19/08/2020 | Yazar: Kaos GL

Ayı hareketinin öncülerinden, websitelerimizin uzun yıllar tasarımını da yapan Mali’yi kaybettik. LGBTİ+ toplumunun başı sağolsun.

Yol arkadaşımız, ayı hareketinin öncülerinden Mali’yi kaybettik Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

90’lı yıllardan bu yana LGBTİ+ hareketinin aktivistlerinden olan, ayı hareketinin öncülerinden, Türkiye Ayıları Grubu’nun kurucularından, uzun yıllar boyunca KaosGL.org’un, Kaos GL Derneği ve Kaos GL dergisi websitelerinin tasarımcısı, yol arkadaşımız Mali’nin vefatını öğrenmiş bulunuyoruz.

Kaos GL olarak dostlarına ve LGBTİ+ toplumuna baş sağlığı dileriz.

“Biz ilk ortaya çıktığımızda…”

Mali, Kaos GL Dergisinin Eylül-Ekim 2009 sayısında ayı hareketine ilişkin sorularımızı yanıtlamıştı. Kendisini o röportajda ayı hareketi ile LGBTİ+ hareketi arasındaki ilişkiye dair soruya verdiği yanıtla anıyoruz:

“Biz ilk ortaya çıktığımızda, 2000 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam, insanlar gülüyorlardı. Ayı kelimesi komik geliyordu; günlük dilde aşağılama olarak kullanıldığı için. İstanbul Sanat Merkezi’ydi galiba, bir grup olarak ilk defa orada ortaya çıktık. İnsanlar tepki gösteriyordu. Buluşmada broşürlerimizi falan dağıtmıştık ama milyonlarca soruları vardı. Çok resmi bir ortamdaydık, herkes çıkıyor konuşmasını yapıyor; ama sıra bize geldiğinde ben oturduğum yerde sandalyenin tepesine çıktım, rahat bir şekilde, rahat bir ortamda konuştum. İnsanlara hem ne olduğumuzu anlatmamız hem neden orada olduğumuzu, bir de bölücü olmadığımızı anlatmamız lazım. Dedim ki: “Biz bu kadar kişiyiz, bu kadar gücümüz var. Bir şeyler de yapmak istiyoruz. Ama ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sizler yardım edin. Ne yapacağımızı söyleyin. Biz de var olan gücümüzü bunun için kullanalım.” Söylediklerim mi etkili oldu, söyleyiş şeklim mi bilemiyorum ama işe yaradı ve biz ancak o günden sonra kabul görmeye başladık. İnsanların kafalarındaki önceki soru işaretleri, dışlama, e-postalarda, chat odalarında ya da konuşmalarda dalga geçmeler azalmaya başladı. Ondan önce, var olan eşcinsel hareketi zayıflatmak ile suçlanırken, orada kabul gördük. O zaman bir grup olarak tanınmaya başladık.”  


Etiketler: yaşam
nefret