi engellendi
IPS İletişim Vakfı'nın sürdürdüğü, Kaos GL'nin destekleyerek içinde yer aldığı “Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik” atölyesinin 18 Kasım’da Mardin’de düzenlenmesi planlanan ayağı medyada hedef gösterilmesi nedeniyle gerçekleşemedi.
9 Kasım’da ILKHA’nın “Mardinliler: Bu ahlaksızları istemiyoruz!” başlığıyla servis ettiği ve yerel medyanın yanı sıra Sabah Gazetesi web sitesi, Güneş Gazetesi web sitesi, HaberVaktim ve Yeni Akit gibi medya kuruluşlarınca yayınlanan atölyeyi hedef gösteren haberlerin ardından Mardin’deki etkinlik ertelendi.
Sosyal medyada ise 18 Kasım’da “eşcinsellerin Mardin’de yürüyüş yapacağına” dair paylaşımlarla nefret söylemi üretilirken yapılan paylaşımlarda “bu duruma karşı gelecez gerekirse öldürecez” ifadesi yer aldı.
Ankara Valiliği, Alman LGBTİ Film Günleri’ni yasakladı
Almanya Büyükelçiliği, KuirFest ve Büyülü Fener Sinemaları işbirliğiyle 16-17 Kasım tarihlerinde Ankara’da düzenlenmesi planlanan Alman LGBTİ Film Günleri, 15 Kasım Çarşamba günü Ankara Valliliği’nin Büyülü Fener Sineması’na gönderdiği bir tebligatla yasaklandı.
Valiliğin yasaklama kararından bir gün önce Yeni Akit Gazetesi etkinliği hedef gösteren bir haber yayınladı. Yeni Akit, “Alman Elçiliğinden Sapkınlara Destek” başlıklı haberde etkinliği “ülkenin huzurunu bozmak için her türlü faaliyetin içinde yer alan Almanya’nın desteklediği ve iki gün sürecek olan etkinlik kapsamında sapkın içerikli filmlerin gösterileceği” ifadeleri kullanıldı. Aynı gazete Valiliğin yasaklama kararını “Sapkınlara Valilik Freni” başlığı ile duyurdu.
Valilik kararının öncesinde sosyal medyada #LGBTfilmgünleriiptaledilsin ve #İstiklalimizeKaraLeke hashtagleriyle nefret söylemi yaygınlaştı.
Yasak kararının ardından etkinliğin düzenleyicilerinden Pembe Hayat KuirFest yaptığı açıklamada, son yıllarda keyfi ve hukuksuzca yasaklanan Onur Yürüyüşleri’nde olduğu gibi, film gösterimlerinin de terör ve provokasyon tehdidi öne sürülerek yasaklandığına dikkat çekti ve bu kararın, LGBTİ’leri tehdit olarak gören ve nefret söylemi üreten kişi ve kurumları meşrulaştırdığını belirtti. KuirFest açıklamasında, kararın anayasal haklarımızdan LGBTİ’leri ‘koruma’ adı altında mahrum ettiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Valiliğin görevi yürüyüşleri ya da etkinlikleri yasaklamak değil, onların güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktır.”
Alman LGBTİ Film Günleri’nin yasaklanmasının ardından, Almanya Devlet Bakanı Michael Roth twitter hesabı aracılığıyla Almanya Büyükelçiliği’ne gökkuşağı bayrağı asıldığını duyurdu. Roth paylaşımında, “Ankara Valiliği Büyükelçiliğimizin #LGTBI Film festivalini yasakladı. Sanatın özgürlüğü ve azınlık hakları dokunulmazdır. Bunun Türkiye için de geçerli olması lazım. Ankara'daki çalışma arkadaşlarımız bayrak açarak çok net bir şekilde tavırlarını ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Hacettepe Üniversitesi, Ankara Valiliği'nin Alman LGBT Film Günleri yasaklamasının ardından daha önce onay verdiği “Toplumsal Cinsiyet ve Ayrımcılık” konulu söyleşiyi yasakladı.
