19/12/2022 | Yazar: Yasin Yıldırım
Yıl boyunca varoluşumuza karşı yürüyüşler ve siyasilerin durmaksızın bizleri hedef göstermesi elbette beni ara ara korkuttu ve kötü hissettirdi. Ama biliyorum ki Ulus'u nefretiyle dolduranların da duvarlardan okuyabileceği gibi, ne yalnızım ne de yanlış.
Baskısına, yoksulluğuna, nefretine, kaygısına karşı direnişi, dayanışmayı ve dostluğu koyduğum; benden eksilttiklerinin yerinde yeni güzellikler büyütmeye başladığım bir yıl oldu benim için 2022.
Türkiye'de lubunya olmak hiçbir zaman kolay olmadı, hele de üniversiteli LGBTİ+ aktivizminin içerisindeki bizler muhtemelen yeryüzündeki en zorlu yaşamlardan birini sürdürmeye çalışıyoruz. Evde, sokakta karşılaştığımız nefrete karşı mücadelemizi bir de kampüslerde akranlarımıza, hocalarımıza, dekanlığa, kayyuma, polise ve özel güvenliğe karşı veriyoruz. Onur yürüyüşlerine, 8 Mart'a katıldığımız için burslarımız kesiliyor, atanmış ailelerimize ifşalanıyoruz ve devlete karşı fişleniyoruz. Eğitimimizden zaman kalıyorsa güvencesiz işlerde mobbingle, fobiyle iç içe çalışarak ekonomik krizin ortasında geçinmeye çalışıyoruz. Hak aradığımızda fakültemizin önünden bile işkenceyle gözaltına alınıyoruz. Bütün bunlara rağmen ülkenin dört bir yanında yeni üniversiteli LGBTİ+ toplulukları kuruluyor, lubunyalar bir araya gelmekten ve direnişi büyütmekten vazgeçmiyor. Benim de 2022'nin zorluklarıyla başa çıkmamı sağlayan en önemli dayanağım Ağustos'ta birinci yaşını dolduran Kuir AYBÜ ve onun vesilesiyle kurduğum arkadaşlıklarım oldu.
2022'de çalışmalarım(ız) arasında benim için en öne çıkan şey henüz örgütlenme aşamasında olsa da LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı oldu. LGBTİ+lar sağlık hakkına erişmeye çalışırken birçok fobi, şiddet ve ihlale maruz kalıyor. Aynı zamanda Türkiye'nin mevcut politik ekonomisinde sağlık çalışanları ve öğrencileri tükenmenin eşiğinde. Bu ağ kapsamında hem LGBTİ+ sağlığına dair bilgi üretim süreçlerine dahil olmak istiyoruz, hem de LGBTİ+ tıp öğrencilerinin esenliğini koruma ve geliştirme konularında çalışmalar planlıyoruz.
Bu yıl hayatımı en kötü etkileyen şeylerden biri de bir süredir benden uzak olan anksiyetemin tekrar başlaması oldu. Kötü ilişkiler, bencil ve empatiden yoksun insanlar, kayıplar, ekonomik sıkıntılar özellikle kırılgan bir dönemdeyseniz kaygılarınızı tetikleyebiliyor. Yine de 2023'ten ve anksiyetemi tekrar uzayın derinliklerine gönderebileceğimden umutluyum. 2022'nin hayatıma kattığı en güzel şey ise sanırım Oliş'im. Kendisi tanıdığım en yaramaz ve akıllı köpek. Yıllarca hayatımdaki en güzel şey olmaya da devam edecek gibi duruyor.
2022'den aklımda kalan bir diğer güzellik de Ulus'taki nefret yürüyüşünden bir gece önce lubunyaların yürüyüş güzergahını turlaması ve yürüyüşü yapacaklara bıraktıkları mesajlardı. Belli ki seçim yaklaştıkça nefret yürüyüşleri de, iktidarın propaganda sürecini LGBTİ+ nefreti üzerinden kurgulaması da devam edecek. Yıl boyunca varoluşumuza karşı yapılan bu yürüyüşler ve siyasilerin durmaksızın bizleri hedef göstermesi elbette beni ara ara korkuttu ve kötü hissettirdi. Ama biliyorum ki Ulus'u nefretiyle dolduranların da duvarlardan okuyabileceği gibi, ne yalnızım ne de yanlış.
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: yaşam, nefret suçları, eğitim, siyaset
