22/07/2018 | Yazar: Cem Öztürk

Küba’nın yeni anayasa taslağında cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığın yasaklanıyor.

Yeni Küba Anayasası evlilik eşitliğinin önünü açıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Küba’da yeni anayasa taslağında cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığın yasaklanıyor; evlilik, “iki kişinin gönüllü birlikteliği” şeklinde tanımlanıyor.

Fotoğraf: LGBTİ aktivistleri, Küba Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüşü’nde “Eşit evlilik istiyoruz!” yazılı döviz taşıyor.

Halk İktidarı Ulusal Meclisi’nin 600’den fazla delegesi Anayasa Reformu’nu ve Anayasa Komisyonu’nun hazırladığı taslağı görüşmek üzere geçtiğimiz haftasonu başkent Havana’da bir araya geldi.

Yeni anayasa taslağı, diğer kazanımların yanında cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığın yasaklanmasını öngörüyor. Taslak ayrıca evliliği, cinsiyet farkı gözetilmeksizin “iki kişinin gönüllü birlikteliği” şeklinde tanımlayarak Kübalı LGBTİ’ler için evlilik eşitliğinin yolunu açıyor.

“Taraf seçmek zorundayız”

Parlamentodaki oturuma başkanlık eden Devlet Konseyi Sekreteri Homero Acosta, söz konusu madde hakkında, “Bu evlilik eşitliği anlamına gelmiyor, sadece bunun gelecekte sağlanabilmesi için engelleri kaldırıyor” şeklinde konuştu.

Acosta, Küba Komünist Partisi lideri ve eski devlet başkanı Raúl Castro’nun başkanlık ettiği Anayasa Komisyonu’nun evlilik eşitliğini inceleyip tartıştığını ve yeni anayasanın bu meseleyi atlayamayacağı değerlendirmesinde bulunduğunu vurguladı.

Acosta, “Biz ilk değiliz, bu konuda öncü de olamayız çünkü bu kavramın yürürlükte olduğu yaklaşık 24 ülke var. Dolayısıyla, yeni bir anayasa taslağı hazırlarken bu meseleye sırtımızı dönemezdik” diye ekledi.

Aile kavramının değişmesiyle ilgili delegelere seslenen Acosta, “Bunun adil bir eylem olduğuna, hümanizm ve eşitlik gibi devrimci ilkeleri güçlendirdiğine ve farklı nedenlerle maruz kalınan ayrımcılıkları engellediğine inanıyorum.” dedi.

Acosta, “Bu, taraf seçmek zorunda olduğunuz bir mesele.” diyerek halkın bu değişikliğin sebeplerini anlayacağına dair güvenini ifade etti.

“Daha savaş kazanılmadı”

Kübalı LGBTİ’lerin cinsel çeşitlilik hakları için ülkenin başta gelen LGBTİ hakları savunucusu kurumu olan Ulusal Cinsel Eğitim Merkezi (CENESEX) öncülüğünde Sosyalist Ada’da onyıllardır yürüttüğü mücadele artık bir zafere yaklaşıyor.

Yürürlükteki 1979 Küba Anayasası, evliliği “bir kadın ile bir erkek arasındaki gönüllü birliktelik” olarak tanımlıyor. Bu tanım CENESEX’in Küba Kadın Federasyonu’yla (FMC) birlikte hazırlayarak 2012’de meclise sunduğu, evlilik eşitliğini de içeren yeni Aile Yasası tasarısının anayasaya aykırı olması nedeniyle onaylanamamasıyla sonuçlanmıştı.

Yapılan açıklamaya göre, yeni anayasanın yürürlüğe girmesini takip eden bir yıl içerisinde, getirilen yenilikleri karşılamak üzere ilgili yasalarda kapsamlı değişiklikler yapılacak. Evlilik eşitliğiyle ilgili olarak da Medeni Kanun ve Aile Yasası yeniden düzenlenecek.

Anayasal reform sürecinin sonraki aşamalarında anayasa taslağı meclisten çıkıp 13 Ağustos’tan 15 Kasım’a kadar halk tartışmasına sunularak son şekline kavuşturulacak ve ardından daha sonra belirlenecek bir tarihte referanduma sunulacak.

Kübalı LGBTİ aktivisti Isbel Díaz Torres, anayasa taslağı ile ilgili olarak sosyal medyada, “Daha savaş kazanılmadı. Anayasal reform sürecinin sonuna kadar sokakta olmaya devam edeceğiz. Ve anayasal değişiklik onaylandıktan sonra da evlilik eşitliğinin onaylanmasını sağlamak zorundayız” diye yazdı.

“Tüm haklar, tüm halka”

Anayasal reform görüşmeleri esnasında söz alan CENESEX direktörü Mariela Castro Espín, Anayasa Komisyonu’nun çalışmalarını kutladı ve metnin tümünde kapsayıcı bir dil kullanılarak belgenin bütünlüğünün sağlanmasını teklif etti.

Görüşmelerin ikinci gününde söz alan FMC 2. Sekreteri Arelys Santana, ayrımcılık karşıtlığı maddesine toplumsal cinsiyet kavramının eklenmesi gerektiğini savundu. Castro Espín, toplumsal cinsiyetin cinsiyetle aynı şey olmadığını, bu terimin daha iyi çalışmalarını sağlayacak analitik bir kavram olduğunu açıklayarak Santana’nın önerisini destekledi. Anayasa Komisyonu’nun kavramın eklenmesini olumlu karşılamasıyla öneri kabul edildi.