22 Kasım günü Kaos GL’nin de katılması planlanan “Toplumsal Cinsiyet ve Ayrımcılık” konulu söyleşiyi 15 gün öncesinden üniversite tarafından onay verilmesine rağmen son anda sözlü bildirimle engellendi.
Ankara Valiliği’nden süresiz “genel ahlak” yasağı
Ankara Valiliği, 16-17 Kasım tarihlerinde Ankara Büyülü Fener Sineması’nda gerçekleşmesi planlanan Alman LGBTİ Film Günleri’ni yasaklamasının ardından 19 Kasım Pazar günü web sitesindeki açıklama ile Ankara’daki “LGBTİ sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikleri” süresiz olarak yasakladığını duyurdu. Yasaklanan etkinlikler açıklamada, “sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi vb. etkinlikler” olarak belirtildi.
Valilik, “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” iddialarını yasağa gerekçe olarak gösterdi.
Kaos GL ve Pembe Hayat: “Yasak keyfî ve ayrımcıdır”
Ankara Valiliği’nin yasak kararının ardından Kaos GL ve Pembe Hayat Derneği ortak açıklama yaptı. Valiliğin kararını hukuka aykırı, ayrımcı ve keyfî olduğunu belirten açıklama yasak kararının yasal takibinin yapılacağını da paylaştı.
Kararın kapsamının oldukça geniş, LGBTİ varoluşunu kriminalize eden ve hak ihlallerine açık, muğlak bir durum olduğunu belirten Pembe Hayat ve Kaos GL, LGBTİ sivil toplum örgütlerinin eşit yurttaşlık için ayrımcılığa ve nefrete karşı senelerdir mücadele ettiğini ve kararın bu kuruluşları çalışamaz hale getirdiğini belirtti.
Pembe Hayat ve Kaos GL açıklamada, kararın kabul edilemez olduğunu, Anayasa’nın eşitliği düzenleyen 10. maddesine, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini düzenleyen 26. maddesine; Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu hatırlattı.
Ankara’daki LGBTİ derneklerinden yasak kararına dava
Ankara’daki LGBTİ dernekleri Kaos GL ve Pembe Hayat, Valiliğin LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasına karşı ayrı ayrı kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli dava açtı.
Dernekler Valiliğin “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlık ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması”nı gerekçe göstererek getirdiği yasağın iptal edilmesini; yasak kararının telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı için de bir an evvel yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep ediyor.
Medyada hedef gösterme ve nefret söylemi
Yasak kararı öncesi ve sonrasında yazılı ve dijital medyada LGBTİ’ler ve LGBTİ örgütleri hedef gösterildi. Yeni Akit başta olmak üzere birçok yayın organı LGBTİ’leri “sapkın”, “yozlaşmış”, “genel ahlaka aykırı” olarak damgaladı. LGBTİ kimliklerin “hastalık” ya da “suç” olduğunu iddia ederek nefret söylemini yaygınlaştırdı.
Bu haberler içerisinde Takvim gazetesinin internet sitesinde 14 Kasım tarihinde yayınlanan “Küresel güçlerin güdümünde CHP ve HDP destekli LGBTİ provokasyonu” başlıklı haber; ürettiği nefret söylemi ve ayrımcılık ile hukuka aykırı yasağın zeminini oluşturan haberler içerisinde yer aldı.
Medyadaki ayrımcı dili ve nefret söylemini gün be gün izleyen Kaos GL Derneği, bu haberlere ilişkin hem yıllık raporunu hem de yasağa ilişkin medya yansımalarını yakın zamanda yayınlayacak.
Bursa’da keyfî engel
Bursa Özgür Renkler LGBTİ Derneği, “20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü” kapsamında 20 Kasım Pazartesi günü gerçekleştireceği “Gacı Gibi” film gösterimini emniyet görevlilerinin “etkinliğin iptal edilmemesi durumunda, etkinliğe müdahale edileceğini” bildirmesi üzerine iptal etmek zorunda kaldı.
