20/06/2025 | Yazar: Bora Şahin

Pride ayında Oval Ofis’e gidip trans düşmanlığının sessiz seyircisi oldular. Daha geçen ay “herkes saygıyı hak eder” diye tişört bastıran kulüp, bu kez Trump’ın sözleri karşısında gözlerini yere indirdi.

Bu ne yaman çelişki: Milano Pride Oval Ofis’te Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Pride ayında Oval Ofis’e gidip trans düşmanlığının sessiz seyircisi oldular. Daha geçen ay “herkes saygıyı hak eder” diye tişört bastıran kulüp, bu kez Trump’ın sözleri karşısında gözlerini yere indirdi. Bu bir strateji değildi. Bu, bir sessizliğin afişe dönüşmesiydi. Renkleri sahiplenen kulüp, o renklerin ezildiği anda dili yutmuştu. Futbol yine tarihi kaçırmıştı. Yine yanlış karede kalmıştı.

Donald Trump, 18 Haziran 2025’te Oval Ofis’te Juventus futbol takımını ağırladı.

Takım, aynı akşam Washington’daki Audi Field’da Birleşik Arap Emirlikleri temsilcisi Al Ain ile Kulüpler Dünya Kupası maçına çıkacaktı.
Müsabaka öncesinde yapılan bu buluşma, protokol düzeyinde bir kutlama gibi sunuldu.
Trump, iki Amerikalı oyuncu Weston McKennie ve Tim Weah ile tokalaştı, yöneticilerle sohbet etti,

Juventus futbolcuları ve kulüp yöneticileri Trump’ın arkasında yarım ay gibi dizilmişti.
Ayaktaydılar. Eller önlerinde birleşmişti.
Trump ise koltuğundaydı.
Ve konuşuyordu.

Lafı uzattı. Kulüpler Dünya Kupası’ndan, stadyumdan, Amerikan bayrağından söz etti.
Ama sonunda konu dönüp dolaşıp her zamanki yere geldi: kadın ve trans sporcular.

“Bir kadın takımınıza girebilir mi, beyler?” diye sordu Oval Ofis’in tam ortasında.
Amerikalı futbolcu Timothy Weah hafifçe gülümsedi, “Evet, girebilir,” dedi.
Trump memnun değildi bu cevaptan. Weah’a dönüp “You’re being nice,” dedi — yani, “naziklik yapıyorsun,” ama inanmıyorsun demeye getirdi.

Bu kez yanındaki yöneticilere döndü. Juventus’un genel müdürü Damien Comolli’ye yöneltti aynı soruyu.
Comolli, “Çok iyi bir kadın takımımız var,” diyerek topu taca atmaya çalıştı.
Trump ısrar etti: “Ama kadınlarla oynamaları lazım, değil mi?”

Oval Ofis’in içinde kısa bir sessizlik oluştu.
Comolli’nin gülümsemesi donuktu. Diplomatikti. Zorunluydu.

Trump medyaya döndü ve son sözü söyledi: “Gördünüz mü? Çok diplomatikler.”

O anda arkasında dizilen oyuncular arasında dikkat çeken bir yüz vardı:
Weston McKennie.
George Floyd’un ölümünden sonra sahaya “Justice for George Floyd” yazılı bantla çıkan ilk futbolculardan biri.
Trump’a “ırkçı” diyen, onu ülkeyi yönetememekle suçlayan genç bir oyuncu.

Şimdi Oval Ofis’teydi.
Ayaktaydı ve sessizdi.

Kameralar kayıttaydı. Ama kimse tek kelime etmedi.

Oysa bu kulüp; Juventus, Milano Pride’ın elçisi.
Resmi sitesinde "More Colorful Together" adını verdikleri harika bir kampanyaları var.
Cinsiyet kimliği fark etmeksizin herkesin saygıyı hak ettiğini söylüyorlar.
Ama Oval Ofis’te, transların hedef gösterilirken, Juventus’un tüm renkleri sustu.

Bu yazı o kareyi anlamaya çalışacak.
Ama kamera objektifinden değil, vicdan objektifinden

Pride formanızı soyunma odasında mı unuttunuz?

Haziran ayı, Juventus için yalnızca futbol değil, aynı zamanda LGBTİ+ hakları açısından da sembolik bir dönem.
Kulüp, 2022’den bu yana her Haziran ayında “More Colorful Together” başlıklı bir Pride kampanyası yürütüyor.