Castro Espín, evlilik meselesiyle ilgili yeniden söz alarak, “‘Herkesle, herkesin iyiliği için’ diyen Martici düstur, tüm Kübalıların mezhebidir. Komşu sevgisi bu projenin cihetini teşkil ediyor. Bu anayasa düzenlemesi teklifiyle, Küba insan haklarını tanımak ve korumakta öncü ülkelerin arasında girmiştir. Bu, Küba devrimci sürecinin neticesindedir” diye konuştu.

Delegelerden Teresa Amarelle, evlilik tanımının değişmesinin önemli bir ilerleme olduğunu söyleyerek, “Evlat edinme konusu, Aile Yasası’nın meselesi olacaktır. Bu, eşitliğin herkese tanınmasında büyük bir adım. Kimseye yönelimi nedeniyle ayrımcılık uygulayamayız ve buna izin veremeyiz” dedi.

Aile ve çocuk ile ilgili tartışmalara yanıt veren Castro Espín, “Evlilik sadece çocuk sahibi olmak için değil, başka amaçlarla başlar. Çünkü önce iki kişi birlikte yaşamak ister, üreme sonra gelir. Önerim, tüm ailelerin aynı haklara sahip olması. Tüm haklar, tüm halka” dedi.

Söz alan Anayasa Komisyonu üyesi Marcia Cristobalina Chicoi, “Evliliği sosyal sorumluluklarından ayıramazsınız. Evliliğin başka bir çeşidine yönelik bu açılım, nüfusun bu bölümüne yanıt veren Küba toplumunun ileriye doğru attığı bir adım” dedi.

“Aşkın cinsiyeti yok”

Tartışmanın devamında konuşan Maria Yolanda Ferrer, “Devrimci etikle ilgili olarak, eşcinselleri evlilikten mahrum etmenin bir gerekçesi olamaz. Bu kişilerin mutluluğunu kısıtlamak için bir neden yok. Her gün bizimle olan, düzgün insanlar olan ve çoğu birlikte yaşayan eşcinsel ve biseksüel onca tanıdığımız kişi var. Onların aile olma haklarını kim ellerinden alabilir?” diye sordu.

Ferrer sözlerini, “Ertelemeyle dolu o yılların eylemlerimize damgasını vurmasına izin veremeyiz. Vilma Espín’in her zaman cinsel çeşitliliğin bir stigma değil, hak olduğunu hesaba kattığını hatırlıyorum. Önyargıyla yüzleşmek ve kapsayıcı bir hukuk oluşturmak zorundayız. Bu nedenle, bu tasarıyı desteklemeli ve savunmalıyız” şeklinde sürdürdü.

Delegelerden Gerardo Hernández Nordelo, “Kadınların oy hakkı gibi meseleler uzun yıllar tartışıldı ve reddedilişi yaratan geleneklerin çoğu yıkıldı. Bugün kimse için sır değil, birçok kişi burada ne tartışıldığının farkında. Bu tartışmaların husule gelmesinden onur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Mariela Castro Espín, “Bu madde lehindeki olumlu görüşleri takdir ediyorum. Evliliğin yalnızca çocuk sahibi olmak için olmadığını tekrarlıyorum. Ancak eğer evliliğin üremeye dönük amaçları vardır diyorsanız, o zaman devlet tüm Kübalı aileler için bu amaca ulaşmanın haklarını ve yollarını garanti altına almalıdır” dedi.

Miguel Barnet Lanza ise hislerini, “Sevgili yoldaşlar, bu parlamentoda bulunmaktan büyük onur duyuyorum. Yasal meselelere girmeyeceğim, duygularımı ifade edeceğim. Biz yeni bir çağ açıyoruz. Bu çağ, diyalektik ve modern bir anayasadır. Ve gelenekleri yıkmamız gerekiyorsa yıkarız. Sosyalizmde insanlar arasında ayrım yoktur. Yeni anayasanın bu maddesinden yana tarafım. Aşkın cinsiyeti yoktur” şeklinde ifade etti.

“En orijinal aile”

Hazırlanan anayasa taslağının ve tartışılan değişikliklerin onaylandığı iki günlük yoğun görüşmeler esnasında üzerinde en çok konuşulan konulardan biri, LGBTİ haklarını tanımaya yönelik maddeler oldu. Aleyhinde ve lehinde düzenlenen kampanyalar, özellikle evlilik eşitliğini bu süreçte en çok tartışılan anayasal reform tasarısı konumuna getirdi.

Ada’daki beş Evanjelik kilise geçen ay ortak bir açıklama yaparak evliliğin İncil’e göre yalnızca erkekle kadının birliği olduğunu beyan etti. Kiliseler, mahalleleri “Orijinal dizayndan yanayım, Tanrı’nın yarattığı aileden” yazılı, üzerinde çocuklu bir heteroseksüel çifti gösteren homofobik posterlerle donattı.

LGBTİ aktivistleri ise “Küba dizaynından yanayım, en orijinal aileden” yazılı, çeşitli aile konfigürasyonlarıyla dolu kendi posterleriyle kiliselerin gerici nefretine karşılık verdi.
 


Etiketler: yaşam, dünyadan
nefret