Etkinliğin iptalini sosyal medya hesaplarından paylaşan Özgür Renkler LGBTİ, “Emniyetle iletişime geçen avukatımız, güvenlik şubeye yönlendirilmiş ancak güvenlik şubeden cevap alınamamıştır. Konu ile ilgili şu an için elimize ulaşan yazılı bir belge yoktur. Etkinliği iptal ettiğimizi ve dernek olarak takipçisi olduğumuzu, bildiririz” ifadelerini kullandı.
Beyoğlu Kaymakamlığı’ndan da yasak kararı
Pembe Hayat KuirFest’in British Council ve Pera Müzesi ortaklığıyla, 25 Kasım Cumartesi günü İstanbul’da düzenlemeyi planladığı “Kuir Kısalar” gösterimi ve söyleşisi, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandı.
Kaymakamlığın kararı, Ankara Valiliğinin kararı ile benzer şekilde “anayasal düzene veya genel ahlâka aykırı olabileceği, kamu düzeni ve güvenliği açısından açık ve yakın tehlike oluşturabileceği” gerekçesiyle yasaklandı.
Yasaklara tepkiler: #LGBTİYasaklanamaz
Keyfî yasaklara karşı kurulan LGBTİ+ Yasaklarını Geri Çekin Platformu, 29 Kasım’da #LGBTİYasaklanamaz ve 3 Aralık’ta #LGBTİFilmleriYasaklanamaz hashtagleri ile yasaklara karşı ses çıkardı. Her iki hastag kampanyası da Twitter’ın Türkiye gündeminde yer aldı. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı yasaklara karşı dayanışma mesajları paylaştı.
Platform’un açıklamasından bir bölüm şöyle: “Tüm ulusal ve uluslararası kamuoyunu yaşanan bu çılgınlığın sona ermesi için ses çıkarmaya davet ediyoruz. Özgürlüklerimizi kısıtlayan, yaşam alanlarımızı elimizden alan kararların bir an önce geri çekilmesini istiyoruz! Yetkilileri hayatı normal akışına döndürmeye davet ediyoruz.”
ODTÜ’de film gösterimleri
Kaos GL ve Pembe Hayat derneklerinin dava açmasının yanı sıra çok sayıda LGBTİ ve insan hakları savunucusu kişi ve gruplar da yasağa tepki gösterdi.
Yasak kararının ardından ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması 22 Kasım’da “Pride”, 24 Kasım’da ise “Romeos” filmini göstermek üzere etkinlik hazırladı. LGBTİ temalı bu iki filmin gösterimi üniversite yönetimi tarafından elektrikler kesilerek engellenmeye çalışıldı.
ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada hem 22 Kasım hem de 25 Kasım etkinliklerine uygulanan baskıları şöyle anlattı:
“22 Kasım Çarşamba günü Nar Kadın Dayanışması tarafından gösterilmek istenen “Pride” filmi, ODTÜ yönetimi tarafından elektrikler kesilerek engellenmeye çalışılmış, ardından öğrencilerin tepkisiyle geri adım atan ODTÜ yönetimi, elektrikleri kesmekten vazgeçmiş, gösterim yapılmıştır.”
“24 Kasım Cuma günü, ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması yasaklanan film günleri kapsamında olan “Romeos” filmini göstermek için fizik sınıflarından bir tanesine girdikten sonra ODTÜ yönetimi fizik bölümünün elektriklerini kesmiştir. Fizik bölümünde bulunan GÜNAM(Güneş Enerjileri Araştırma Merkezi) çalışmalarını kesmek zorunda bırakılmış, asansörde öğrenciler mahsur kalmış, vize döneminde fizik bölümünde ders çalışmak isteyen öğrenciler, ODTÜ yönetiminin elektrikleri kesmesi sonucunda bölümden çıkmak durumunda bırakılmışlardır. Fakat tüm baskılara ve engelleme çalışmalarına rağmen ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması bir güç kaynağı ve projektör temin ederek film gösteriminin yapılmasını sağlamıştır. Bunun üzerine ODTÜ yönetimi yaklaşık 40 kişilik özel güvenlik ordusunu film gösteriminin yapıldığı binaya yığarak bizleri “fiziksel müdahale” ile tehdit etmeye çekinmemiştir.”