İlk kez 2022’de başlatılan kampanya kapsamında Juventus logosu gökkuşağı renklerine büründü; kulüp içi iletişim kanallarından sosyal medya hesaplarına, ürün mağazalarından saha kenarı görsellerine kadar birçok alanda bu temayla görünürlük sağlandı.
Kulüp, Milano Pride’ın Rainbow Social Fund adlı fonuna sponsorluk yaptı. Satılan tişörtlerden elde edilen gelir iki katına çıkarılarak bu fona aktarıldı.

2023’te kampanya tekrarlandı. “Her insan eşit onur ve saygıyı hak eder” mesajı vurgulandı.
2024’te ise kapsayıcılık yalnızca dışa değil, içe de taşındı. Juventus çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenlendi; “eşitliğe, saygıya ve onura inanç” ilkesi iç politikaya entegre edildi.

Kulüp aynı zamanda “Italia in Campo contro l’Omofobia” ödülünü kazandı. UEFA’nın 2021’de Allianz Arena’da yapılacak olan gökkuşağı ışıklandırmasını reddettiği dönemde, Juventus kendi sosyal medya hesaplarında gökkuşağı logosu kullanarak destek vermişti.
“Celebrate Love with Pride” gibi özel kampanyalarla da Şubat 2023’te LGBTİ+ haklarına dair dayanışma mesajları vermeye devam etti.

Kısacası tüm bu adımlar, Juventus’u Avrupa futbolunda LGBTİ+ kapsayıcılığı konusunda örnek kulüplerden biri haline getirdi.
Ancak 18 Haziran 2025’te Oval Ofis’te verilen görüntü, bu söylemle çelişti.
Donald Trump’ın transları hedef alan sözleri karşısında, kulübün oyuncuları ve yöneticileri sessiz kaldı.
Ne “More Colorful Together”dan bir iz vardı, ne de eşitliğe dair bir cümle.

Ve bu durumda şu soru kaçınılmaz hale geliyor:
Juventus gerçekten LGBTİ+ haklarını savunan bir kulüp mü, yoksa bu kampanyalar sadece “iyi görünmek” için mi?
Başka bir deyişle, bu sahnede tanık olduğumuz şey bir “pinkwashing” örneği olabilir mi?

Pinkwashing nedir?

Pinkwashing, şirketlerin ya da kurumların LGBTİ+ haklarına destek veriyor gibi görünerek, bu kimlikleri süsleme malzemesi olarak kullanması anlamına geliyor.

Amaç, gerçek bir değişim yaratmaktan çok, markaya sosyal prestij kazandırmak.
Gökkuşağı bayrakları logolara yerleştirilir, tişörtler basılır, sosyal medya kampanyaları yapılır.
Ama mesele gerçek eşitsizliklere gelince, çoğu zaman sessizlik devreye girer.

Tıpkı Juventus’un yaptığı gibi.

Yıllardır “More Colorful Together” diyerek Milano Pride’a sponsor olan,
çalışanlarına kapsayıcılık eğitimi veren,
LGBTİ+’ların görünürlüğünü sosyal medya üzerinden destekleyen bu kulüp,
Donald Trump’ın Oval Ofis’te transları hedef alan sözlerine tek kelimeyle bile karşılık vermedi.

Sessizdi.
Fotoğraf verdi.
Ve o kareyle birlikte, kulüp değerlerinin altına kendisi kazıdı.

Ama bu hikâye futbolun tarihinde ilk değil.
FIFA, Katar 2022 Dünya Kupası sırasında da benzer bir pinkwashing örneği sergilemişti.

Turnuva öncesi “Love is Love” sloganları sosyal medyada süslenirken,
gerçekte gökkuşağı bayrakları stadyumlara alınmadı.
Eşcinsel ilişkiyi suç sayan bir ülkede düzenlenen bu turnuvada,
"One Love" pazubandını takmak isteyen futbolcular sarı kartla tehdit edildi.

Almanya Milli Takımı, maç öncesi protesto olarak elleriyle ağızlarını kapattı.
FIFA, “ev sahibi ülkenin kültürel hassasiyetlerini” gerekçe gösterdi.
Aşkın rengi yalnızca reklam aralarında vardı.

Şimdi, aynı soruyu sormak gerekiyor:

Juventus’un Pride formasını Oval Ofis’e getirmemesinin sebebi nedir?
Trump’ın sözlerine karşı çıkmak, kulüp değerlerini savunmak neden bu kadar zor?

Ve son olarak:

Futbol hep geç kalıyor. Hep uzaktan izliyor. Futbol, tarihin doğru safına ne zaman geçecek?

*KaosGL.org’ta yayınlanan köşe yazıları, KaosGL.org’un editoryal çizgisini yansıtmak zorunda değildir. Yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, siyaset, spor, dünyadan
İstihdam