20/06/2021 | Yazar: Yıldız Tar

Pelin Kalkan’la ilk şiir kitabı Üç Nokta’yı konuştuk: “Bu kadar görünmezken lezbiyen olmak bu ülkede, içimizde kalan o kadar ukde varken ve dahasını haklı olarak isterken üç noktanın doğru bir ifade olacağını düşündüm.”

“Yazmaktan ve sevmekten asla vazgeçmeyin” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Üç Nokta, Pelin Kalkan’ın ilk şiir kitabı. 25 Kasım 2020’de yayınlandı, kadın kadına aşkın dizeleriyle bezeli. Kadın kadına aşk hikayeleriyle, Kaos GL Kadın Kadına Öykü Yarışması’nda tanışan Kalkan, yara aldığı yerden, canının yandığı yerden yazıyor. “Yazmak, acıya iyi geliyor” diyor.

15 yaşında bir kadına aşık olunca şiir yazmaya başlayan Kalkan ile LGBTİ+ Onur Haftası’nın ilk gününde kitabını ve şiirlerini konuştuk:

“Bu kadar görünmezken lezbiyen olmak bu ülkede, içimizde kalan o kadar ukde varken ve dahasını haklı olarak isterken üç noktanın doğru bir ifade olacağını düşündüm.”

yazmaktan-ve-sevmekten-asla-vazgecmeyin-1

Türkiye'de kadın kadına aşkın hikayelerini yeteri kadar görüyor muyuz?

Evet demeyi çok isterdim ama maalesef yeteri kadardan çok uzaktayız. Kadın kadına aşk, çok nadiren edebiyatta karşımıza çıkıyor, o kadar görülmez, o kadar itinayla saklanılmış halde ki hayal gücümüzün sınırlarını zorlamamız gerekiyor. Açıkçası yeri gelmişken bir teşekkür borçluyum Kaos GL’ye, yıllar önce kadın kadına aşk hikayeleriyle beni tanıştıran, yazmaya motive eden ve hatta öykü ödülü veren siz olmuştunuz. Öykü yarışmasını yıllardır büyük bir özveriyle düzenleyen, kadın/lubunya yazarları destekleyen ekibe sonsuz teşekkürler.

Şiirlerinde ilham kaynağın neresi?

Kitabın ilk şiirinde de dediğim gibi aslında yara aldığım yerden, canımın yandığı yerden ilham alıyorum. Bu söylediğim çok depresif ya da melankolik bir ifade gibi algılanabilir belki ama bana göre gerçekçilik. Daha doğrusu benim gerçekliğim. Mutluyken yazmak bence oldukça zor çünkü mutlu anları yaşamaya, tadını çıkarmaya çok odaklı biriyimdir. Önce yaşar sonra yazar bir insanım sanırım. Her mutluluğun içinde ya da ardında ise acı bizi hep bekler, o anlar geldiğinde de yazmak acıya iyi gelir. Elbette tüm şiirlerim acıyla yazılmış değil, aşkla, arzuyla, akılla yazdıklarım da var.

yazmaktan-ve-sevmekten-asla-vazgecmeyin-2

Şiir kitabın çıkalı bir süre geçti, bu sürede nasıl geri dönüşler aldın?

Kitabım 25 Kasım 2020’de yayınlandı ve yaklaşık altı ay kadar oldu. İlk günden beri çok güzel dönüşler aldım hem çevremden hem de kitabı okuyup bana yazan insanlardan. Elbette imkanların sınırlı olmasından kaynaklı inanılmaz satış rakamları ya da edebiyat/medya alanında bir görünürlük sağladı diyemem ama benim için önemli olan bir şekilde bu kitabın raflarda yerini almasıydı, o yüzden çok mutluyum.

Şiir yazmaya nasıl başladın?

Aşık olarak başladım. 15 yaşında bir kadına aşık olunca keşif yolculuğum da başladı, duygularımı nasıl ifade edeceğime dair çabam da. O kadar bilinmezliklerle karşı karşıyaydım ve o kadar imkanlar kısıtlıydı ki çareyi duygularımı yazmakta buldum. Bir kadına aşık olmak tüm dengemi bozmuştu, tüm ezberlerim bir anda silinmişti, her şeyi yeniden sıfırdan anlamlandırmam, öğrenmem ve deneyimlemem gerekiyordu. Çevremde bana destek olabilecek hiç kimse yoktu, internet bu zamanlarda olduğu gibi değildi, etrafımda ya da medyada bir lezbiyen yoktu, okuduğum kitaplarda kadın kadına aşkı anlatan tek satır yoktu, üstelik inanılmaz muhafazakar bir şehirde ve çevredeydim. Birkaç arkadaşıma anlatmaya kalktığımda beni sapkın, günahkar ilan etmişlerdi. Ailemle de konuşamıyordum çünkü annem sürekli erkek arkadaş konusu açıyordu ve bir de günlüklerimi okuyordu. Ben de o kadına olan aşkımı şiirlere saklamaya karar verdim. Hoş kendisine de açıldım, o da bana açıldı, garip bir aşk hikayesine dönüştü, sonra o ‘ben bunu aileme yapamam’ diyerek benden ayrıldı ama ben bir kere şiiri sevmiş bulundum. Genel olarak edebiyat türü olarak zaten şiiri severdim ama şiir yazmaya böyle başlamış oldum.

yazmaktan-ve-sevmekten-asla-vazgecmeyin-3

Kitabın adı da çok merak uyandırıcı. Neden üç nokta?

Merak uyandırmasına sevindim. Profesyonel bir reklam yazarı olarak bizim sektörde ‘yazar hastalığı’ olarak nitelendirilir üç nokta kullanmak. Reklam metinlerine biraz yakından bakarsanız ne kadar sıklıkla üç noktaya yer verildiğini görebilirsiniz. Hayal kurmayı sağlaması için genellikle bu noktalama işaretine yer veririz ya da yazılandan çok daha fazlası olduğuna vurgu yapmak için. İlk çıkış noktam buydu, sonra ü harfinden noktayı kaldırdığımızda uç nokta olarak da bir anlam taşıdığını fark ettim. Bu toplumda kadın kadına aşk aslında tam da bir uç nokta dedim kendi kendime. O yüzden kitap kapağındaki tipografide noktalar dikey yer alıyor, iki anlamı da gören olur belki diye. Bu kadar görünmezken lezbiyen olmak bu ülkede, içimizde kalan o kadar ukde varken ve dahasını haklı olarak isterken üç noktanın doğru bir ifade olacağını düşündüm.

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Öncelikle size çok teşekkür ederim onur ayında benimle röportaj yapmanıza gerçekten çok sevindim. Dayanışmanın gerçekten hayat kurtarıcı bir yanı var, o yüzden birbirimizi desteklemeyi çok kıymetli buluyorum. Yazan ya da yazmayı düşünen kadınlara, lubunyalara kendi deneyimimden yola çıkarak ve tüm kalbimle şunları söylemek isterim; “kendinizi, duygularınızı, düşüncelerinizi asla değersizleştirmeyin. Yazdığınız hiçbir yazıyı atmayın, yıllar sonra yeniden bakın belki bambaşka bir şey göreceksiniz orada, yazmaktan ve sevmekten asla vazgeçmeyin.”


Etiketler: kadın, kültür sanat
İstihdam