Altıok: Karar ayrımcıdır
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Ankara Valiliğinin yasak kararına ilişkin yaptığı açıklamasında kararın gayrihukuki, eril, cinsiyetçi ve ötekileştirici olduğunu ifade etti. Altıok açıklamasında “Asıl, halkı farklılıklarını bahane ederek ayıran ve ötekileştiren, ayrım yapan ve kutuplaştıran Ankara Valiliği’nin aldığı bu karardır” dedi.
Yasak kararı meclise taşındı
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Valiliği’nin yasak kararını meclise taşıdı. Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergede, yasak kararının ayrımcılık içerip içermediği, Valiliğin elinde yasak kararını gerekçelendireceği somut bir belge olup olmadığı, Valiliğin ayrımcılığa karşı önlem alıp almadığı soruları yer alıyor.
Muiznieks: Yasak kararı Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yok sayıyor
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks yasağın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini açıkça yok saydığını belirttiği açıklamasında “Ankara’da LGBTİ STK’larının etkinliklerine konulan toptan yasak bariz bir insan hakları ihlalidir ve derhal geri alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği temsilcileri LGBTİ örgütleriyle iletişime geçerek bilgi aldı.
Balkanlardan gelen dayanışma çağrısı
Batı Balkanlar ve Türkiye’den LGBTİ örgütlerinin kurmuş olduğu ERA-LGBTİ, Eşit Haklar Derneği, Türkiye’deki LGBTİ+ yasaklarıyla ilgili açıklama yayınladı, “Yerel yetkililer, LGBTİ+ gruplarınca düzenlenen her türlü etkinliği yasaklayarak temel insan haklarını ihlal eden yasadışı gerekçelerle endişe verici adımlar atıyorlar” dedi.
“Kararın iptalini savunuyoruz”
Avrupa Konseyi Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Konferansı (Conference of INGOs), Ankara Valiliği'nin LGBTİ etkinliklerine yönelik süresiz yasağıyla ilgili bir açıklama yayınladı: Tüm yetkilileri, insanların kim olduklarını sakladıkları karanlık dönemlere geri dönmemeye çağırıyoruz. Bir zamanlar Türkiye’de özgür ve onurlu hisseden LGBTİ’lere karşı saldırganlığı teşvik eden ve meşrulaştıran kararların iptalini savunuyoruz.
Antep’ten yasaklara kahkahalı yanıt
Antep ZeugMadi LGBTİ, Ankara Valiliği’nin LGBTİ etkinliklerine getirdiği süresiz yasağa karşı 3 Aralık’ta basın açıklaması düzenledi. ZeugMadi, Valiliğin hukuksuz ve ayrımcı yasağını kınadıklarını belirterek, “Ankara’da yasaklandık, Antep’te yeniden doğduk” dedi.
Çanakkale LGBTİ+: Yasaklara inat sokaklardayız, sahilleri temizliyoruz!
Çanakkale LGBTİ+ İnisiyatifi gönüllüleri 2 Aralık Cumartesi günü Barış Kordonu’nda bir araya geldi ve sahildeki çöpleri temizledi. Etkinlik çağrısını “Yasaklara inat sokaklardayız, sahilleri temizliyoruz” sloganıyla yapan inisiyatif dört saat boyunca zorlu hava şartlarına rağmen sahilden ayrılmadı.
*Bu içerik LGBTİ'lerin İnsan Hakları için Farkındalık ve Savunuculuk Projesi kapsamında Avrupa Birliği'nin desteğiyle hazırlanmıştır. Bu, AB'nin metin ve görseldeki görüşlere katıldığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları